Genelde ortada geçen maçı Trabzonspor kazandı. İlk yarı karşılıklı ataklar sonuç getirmedi. İkinci yarı başlarken sanki karşılaşma berabere bitecek havasındaydı. Eskişehirspor’un da, Trabzonspor’un da gol atmaya niyeti yok gibiydi. Tam bu sırada iki hareket iki gol getirerek maçın sonucunu belirledi. İki muhteşem gol atan Burak Yılmaz, Eskişehir’de oynarken bu tür golleri atamıyordu. Kendisini çok geliştirmiş, tebrik ederim.
Eskişehirspor değişiklikleri yanlış yaptı. Kamara muhteşem bir futbolcu. Kris Boyd ile iyi anlaşıyor. Ama hoca Boyd’u alıp Kamara’yı çıkardı ve Boyd ilerde yalnız kaldı. Eskişehirspor’da yeni orta saha zaafı bu maçta da kendini gösterdi. Alper gününde değil, Diego topları oyuna iyi sokamadı. 2. yarı giren Tello’nun hiçbir şey yapmaması beklenen golü getirmedi. Zaten Eskişehir’in gol atması da mucizelere bağlıydı. Bu mucizeler gerçekleşmeyince Trabzon Burak’ın golleriyle 3 puanı aldı. Bu 3 puan Eskişehir için çok kıymetliydi. Eskişehirspor üst sıraları hedefliyorsa bu hataları telafi etmesi ve lige bir an önce geri dönmesi gerek.
Trabzonspor çok mu iyi oynadı hayır ama şans onlara güldü. Buldukları gollerle mutlu sona ulaştılar ve hak ettiler.
Eskişehirspor, Galatasaray karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Galatasaray ise maçı kazanmak için çok iyi motive olduğunu ilk dakikadan itibaren gösterdi ve rakip kaleyi baskı altına aldı.
Eskişehir uzun toplarla oynamak isteyen bir takım görünümündeydi. Ancak ileri atılan her top, Es-Es'in kalesine geri döndü ve tehlike yarattı. İlk yarıda Kamara'nın yarattığı pozisyonlar dışında Eskişehir fırsat yakalayamadı. Futbol, topu çevirme, rakibi sindirme ve hatalardan yararlanma oyunudur. Bunu Eskişehirspor ne kadar beceremediyse, Galatasaray o kadar iyi yaptı.
Ancak hakem Tolga Özkalfa'nın vermiş olduğu bir karar var ki, hafta boyunca çok tartışılacaktır. Selçuk'un rakibini düşürüp, vurmuş olduğu yumruk hem kırmızı kartı hem de penaltıyı gerektiriyordu. Ancak Özkalfa, karşılıklı sarı kartla günü kurtardı. Özkalfa'yı bu akşamki yönetiminden dolayı eleştiriyorum. Ancak Galatasaray'ı da galibiyetinden ötürü kutluyorum.
Eskişehirspor her maça 3 puan alma arzusuyla çıkan bir takım artık. Zorlu Sivas deplasmanında da aynı amaçla sahaya çıktılar. Ancak stres istenen futbolun oynanmasını engelliyor. Sivasspor cılız ataklarla Eskişehir kalesini yoklarken Dede’nin muhteşem frikiği ile Es-Es öne geçti. Bu golle rahatlayan kırmızı-siyahlılar üstünlüğü ele geçirdi ve rakibini adeta kendi silahıyla vurdu. Sivas’tan alınan Mehmet Yıldız harika bir hareketle 2. golü atarken, ikinci yarıda daha rahat gol pozisyonuna girmesi beklenen Eskişehirspor, savunmaya çekilmeyi tercih ediyordu.
Bu arada stres ve uçuşan sarı kartlar 2 kırmızı kartı da beraberinde getirdi. Sivasspor hem kalecisini kaybetti, hem 9 kişi kaldı. Üç puanı dört golle alan Eskişehirspor’da Teknik Direktör Skibbe’nin kadro seçimini de kutlamak gerekir.
Sivas daha sakin oynamak zorunda. Geçtiğimiz sezon Eskişehir’i çalıştıran Sivasspor’un hocası Rıza Çalımbay’ın kazanmak adına futbolcularını aşırı motive etmesi yarardan çok zarar getirdi. Sivasspor iyi bir takım ve mutlaka başarılı olacaktır.
Eğer Eskişehirspor önümüzdeki yıl başarıya ulaşmak istiyorsa bir stoper, bir orta saha ve bir de ileri uçta bir elemana ihtiyacı var.
Eskişehirspor harika bir organizasyonla bir duran toptan, harika bir gol kazandı. Gönül isterdi ki, arkasından ikinci gol gelsin. Ve belki kazanabilecek puanlarla Avrupa'da Türkiye'yi temsil etme şansı yakalanabilirdi. Ama maalesef Eskişehirspor defansının çok bariz hataları sonucu Beşiktaş maçı kazanan taraf oldu.
İkinci gol için bir şey demiyorum ama penaltı pozisyonunda Merkez Hakem Kurulu'na bir gönderme yapmak istiyorum. Bu hakemleri nereden buluyorlar, nereden çıkarıyorlar ve nasıl görev yapıyorlar. Anlaşılır gibi değil. Pozisyon dikkatlice izlenirse Quaresma harika iki hareket yaptı. Kutluyorum kendisini, muhteşemdi. Ancak topu önünü alırken elle aldığını hakem maalesef göremedi. Tekrar topu aşırmak isterken biraz omuza çarpan pozisyonda hakem penaltı noktasını göstermekte tereddüt etmedi. Eskişehirspor'un atak yaptığı taraftaki yan hakemin eli sürekli havadaydı, hiç bir zaman yere indirmedi.
