İstanbul’dan İzmir’e bakınca...
Yerel seçimlerde “İzmir’de ne olacağına” İzmir’den bakmak başka, İstanbul’dan bakmak başka.
Her yerin manzarası başka.
İzmir’den bakıldığında hemen herkes, Ak Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Binali Yıldırım olacağına inanıyor.
Ya İstanbul’dan bakılınca görünen ne? Örnekse...
Ak Parti cephesini iyi bilen gazetecilerden Ünal Tanık’ın bir yazısı fazlasıyla dikkatimi çekti.
Özünde “İstanbul’daki yol, trafik, köprü çilesini” dile getirirken diyor ki: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ulaştırma Bakanlığı arasında bir iletişim sorunu var. Acaba diyorum, bu sorunun bir tarafında 2013 sonbaharına alınacak gibi görünen yerel seçimler var mıdır?” Fakat asıl önemli olan yazının bu satırlarla biten sonu değil, şu anonsla başlayan ilk cümlesi: “AK Partili birçok yöneticinin kafasında, ‘Biz ne yaparsak yapalım İzmir’i alamayız’ düşüncesi var.”
Eldeki veriler belli: 1- Çok sayıdaki Ak Partili gibi, Binali Yıldırım’ın da önümüzdeki genel seçimde milletvekili olma imkânı yok.
2- Kadir Topbaş iki dönemdir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ama sergilediği performans partisinin şanına pek yakışmıyor.
3- Ak Parti kimi aday gösterirse göstersin, İstanbul’da Belediye Başkanlığı’nı kazanır. Ama Topbaş’ın yerine, özellikle İstanbul’da çok iyi tanınan Binali Yıldırım gibi şöhretli bir adayla seçimi daha rahat kazanır.
4- Ve tam tersine, Ak Parti kimi aday gösterirse göstersin; İzmir’de işi zor. Hatta çok zor.
5- Binali Yıldırım İzmir’den aday olur da seçilemezse eğer, bunun acısı sadece İzmir’de değil, Türkiye’de yaşanır.
Benim görüşüm de baştan beri belli.
Defalarca yazdığım gibi: “İki cihan bir araya gelse, Binali Yıldırım İzmir’den belediye başkanlığına aday olmaz ve olmayacak.” Fakat İstanbul...
Olabilir.
Belki “oldu bile” de, haberimiz yok!
Ve tekrar dönersek İzmir’e...
Biraz bilgi, biraz birikim, biraz önsezi ile harmanlanmış iki ihtimal “ağır basıyor” sanki.
Bir: Eğer EXPO’da hedefe ulaşılırsa, İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın Ak Parti’den başkan adayı olması gündeme gelebilir.
İki: İzmir’deki büyük ilçelerden birinin belediye başkanı “vatan millet aşkına” Ak Parti’nin adayı olabilir.
Tek karelik ofis!
İstanbul’dan İzmir’e... (2)
Sevgili kardeşim Münir Koçarslan, epey önce İstanbul’a nakli mekân yapsa da, aklı İzmir’de hâlâ.
Yazılarında sözü her fırsatta İzmir’e getiriyor ve örneğin EXPO bahsini açıp, geçmişten bugüne olanları anlattıktan sonra... Basıyor gamatayı: “Kulağıma çelişkili haberler geliyor.
Kimi moral bozuyor, kimi keyif veriyor.
O şehir, bu kez de EXPO’yu alamazsa üzülürüm.
Çünkü eşek bile aynı çamurda iki defa kaymaz.
Böyle bir cümle kurduğum için affedin beni...
Sözüm EXPO üzerinden rant kollayanlara... Nam peşinde koşanlara... Siyaset hesabıyla oy sandığı için yem atanlara... Kısacası, mangalda kül bırakmayanlara, EXPO kolpacılarına...” Hey gidi Münir.
Özlemişiz seni.
NOT: Benim kullandığım “gamata” ile Münir’in yazdığı “kolpacı” kelimelerinin ne anlama geldiğini merak edenler olabilir.
Öncelikle belirteyim, ikisi de argo sözcüklerdir.
Gamata “azar-paylama”, kolpacı ise “sözüne güvenilmez kişi” demektir.
