Çiller’in katkısı

5 Ağustos 2002


<#comment>TBMM, AB paketini yasalaştırarak tarihi kararlar aldı. İdamı kaldırdı, anadilde yayın ve öğrenim olanağı tanıdı. Artık, Brüksel’in Ankara’ya söyleyeceği söz kalmadı.
Bakalım, Türkiye’nin bu tarihi adımına AB aynı iyi niyetle karşılık verecek mi?
İkinci soru da şu: Bu tarihi kararlar, ayrılıkçı akımlar tarafından terörle elde edilmiş siyasal haklar olarak görülüp, sağladığı olanaklar istismar edilecek mi?
Ankara, bu iki konuda çok dikkatli olmak zorunda...
Bu kararların alınmasında üçlü koalisyon kendi arasında bir uzlaşma sağlayamadı. MHP kanadı, karşı çıktı, aleyhte oy kullandı. İktidarın diğer iki ortağı DSP ve ANAP paketi destekledi. Özellikle ANAP lideri Yılmaz, kendisinin ve partisinin geleceğini AB’ye bağlayan bir politika izledi. Bu tavrı nedeniyle de alınan kararlarda en büyük payı Yılmaz ve ANAP’a veren yorumlar çoğunluktaydı.
Ancak, kararların çıkması için anahtar parti rolünde olan anamuhalefet partisi DYP’ydi. DYP lideri Çiller’in, anamuhalefet lideri olmasına karşın, AB paketine destek vermesinin önemi de gözden kaçırılmamalı. Hakkı teslim edilmeli. Çiller ve DYP’nin katkısı olmasaydı, bu kararlar alınamazdı. Muhalefette olmasına

Yazının Devamı

Ecevit, Baykal ve Derviş

4 Ağustos 2002

- Sosyal liberal sentez arıyorum; geniş bir ittifak arıyorum, diyor.Aradığını henüz bulamamış olacak ki, partiler arasında mekik dokumaya devam ediyor. Kendi ifadesine dayanarak Dervişin "sol"da bir şeyler aradığını varsayıyoruz. Yine kendi ifadesiyle çağdaş yeni sol arıyor. Bugüne kadar tanımlamaya çalıştığı sol çizgi aslında Türkiyeye yabancı değil. Türk solunun 20 yıldan fazla bir süredir siyasete taşıdığı çizgiden de uzak değil. "Ortanın solunu sizden öğrendim" dediği DSP lideri Ecevitin, l970lerin sonlarında CHPye yerleştirmeye çalıştığı, ancak, tam olarak DSPde yaşama geçirebildiği çizgiye bir bakalım... Ecevitin 1980 sonrasında pekiştirdiği bu sol anlayışın beş temel özelliği vardır:1- Marksist solu referans almayan, devletçilikten uzaklaşmış: Serbest piyasayı esas alan, ancak, sermayenin tabana yayıldığı, üretici kesimlerin örgütlenmiş biçimde girişimciliğe yönlendirildiği, vergi-sosyal transfer yoluyla gelirin yeniden dağılımını gözeten bir sosyo-ekonomik politika.2- Alt kimliklere dayalı politikayı reddeden, profesyonel delege düzeni tekeden, ulusal değerleri ve üst kimlikleri esas alan yaklaşım.3- İnançlara saygılı laiklik, yaklaşımıyla, din için solu, sol için dini öcü

