Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları



Aynı çileyi çeken, aynı umudu paylaşan tanıdığım insanlar var.
Onlar, böbrek hastaları.
Kimi biraz daha sık, kimi biraz daha seyrek ama çoğu haftanın üç günü diyaliz makinesine bağlanıp, yine çoğu üç saatini orada geçiriyor.
Sonrası zor.
Halsizlik, bitkinlik.
Bazen sesleri kısılıyor.
Yine de kulakları çalacak telefonda.
Umut hiç bitmiyor.
Bir gece yarısı “Gel” dediklerinde, uçarcasına gidiyorlar hastanelere.
Ve hastanelerde “trajik bir rekabet” yaşanıyor.
Eldeki bir böbrek için, en az üç kişi sıraya giriyor.
İşte o an umudun yerini heyecan alıyor.
Acaba şans kimin yüzüne gülecek?

Ege Üniversitesi Hastanesi’nde 1.436 hasta güncel bekleme listesinde.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 707 kişinin adı kayıtlı.
Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 443...
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 212...
Kent Hastanesi’nde 97...
Şifa Hastanesi’nde 93...
Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 77 hasta var.
Hepsi de bekliyor.
Aylardır, yıllardır.

İzmir’de 3 bin 250 kişi böbrek nakli beklemesine karşın, hayali gerçekleşen sadece 259 kişi olmuş geçen yıl.
Bu yıl ise şimdiye kadar ancak ve maalesef 99 kişi.
Boşuna “Neden” diye sormayın.
“Nedeni” belli.
Yine geçen yıl kayıtlara geçen “beyin ölümü” sayısı 1.291 olmasına karşın, ailelerin yalnızca yüzde 26’sı, yani 333’ü onay vermiş organ nakline.
Geri kalanların organları da, malum yere gitmiş:
Mezara!

Oysa başka hayatları kurtarabilirdi, hayatını kaybedenler.
Bir parçalarını başka bedenlerde yaşatabilirlerdi.
Onun için “organ bağışı” kararı sağlığınızda “siz” verin.
Ya resmen imzalayın gereken evrakları.
Veya en azında yakınlarınıza vasiyet edin.
Lütfen.
Ailenize bırakmayın bu zor kararı.

Haberin Devamı

Tek karelik hesap hatası!

Bizim anayasamız

Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı George Washington’a ait, üzerinde el yazısıyla aldığı notlar bulunan “Anayasa” kitabı açık artırmada 9,8 milyon dolara satılınca; hemen adını koymuşlar:
“Dünyanın en pahalı anayasası”
Yanlış.
Çünkü dünyanın en pahalı anayasası bizde.
Öyle bir Anayasa’ya sahibiz ki...
Ne canlar yandı o Anayasa yüzünden.
Ne hayatlar karardı.
Diğer yanda bazı maddelerini değiştirmek için defalarca Meclis toplandı.
Yetmedi.
Referandum yapıldı.
Dolayısıyla harcanan zamanın, emeğin ve paranın hesabını bilen yok.
Belki de bu yüzden, “paha biçilemeyecek oranda pahalı” bir Anayasa’ya sahip olduğumuz için; bir türlü yenisi yapamıyoruz!