Bütün atakları faul, ofsayt ve benzeri kararlarla kesmek için elinden geleni yaptı. Şimdi madalyonun öbür tarafına bakalım. Eskişehir bu maçı
Şampiyonluğa oynayan Trabzonspor ile ilk 5 için mücadele eden Eskişehirspor sahaya üç puan için çıktı. Ancak iki takım da maç boyunca arzuladığı üç puanı getirecek pozisyonları yaratmakta zorluk çekti.
Maçın golsüz geçmesinin tek sebebi bana göre iki takımın da stresli oluşuydu. İkinci yarıda taraftar desteğini yanında hisseden Eskişehirspor galibiyet golünü bulabilirdi. Özellikle Batuhan ve Burhan’ın değerlendiremediği pozisyonlar gol olsaydı, hem Eskişehir ilk 5 için büyük bir adım atmış olur, hem de Trabzonspor zirve yarışında çok ağır bir darbe yerdi.
Artık Trabzonspor ve Fenerbahçe için lig yeni başlıyor. Eskişehirspor ise haftaya üç puanı alması halinde hedefine biraz daha yaklaşacak. Ama tekrar söylemek gerekiyor ki bu maçın sonucunu belirleyen özellikle Trabzonspor’un stresi oldu. Şampiyonluğa oynayan bir takımın böyle oynamaması gerekirdi.
Hakem Bülent Yıldırım, bu zor maçı soğukkanlı bir şekilde yönetti. Objektif kararları ve başarılı düdüklerinden dolayı Yıldırım’ı kutluyorum.
Maça Eskişehirspor daha arzulu başladı ve 9. dakikada depremi yarattı. Batuhan’ın müthiş kafa golü ev sahibini 1-0 öne geçirdi. Ancak depremin tsunamisi Eskişehir’i vurdu. İki dakika içinde yenilen inanılmaz iki gol sanki skoru ilan etmiş gibiydi.
Caner’in 4 defans oyuncusu arasından ağları havalandırması alkışlanacak bir goldü. Ancak Cüneyt Çakır’ın, orada Caner’in yaptığı faulü görmemesi affedilir bir hata değildi. Fenerbahçe öne geçince oyun orta alana yığıldı. Sarı-lacivertliler vakit geçirmek için her çareye başvurdu.
Eskişehirsporlu futbolcular da buna ayak uydurunca seyir zevkinden yoksun bir maç izledik. Bu orta alan mücadelesi Semih’in oyuna girmesiyle son buldu. Yine Eskişehirspor defansı hatasını yaptı ve Semih’in golü maçın sonucunu belirledi.
Fenerbahçe çok zorlu bir deplasmanda aldığı bu galibiyetle şampiyonluk yolunda çok önemli bir engeli daha geri bıraktı. Eskişehirspor’un ise bu maçta yaptığı hatalardan ders alarak daha arzulu bir futbolla ve ilk 5 hedefiyle kalan maçlarına hazırlanacaklarını düşünüyorum.
Başta her iki takımı da kutluyorum. Bize o kadar kaliteli bir maç izlettirdiler ki, karşılaşmanın her anında gol olabilirdi. İki tarafın da yüksek performansı sonucu heyecanı ve pozisyonu bol bir mücadeleye şahitlik ettik.
Gaziantepspor’un ilk yarıda golü erken bulması Eskişehirsporlu oyuncuların motivasyonunu az da olsa düşürdü. Ancak Es-Es, ikinci devreye bu gollerin şokunu üzerinden atarak başladı. Erkan Zengin’in çalışkan oyunu, kanatlardan yaptığı bindirmeler ve Ümit Karan’ın mağlubiyeti kabul etmeyen müthiş gayreti Eskişehirspor’a en azından bir puanı getirebilirdi. Ancak olmadı. Ben yine de Eskişehirli oyuncuları tek tek kutluyorum.
Gaziantepspor’u galibiyete götüren Cenk Tosun’a da ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Çok kaliteli bir oyuncu. Maçın her dakikasında skoru değiştirebilecek bir isim olduğunu dünkü karşılaşmada attığı gollerle bir kez daha gösterdi. Bu tür oyuncular çok fazla yetişmiyor. Cenk Tosun gibi oyunculara sahip çıkarak Türk futboluna kazandırmamız gerekiyor.
Birinci ve ikinci yarıda oynanan oyun sanki maçın berabere biteceğini gösteriyordu. Eskişehirspor’un orta sahası oynamayınca ileride olmayan bir Ümit Karan’la ve yok olan bir Erkan Zengin ile 9 kişilik Eskişehirspor, aradığı golü buldu. Ancak Diego’nun kendi kalesine harika vuruşuyla Sivas beraberliği kazandı. Eskişehir gol atıyor ama puanları rakip takım alıyordu. Sivasspor bir puan için sahaya çıkmış ve 90. dakikaya kadar da bu arzusuna ulaşmıştı. Uzatma dakikalarında 20 metre civarında bir faul oldu. Sezer’le Pele topu almak için adeta kavga etiler ve bu tartışmayı da Pele kazandı. Ve Pele’nin harika vuruşuyla Eskişehirspor üç puanı alırken Sezer de hatası nedeniyle sarı kartı gören futbolcu oldu.
Bana sorarsanız bu maçın hakkı beraberlikti. Ancak son dakika golü Eskişehirspor’a çok önemli üç puanı kazandırdı. Bundan sonraki maçlarda Eskişehirspor üst sıralara yükselme mücadelesi verecek.
Sivasspor ise kaybettiği puanlarla kümede kalma şansını riske sokmuş oldu. Bugünkü mücadele bir bakıma iki teknik adam Bülent Uygun ile Rıza Çalımbay’ın arasındaydı. Bu mücadelenin galibi Eskişehirspor’un hocası Bülent Uygun ve ekibi oldu.