Yazının Devamı

Ecevit, Baykal ve Derviş

4 Ağustos 2002


<#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş, elinde bir fener arıyor... "Ne arıyorsunuz" diye sorulunca:
- Sosyal liberal sentez arıyorum; geniş bir ittifak arıyorum, diyor.
Aradığını henüz bulamamış olacak ki, partiler arasında mekik dokumaya devam ediyor. Kendi ifadesine dayanarak Derviş’in "solöda bir şeyler aradığını varsayıyoruz. Yine kendi ifadesiyle çağdaş yeni sol arıyor. Bugüne kadar tanımlamaya çalıştığı sol çizgi aslında Türkiye’ye yabancı değil. Türk solunun 20 yıldan fazla bir süredir siyasete taşıdığı çizgiden de uzak değil. "Ortanın solunu sizden öğrendim" dediği DSP lideri Ecevit’in, l970’lerin sonlarında CHP’ye yerleştirmeye çalıştığı, ancak, tam olarak DSP’de yaşama geçirebildiği çizgiye bir bakalım... Ecevit’in 1980 sonrasında pekiştirdiği bu sol anlayışın beş temel özelliği vardır:
1- Marksist solu referans almayan, devletçilikten uzaklaşmış: Serbest piyasayı esas alan, ancak, sermayenin tabana yayıldığı, üretici kesimlerin örgütlenmiş biçimde girişimciliğe yönlendirildiği, vergi-sosyal transfer yoluyla gelirin yeniden dağılımını gözeten bir sosyo-ekonomik politika.
2- Alt kimliklere dayalı politikayı reddeden, profesyonel delege düzeni tekeden,

Yazının Devamı

Derviş ne istiyor?

3 Ağustos 2002

Peki, bunu sağlamak için Kemal Derviş somut olarak ne istiyor?DSP - CHP - YTPnin bir araya gelmesini mi istiyor?Bu üç partiden ikisinin seçimlere ortak listeyle girmelerini yeterli görüyor mu?Bu üç partiye Mehmet Ali Bayarın DTPsinin, Murat Karayalçının SHPsinin de eklenmesini istiyor mu?Bu ittifaka ANAPın katılmasını da bekliyor mu?Böyle bir zemin yaratarak Özalvari bir çıkış mı yapmak istiyor?Dervişin, bu yaklaşımı siyasetin koşulları açısından ne kadar gerçekçi? Ne kadar uygulanabilir?Dervişi yeniden partisine çağıran ve önceki gün uzun bir görüşme yapan Başbakan Ecevit, en deneyimli lider olarak nasıl bir izlenim aldı? Dervişe nasıl bakıyor?Başbakana dün bu soruları yönelttik...Ecevit, Dervişin, siyasete girmesi halinde yararlı olacağına inandığını belirttikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"Şu anda kararsız. Ama siyaset zor iştir. Her şey arzu edildiği gibi hazır biçimde önünüze gelmez. Çok uzun ve yoğun uğraş gerektirir. Bu bakımdan Sayın Derviş, siyasete girecekse, idealize ettiği hedeflerini biraz daha daraltarak ve bir partiye girerek işe başlamalıdır. Benim konuşmalarımızdan çıkardığım izlenim, bunu en rahat DSPde yapacağı yönündedir. Çünkü, olaylara yaklaşık, ortaya

Yazının Devamı

Derviş ne istiyor?

3 Ağustos 2002


<#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş, kendi deyişiyle, "sosyal liberal sentez" etrafında geniş bir ittifak arayışını sürdürüyor. Bir başka deyişle "istikrarlı çoğunluk" arıyor.
Peki, bunu sağlamak için Kemal Derviş somut olarak ne istiyor?
DSP - CHP - YTP’nin bir araya gelmesini mi istiyor?
Bu üç partiden ikisinin seçimlere ortak listeyle girmelerini yeterli görüyor mu?
Bu üç partiye Mehmet Ali Bayar’ın DTP’sinin, Murat Karayalçın’ın SHP’sinin de eklenmesini istiyor mu?
Bu ittifaka ANAP’ın katılmasını da bekliyor mu?

Yazının Devamı

Derviş hâlâ arıyor!

