Hey gidi, koca usta.
Nasıl da güzel sıralamış sözcükleri birbiri ardına:
“Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Ada’da rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...”
Necip Fazıl Kısakürek böyle demiş demesine de, acaba bugünleri görseymiş, vatandaşın feryadını dinleseymiş, aynı şeyleri söyler miymiş?
O feryatlardan birkaçına kulak kabarttım. . .
“Sabah 8:15’ten 9:15’e kadar gişelerde bekledim, benden daha önce gelmiş araçlar da vardı. Onlar beklemekten usanmış, araçları stop etmiş dışarıda bekliyorlardı. Kuyruk hiç ilerleyemeyince, milimetrik manevralarla Etiler sapağına 90 derecelik tehlikeli bir dönüş yaptım. Boğaziçi Köprüsü’nden sahilden Kavacık’taki işyerime saat 10:15’te varabildim.”
Eyvah.
“Mecidiyeköy’de köprü altı geçiş yolu kapatıldığı için tüm geliş gidişler üst geçide yönlendirildi. Bu sabah oluşan görüntü tam bir mahşeri kalabalık gibiydi. İnsanlar adım adım yürümeye çalıştı. Bayılan bir kadına müdahale bile yapılmadı. Tek bir görevlinin olmadığı alandan çıkmak bir saati buldu.”
Eyvah, eyvah.
İstanbul Valisi yaşanan çile için halktan özür dilese de, boşuna!
Sonra İstanbul’da dün çekilen fotoğraflara baktım.
Hem de ne eyvah.
“Kalabalık” sözü kifayetsiz.
“Mahşeri” lafı dahi olup, biteni anlatmaya fazlasıyla yetersiz.
Bu manzaraya yeni bir tanım bulmak gerekli.
Örnekse...
“Kabalabalık” gibi!
Onun için isteyen, köprüleri bakıma alınan İstanbul’un çilesine gözlerini kapayıp; o muhteşem Necip Fazıl şiirini dinlesin yine huşu içinde.
Fakat tavsiyem, herkes otursun oturduğu yerde.
Ve sizler...
Bu şehirde yaşadığınıza “yatıp kalkıp” dua edin, ey İzmirliler!
Tek karelik bomba!
Nikos, gel hadi!
Yunanistan’da bir adam var; Nikos Mihaloliakos.
Namı diğer, Führer.
Adam resmen ırkçı, alenen faşist.
40 gün önce yapılan seçimde yüzde 7 oy almıştı.
“Acaba” dedim, Yunan ahalisi akıllanır mı?
Yok.
Komşuda değişen bir şey yok.
Pazar günü yenilenen seçimde, faşist Nikos yine aynı oranda oy aldı.
Yani Yunan adalarına falan gittiğinizde, karşınıza mebzul miktarda faşist çıkma ihtimali var.
Hele polislerden muhakkak uzak durun.
Zira polislerin yarısı bu adama oy vermiş.
Nikos’un iddiası büyük.
“İstanbul’u da, İzmir’i de, Karadeniz’i de geri alacağız” diyor.
“Almak” için, önce “gelmek” lâzım.
Bekleriz.
Buyursun, gelsin!