Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

İlköğretim okullarında... 2009’da 2’si kız, 69’u erkek; 2010’da 5’i kız, 93’ü erkek; 2011’de 5’i kız, 97’si erkek olmak üzere toplam 271 öğrenci.
Mesleki ve teknik okullarda... 2009’da 393’ü kız, 1094’ü erkek; 2010’da 1111’i kız, 521’i erkek; 2011’de 408’i kız, 1183’ü erkek, toplam 4 bin 710 öğrenci.
İmam hatip okullarında... 2009’da 15’i kız, 99’u erkek; 2010’da 27’si kız, 104’ü erkek; 2011’de 38’i kız, 126’sı erkek, toplam 409 öğrenci.
Genel ortaöğretimde... 2009’da 330 kız, 934 erkek; 2010’da 400 kız, 1098 erkek; 2011’de 447 kız, 1137 erkek öğrenci olmak üzere toplam 4 bin 346 öğrenci.
Hepsinin toplamında da, 3 bin 181 kız, 6 bin 555 erkek öğrenci ceza almış üç yılda.

Neden?
“Sarkıntılık, taciz, hakaret, tehdit” gibi suçlardan.
Ayıp.
Çok ayıp.
Dahası darp var.
Yaralama var.
Cinayet var okullarda.
Bu ise ayıbın çok ötesinde, fazlasıyla endişe veriyor geleceğimiz adına.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, CHP Aydın Milletvekili Lütfi Baydar’ın soru önergesine verdiği yanıtta yer alan bu sayıları görünce; yıllar önce dönemin Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler’in bir uçak yolculuğu sırasında anlattıkları geldi aklıma.
Japonya’da bir öğrenci, öğretmenini bıçaklamış.
Hani bizde, sıkça görüldüğü gibi!
Ama orada yer yerinden oynamış bu olay yaşanınca.
Resmen ve alenen alarm vermişler, “bize bir haller oluyor” diye.
Çareyi ise eğitim sistemini tümüyle masaya yatırıp, neyin, nerede aksadığını aramada bulmuşlar.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e öneririm.
Bir ara Vehbi Dinçerler’i arayıp, hem hatırını sorsun, hem de bu olayın akıbetini.
Üç yılda 10 bine yakın öğrenci “sarkıntılık, taciz, hakaret, tehdit” gibi suçlardan ceza almışsa...
Okullarda cinayete varan olayların ardı arkası kesilmiyorsa...
(3+5+2) veya (4+4+4) bu derdin dermanı olamaz.
Sorun daha derinde olmalı.
Çok daha derinde!

Haberin Devamı

Tek karelik hayat!

Ya seçim olsaydı!

Eğer dün bir genel seçim olsaydı Türkiye’de, gazete manşetleri bugün şöyle olacaktı:
“AK Parti’ye dördüncü yıldız”
“Yine tek başına iktidar”
“Rekor üzerine rekor”
“Kaptan yüzde 50’ye demir attı”
SONAR’ın araştırması baştan aşağı yanlış değilse, o başlıkların altında siyasi partilerin oy oranları da şu şekilde sıralanacaktı:
“Ak Parti, yüzde 50
CHP, yüzde 19
MHP, yüzde 17
Bağımsızlar, yüzde 6”
Tablo açık ve net:
AK Parti, mutlu.
MHP, mesut.
Ya CHP?
Attila İlhan’ın dediği gibi:
“hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün”