Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Fotoğraflar müthiş.
Söze gerek yok.
Hele “boş lafa” hiç gerek yok.
Fotoğraflar her şeyi anlatıyor.
Örnekse, dünkü Milliyet Gazetesi. . .
Tablo gibi bir fotoğraf vardı birinci sayfada.
Bir ibret tablosu!
Beş bina sağlam, ortalarındaki bina yerle bir.
Eminim.
Fotoğrafı gören hiç kimse “Neden” diye sormadı kendine!
* * *
“Neden” belli.
“Neden” hırsızlık.
Binayı yaparken. . .
Demirden çal.
Çimentodan çal.
Binayı yaptıktan sonra aşağıda yer açmak için. . .
Kolonu kes.
Kirişi kes.
Söyleyin:
O bina yıkılmasın da, ne yapsın!
* * *
Vatan ve Radikal gazetelerindeki fotoğraf ise ağlarken güldürüyor insanı.
Yanda görüyorsunuz işte.
İki bina, yan yatmış.
Adeta kafa kafaya vermiş, “Ne olacak halimiz?” diye soruyor birbirine.
Birinin hali fena halde trajikomik.
Henüz sıvası bile yapılmamış ama birinci katında perdeler sallanıyor.
Hemen geçip, oturmuşlar içine.
Zemin katta ise herhalde o binayı yapan, tabelasını da kondurmuş üzerine:
“Dostdoğru İnşaat”
Söyleyin Allah aşkına:
Bir sözcüğü bile “dosdoğru” yazmaktan aciz olanların yaptığı bina yan yatmasın da, ne yapsın!
* * *
Ve Türkiye’nin “bina karnesi” yayınlanmış bir köşede:
“81 ilin 55’i birinci derece deprem bölgesinde.
18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67’si kaçak.”
Hoş.
Kaçak olmayanların sağlamlığı da tartışılır ya.
Kaçakların tartışılacak yanı yok.
Onların akıbeti belli.
İlk depremde yan yatmak!
Ve tabii.
O binaları yapanların ise yatacak yeri yok!

Haberin Devamı

Tek karelik EĞRİ

Yan yatmak



Seferberlik zamanı


Türkiye’de 81 ilin 55’i birinci derecede deprem bölgesindeyse, İzmir de o 55 il arasında bir sıralama yapılsa, herhalde en tepelerde.
İşte İzmir’in İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklama:
“Kentteki 630 bin binanın yüzde 40’nın oturulabilir durumda değil, yüzde 30’nun acilen onarılması gerekiyor.”
Bu açıklama sanırım bir tahmin.
Zira İzmir’deki yapı stokunun “gerçek envanterini” çıkarmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile yürüttüğü çalışma; pilot ilçeler olarak seçilen Balçova ve Seferihisar’da devam ediyor henüz.
Yani.
Bir şeyler yapılıyor elbet.
Ama yetmez.
“Kentsel dönüşüm” başta, pek çok proje “cek-cak” aşamasında hâlâ.
Yani.
Daha hızlı davranmak, işi bir “seferberlik hali ve ruhu” ile ele almak şart.
Dün dedim ya:
Yapılanların ve yapılacakların yanı sıra, İzmir’in her mahallesine özel bir “afet eylem planı” hazırlamalıyız mutlaka.