Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Türkiye’nin en temiz köyü” seçince, Bademler Köyü “yine” gündeme geldi.
Gündeme gelse gelmese de, Bademler zaten hep gönlümüzdeydi.
Orası...
Bizim köyümüzdü.
İzmir’in farklılığını en somut biçimde simgeleyen, Cumhuriyet’in kuruluşundaki o ilerici ve devrimci ruhun yeşerdiği yerdi.
1933 yılında bir köyde tiyatro kurulması ve her yıl kendi yazdıkları oyunu sahnelemeleri, başka nerede görülmüştür ki!
Birlik olmanın, dayanışma içinde yaşamanın erdemine varan ve bunu attıkları her adımda uygulayan Bademler Köyü, yıllar içinde bir de “kahraman” çıkardı içinden:
Mahmut Türkmenoğlu.
Adı “kooperatifçilik” ile özdeşleşen Türkmenoğlu, sadece Bademler’in kaderini değiştirmekle kalmadı; yaptıklarıyla Türkiye’ye de örnek oldu.

Yeri gelmişken, vurgulamak isterim.
CHP’liler eğer yüzde 20-25 aralığındaki oy oranlarını, 1970’li yıllarda yüzde 40’lara varan düzeye çıkarmak istiyorlarsa; yapacakları ilk şey Mahmut Türkmenoğlu gibi insanları bulup, siyaset sahnesinin önüne çıkarmak olmalıdır!
Bademler Köyü’ne gidemiyorsanız, internet sitesine bir uğrayın en azından.
Hele de yemekleri...
Sülük, Böğülceli Taze Badılcan, Pelite, Kuru Pakla, Kabak Gavurması, Gereviz Aşı, Tomat Soldurması, Oklavadan Sıyırma, Tırkış, Çalkama.
Bazı isimler sizi şaşırtmasın.
“Böğülce” bidiğiniz börülce, “badılcan” patlıcan, “pakla” bakla, “gereviz” kereviz, “tomat” domates.
Bunlar Ege lehçesinin biraz daha ağdalandığı Bademler Köyü ağzıyla ifade edilen sözcükler.

Dahası da var ki, hepsi birbirinden şirin.
“Babıç” ayakkabı, “çapıt” bez parçası, “çencere” tencere, “değmen” değirmen, “karnevit” karnabahar, “depik” tekme, “dıvrak” hamarat, “gillengeç” yengeç, “göğnek” gömlek, “maşupa” maşrapa, “şavuk” ışık, “tosurdamak” söylenmek, “tömberlemek” yuvarlamak, “uçurgaç” uçurtma; demek!
En hoşu da...
Birisine “gadasını aldığım” diye söylendiğini duyarsanız Bademler’de, meraklanmayın.
Diyor ki o kişi, diğerine:
“Bütün dertlerini ben alayım.”
Ve iki yıl öncesinden bir duyuru kalmış Bademler Köyü’nün internet sitesinde:
“Köyümüzün en renkli insanı, artık dünyanın kahrını çekmeyecek. Bayramçavuş’un Hasan 12 Temmuz 2010 akşamüstü köy mezarlığında son yolculuğuna uğurlanacaktır. Tüm sevenlerine duyurulur. Melekler yardımcısı olsun...”

Haberin Devamı

Tek karelik kahraman

Haberin Devamı

Bir izlenim...

Bu yılın Şubat ayında, Güngör Uras’ın da yolu düşmüştü Bademler’e.
Gördük-lerini ise şöyle yazmıştı:
“İmkân olsa her pazar Bademler pazarında alışveriş yaparım. Her şey o kadar doğal, taze ve ucuz ki...
Eski bakanlardan rahmetli Mahmut Türkmenoğlu çiçekçiliği başlatmış. Bademler köyünde, 50 kadar serada kesme çiçek yetiştiriliyor.
Kemal Gün’ün tezgâhında 10 adet lale 15, 4 lilyum 10, 10 iris 15 TL idi... Köylü kadınlar iris, şebnem, dağ menekşesi, nergis satıyordu. Dayanamayıp aldık. İstanbul’a getirdik. Bir hafta bozulmadılar. Köylüler topladıkları zeytinden sıkılmış yağları, zeytinyağı ile yaptıkları sabunları pazara getirmiş. Kuru üzüm, incir, doğal ürün ve her türlü mevsim sebzesi. Ne ararsanız var.
Arkeolog rahmetli Dr. Musa Baran, baba evinde Türkiye’nin ilk oyuncak müzesini açmış. Müzeyi ve dede evini oğlu Murat Nadi Baran yaşatıyor. Ev toprak damlı eski köy evi. Sergilenen oyuncaklar, Anadolu’nun değişik yörelerinde çocukların kendi imkânlarıyla yaptığı farklı oyuncaklar. Fabrika oyuncağı değil. Folklorik bir derleme.”