Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaşı sayılabilecek birçok ülke ve rejimin 21. yüzyılı göremeden tarihin derinliklerine gömüldüğü anımsanırsa, Atatürk'ün ve kurduğu laik Cumhuriyet'in değeri çok daha iyi anlaşılır.
20. yüzyılın başında veya ortasında kurulmuş rejimler tek tek çöktüler. Günümüze güçlükle ulaşan diktatörlükler, krallıklar, sultanlıklar, emirlikler de sallanıyor. Demokratik, laik, çağdaş yaşam taleplerini askeri güç veya katı din kurallarıyla baskılamaya çalışan ülkelerin yönetimleri ya yıkılıyor ya da ayakta kalabilmek için reform vaatleriyle, çağdaş açılım adımlarıyla ömürlerini uzatmaya çalışıyorlar. Komşularımız, Türkiye Cumhuriyeti'nden 80 yıl sonra, kadın - erkek eşitliği, çağdaş eğitim, bilim - teknoloji alanında halklarından gelen dalganın önünde, ödünler vererek direnmeye çalışıyorlar.
Atatürk'ün büyük bir uzgörüyle 80 yıl önce temellerini attığı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti örnek gösteriliyor, model alınıyor.
Komşu halklar Atatürk'ün açtığı aydınlık yola ulaşabilmek için 80 yıl sonra mücadele verirken, Türkiye'de hala bu yolu kapamaya, kadını geriletmeye, genci bilim değil din ağırlıklı eğitime zorlamaya dönük siyaset adamları ve akımlarının estirmeye çalıştıkları rüzgara ve her rüzgara eğilen sözüm ona aydınlara ne demeli?
Bu süreçte Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet'in niteliklerine, çağdaş toplum ve yaşam değerlerine sahip çıkmak vatandaşlık görevi. Özellikle de kadınların ve gençlerin 80. yılını kutladığımız Cumhuriyet'in sunduğu nimetlerden saman altından su yürütülerek uzaklaştırılmaya çalışıldığı bugünlerde, her zamankinden daha bilinçli ve kararlı biçimde Atatürk'e ve Cumhuriyet'e sahip çıkmaları gerekiyor.
Kadın - erkek eşitliğini, kadının seçme ve seçilme hakkını, eğitim olanaklarını Avrupa'dan yıllar önce Türk kadınına sağlayan, onu ikinci sınıf konumdan çıkaran Atatürk'ün açtığı bu yolu kapamak isteyenlere, bu amaçlarını demokrasi ve özgürlük kılıfına sokup gizlemeye çalışanlara kananlar kadar, kişisel çıkarlarını, konforlarını, koltuklarını, köşelerini, ekranlarını, kazançlarını korumak için her devrin adamı olanlar da aslında bindikleri dala balta sallıyorlar.
Demokratik, laik Cumhuriyet'i benimsemiş, onun açtığı yolda büyük mesafeler kat etmiş olan Türk halkının, Cumhuriyet'i geriye değil ileriye götürecek, daha nice 80 yıllar yaşatacak bilinç ve güce sahip olduğunu unutarak...
Cumhuriyetin 80. yılı kutlu olsun.