2 Ağustos 2002

Başbakan, Dervişle yaptığı görüşmenin perde arkasını Milliyete anlattı Görüşme sonrasında Başbakan Ecevite, nasıl bir sonuç çıktığını sorduk. Yanıtı şu oldu:- Çok verimli bir görüşme oldu. Öncelikle ekonominin durumundan çok memnun. Aldığımız önlemler ve yaptığımız reformlar sayesinde seçim kararı alınmasına karşın ekonominin etkilenmemesini önemsiyor. Buna ben de katılıyorum. Sayın Derviş, bu sorumluluk anlayışı içinde hükümetteki görevini sonuna kadar sürdürmek istiyor. Bu Türkiye açısından çok sevindirici bir karar. Siyasi açıdan ise henüz kararını vermemiş. Bir sol ittifak aradığını söylüyor. Münhasıran YTPye gitmek gibi bir eğilimi yok. Böyle bir izlenim almadım. Akademik kariyeri önemsiyor. Ona ağırlık veriyor. Benim anladığım, istediği ittifak ortamının oluşmadığı kanısına varırsa, üniversiteye gitme eğiliminde.Peki, Ecevitle, Derviş arasında nasıl bir diyalog geçti?Başbakan Ecevit, bu sorumuza yanıt verirken, "Önce şunu söyleyeyim; Sayın Derviş, bize karşı çok sıcak, hükümetteki görevine çok bağlı" diyerek, söze başladı ve şu özet bilgiyi verdi:"Tabii, ben kendisini yeniden DSPye davet etmiş oldum. Henüz siyasi olarak karar vermediğini söyledi. Bir sol ittifak aradığını

Yazının Devamı

Derviş hâlâ arıyor!

2 Ağustos 2002


<#comment>
Başbakan Bülent Ecevit’le Devlet Bakanı Kemal Derviş’in dün yaptıkları görüşme, siyasetin başlıca merak konusuydu.
Görüşme sonrasında Başbakan Ecevit’e, nasıl bir sonuç çıktığını sorduk. Yanıtı şu oldu:
- Çok verimli bir görüşme oldu. Öncelikle ekonominin durumundan çok memnun. Aldığımız önlemler ve yaptığımız reformlar sayesinde seçim kararı alınmasına karşın ekonominin etkilenmemesini önemsiyor. Buna ben de katılıyorum. Sayın Derviş, bu sorumluluk anlayışı içinde hükümetteki görevini sonuna kadar sürdürmek istiyor. Bu Türkiye açısından çok sevindirici bir karar. Siyasi açıdan ise henüz kararını vermemiş. Bir sol ittifak aradığını söylüyor. Münhasıran YTP’ye gitmek gibi bir eğilimi yok. Böyle bir izlenim almadım. Akademik kariyeri önemsiyor. Ona ağırlık veriyor. Benim anladığım, istediği ittifak ortamının oluşmadığı kanısına varırsa, üniversiteye gitme eğiliminde.
Peki, Ecevit’le, Derviş arasında nasıl bir diyalog geçti?
Başbakan Ecevit, bu sorumuza yanıt verirken, "Önce şunu söyleyeyim; Sayın Derviş, bize karşı çok sıcak, hükümetteki görevine çok bağlı" diyerek, söze başladı ve şu özet bilgiyi verdi:

Yazının Devamı

Dervişi çağırdım Konuşuruz dedi

1 Ağustos 2002

Erken seçimin görünmesiyle birlikte yeni oluşumlar, yeni arayışlar, partilerden istifalar, yeni geçişler, partiler arası temaslar da yoğunlaştı. Bu ortam içinde merak edilen konulardan biri Devlet Bakanı Kemal Dervişin nasıl bir karar vereceği. Bu satırlar yazılırken Derviş, ABDden Türkiyeye doğru yola çıkmıştı.Ankara kulislerine, Dervişten önce haberi ulaştı. On gündür ABDde bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş, kabine arkadaşları ile hemen her gün telefonla görüşerek, siyasi gelişmeler hakkında bilgi aldı. Ancak, bu süre içinde Başbakan Ecevitle bir teması olmamıştı. Ecevit, Dervişle on gündür görüşme olanağı bulamadığını televizyondan açıkladı. Bunu öğrenen Derviş, Türkiyeye hareketinden önce Başbakan Eceviti telefonla aradı.Bu telefon görüşmesinde Başbakan Ecevitin, Dervişi DSPye davet ettiği şeklinde bir duyum aldık. Ecevitle dün yaptığımız görüşmede bu duyumun doğru olup olmadığını sorduk. Ecevit, bu gelişmeyi doğruladı ve şu bilgiyi verdi: Deyim yerindeyse, siyaset bir koşuşturma içinde. Bir yandan erken seçim kararı, bir yandan Iraka müdahalenin kapıya dayanmış olması, bu koşuşturmayı daha da hızlandırdı. Siyasi tabloyu izliyordu Dervişin hangi adrese yöneleceğinin

Yazının Devamı