Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başlığa bakarak, gerçek zeytinyağının koktuğunu düşünmeyin. Kokan, binlerce yıldır insanlara sağlık, yemeklerine lezzet veren zeytinyağı değil; onu Türkiye’de yok etmeye çalışan zihniyettir.
Hem de etrafı o kadar kötü kokutuyorlar ki, en iyi parfüm bile ithal yağ yüzünden çıkan pis kokuyu kapatamıyor.
Geçen haftalarda zeytinyağı ithalatına değinmiş ve gümrüklerde bekleyen yağın İzmir’de yapılan analizlerde Türk Gıda kodeksine uygun çıkmadığını yazmıştım.
Fakat geçen günler içinde olaylar öyle bir gelişti ki; aklım karıştı, beynim bulandı, mideme kramplar girdi.
Sonra Türkiye’de yaşadığımı ve bu ülkede her şeyin normal karşılandığını, insanların hiç bir olayı sorgulamadığını hatırlayıp kendime gelmeye çalıştım.
Ama ben yine de sormadan geçemeyeceğim. Sorum İzmir Valimize. Çünkü Tarım İl Müdürlüğü ona bağlı. Sorumun cevabını da Tarım İl Müdürü, mutlaka Valimize bildirecektir.
Miktarı önemli değil ama üretici üzerinde yaratacağı tahribat büyük olacak ithal zeytinyağı bir süre önce İzmir gümrüğüne gelir. İzmir Tarım İl Müdürlüğü Laboratuarı bu ithal yağa olumsuz rapor verir. Ardından bir iddiaya göre ikinci analiz için numuneler Ankara Tarım İl Müdürlüğü Laboratuarına gider. Burası “biz sahte içki olayından dolayı yoğunuz” diyerek numuneler için Aydın Borsası Laboratuarını adres gösterir.
Uzatmayalım... Aydın Borsası Laboratuarı “İzmir’in sonuçları yanlış, ithal yağ temizdir” raporu verir!!! İspanyolların, İzmir laboratuarına göre kötü ve karışık, Aydın laboratuarına göre temiz olan zeytinyağı, marketlerdeki yerini almak için Türkiye’ye giriş yapar.
Şimdi İzmir İl Tarım Müdürü ’nün bizleri aydınlatması lazım. Eğer buradaki laboratuarları bu konuda yetersizse neden numune kabul ediyorlar ve tahlil yapıyorlar? Şayet “tam donanımlı ve yeterli alt yapımız var” diyorlarsa, Aydın’da iyi çıkan sonuç, İzmir’de neden olumsuz çıktı?
İzmir olarak “sonucu doğru bulduk bizde bir yamuk yok” iddiasındalarsa, o zaman Aydın’daki laboratuarda, İzmir’e göre kötü olan zeytinyağı nasıl temiz olarak rapor aldı?
Tüketici olarak bu sorulara cevap arama en doğal hakkım! Türkiye bozuk ve sağlıksız gıdaların cenneti olmamalı, Türk insanı da kobay gibi kullanılmamalıdır.
Yoksa bugünden itibaren, marketlerdeki raftan her bir şişe zeytinyağını koklayarak ve tadarak alacağım. Çünkü 10 gündür mailime gelen mesajlara bakılırsa; ithal zeytinyağında çok pis kokular var.


Efes ilgi istiyor

Önceki gün kızımla birlikte Almanya’dan gelen arkadaşını, Efes Antik Kenti’ni gezmeye Selçuk’a götürdüm.
Önce Efes Müzesi’ni gezdik; özellikle bahçe bölümünde bulunan eserlerde, büyük oranda aydınlatıcı bilgi eksikliği vardı. Ama en büyük komedi, antik dönemden kalan güneş saatinin bahçenin en gölge alanında sergilenmesiydi.
Daha sonra antik kente geçtik. Ben daha önceleri en az 5 kez gezdiğim için onları girişte bekledim. Geçen 2 saat içinde de etraftaki esnafla sohbet ettim. Üzülerek gördüm ki; hala tuvalet sorunu çözülmemiş.
Girişteki tek tuvalet oradaki bir lokantanın içinde! Efes’i ziyarete gelen turistler, tüm esnaf ve şoförler ihtiyaçlarını orada gideriyor. Lokanta sahibi “yasak kardeşim” dese, herkes araziye uyacak! Hadi erkekler neyse, ya kadınlar ne yapacak?
Onun dışındaki umuma açık tek tuvalet, giriş bariyerlerinden sonra, harabelerin içinde. İhtiyaç için oraya gitmek isterseniz de antik kent giriş ücreti 20 lirayı vermek zorundasınız!!!
Meydanın dağınıklılığına, otoparkın başı bozukluğuna ve satış dükkanlarının derme çatma olmasına girmiyorum bile.
Özetle... İki saat içinde gördüklerim bir dünya mirası olan Efes’e hiç yakışmıyor .
Artık bizim vekilimiz olan Ertuğrul Günay’ın oraya da farklı bir bakış getireceğini umarım.


Türkçe Olimpiyatları

Ben 9.’sunu seyrettim. Duygularımı tek kelimeyle özetleyebilirim: Muhteşem. Neler hissettiğimi ve ne kadar duygulandığımı anlamak istiyorsanız, gelecek yıl 10. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarını izleyin.