Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




Birinci Ordu Komutanlığı'na atanan Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın basına verdiği veda kokteylinde, komutanlarla, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yapısı ve geleceğiyle ilgili konularda sohbet olanağı bulduk.
Bu sohbet sırasında öğrendik ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, çağın gereklerine ve teknolojisine uygun bir ordu yapılanması için modernizasyon çalışmalarını yoğun biçimde sürdürüyor. Merak edilen konuların başında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tümüyle profesyonel bir orduya dönüşüp dönüşmeyeceği geliyordu...

'BÜYÜK KAYNAK LAZIM'
Org. Büyükanıt, bu soruya yanıt verirken, "Elbette biz de profesyonelliğe geçiş istiyoruz ama tümüyle profesyonel bir ordu kurmak çok büyük kaynak gerektirir. Buna Türkiye'nin bütçesi yetmez" dedi. Aynı soruya muhatap olan Org. İlker Başbuğ ise, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aslında kısmen ve aşama aşama profesyonelliğe yöneldiğini anımsattı. Örnek olarak, uzman çavuşluk uygulaması ile sözleşmeli askeri personel uygulamasını gösterdi ve bu uygulamaların profesyonelliğe yöneliş olarak nitelenebileceğini kaydetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılandırılması bağlamında sorularımızı yanıtlayan Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner, silahlı kuvvet ihtiyacı yapısının her ülkenin koşullarına göre değişeceğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

HEDEF 2020 YILI
"Silahlı kuvvetler açısından Türkiye ile Hollanda'yı karşılaştıran bir yazı okumuştum. Şimdi Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, maruz kaldığı tehditler ile Hollanda karşılaştırabilir mi? Hollanda'nın koşullarında silahlı kuvvetler olmasa bile olur, iç güvenlik ve asayiş için bir polis gücü bile Hollanda'nın ihtiyaçlarını karşılayabilir. Ama bir de Türkiye'ye bakın. Komşularına bakın. Yaşadığı sorunlara ve etrafındaki tehditlere bakın. Bir tek Bulgaristan'la bu anlamda bir sorunumuz yok. Ama diğer komşularla çeşitli sorunlar, ihtilaflar var. Tabii Türkiye'nin silahlı kuvvet ihtiyacı buna göre belirleniyor."
Tümg. Güner, bu genel saptamayı yaptıktan sonra gelecekte nasıl bir Türk Silahlı Kuvvetleri planladığına ilişkin sorumuza, şu karşılığı verdi:
"Tabii, hepimizin istediği modern, hareket, ateş gücü ve teknolojisi yüksek, daha küçük ama daha etkin bir silahlı kuvvetler yapılanmasına gitmek. Günümüzde, çağdaş ordular artık böyle. TSK da bu hedefe dönük çalışmalar içinde. 2020 hedeflenerek bu çalışmaları yürütüyoruz. Örneğin, merkezde bir havuz sistemi düşünülüyor. ABD'deki merkez komutanlığı gibi. Merkez yoğunlaşmış, teknolojisi, eğitim düzeyi, hareket kabiliyeti, ateş gücü çok yüksek kuvvetler. Bir havuz gibi. Nerede ihtiyaç varsa oraya gönderilebilecek şekilde organize edilmiş merkez kuvvetler. Bu tabii yeni bir yapılanma gerektiriyor."
Tümg. Güner'e, bu yapılanma içinde bugünkü birinci, ikinci, üçüncü ordu gibi ordu yapılanmasının ortadan kalkıp kalkmayacağını soruyoruz. "Hayır" diyor, "Ordular yine durur ama yapıları, mevcutları değişir. Kuvvetler merkeze yoğunlaşır ve ihtiyaç duyulan zamanda ihtiyaç duyulan yere gider."

EGE ORDUSU
Bu bağlamda Ege Ordusu'nun kaldırılacağına dönük durumları sorduğumuzda ise Tümg. Güner, şu bilgiyi veriyor: "Şimdi durduk yere bir ordu kaldırılmaz. Koşullar oluşursa tabii düşünülür. Bunun için karşıdan da (Yunanistan'ı kastediyor) bir adım atılması gerekir. Öyle bir adım atılırsa o zaman tabii düşünülebilir. Onun da yapısı değiştirilebilir. Bu tür adımların karşılıklı olması gerekir."

MGK GENEL SEKRETERİ
Yapılan yasal düzenlemeyle MGK genel sekreterinin sivillerden arınabileceği, bu nedenle MGK Genel Sekreteri Org. Şükrü Sarıışık'ın bir yıl görev yapacağı, bir yıl sonra sivil genel sekreter olacağı için, EDOK Komutanlığı'nın orgeneralliğe yükseltilerek Org. Sarıışık'ın bu göreve atanacağına ilişkin yorumlar anımsatılınca, Tümg. Güner şu değerlendirmeyi yaptı:
"Şimdiden onlar bilinmez. MGK genel sekreteri şimdi görev başında. Belki görevi sürdürür. Belki bir başka kişi atanır. Eğer böyle bir değişiklik olursa TSK için kadro ve görev sorunu olmaz. EDOK görevi de olur, başka görev de olur. Örneğin Halis Burhan Paşa, bir süre Genelkurmay Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. İhtiyaca göre kadro açmak Genelkurmay Başkanı'nın yetkisindedir."

Konu yeniden siyasete döndüğünde, bu kez Org. Büyükanıt'a, MGK Genel Sekreterliği de dahil 7. Uyum Paketi'yle yapılan değişiklikler yeniden soruldu.

'MİLLET İZİN VERMEZ'
Bu değişikliklerin aslında Atatürk ilke ve devrimlerine ve Cumhuriyet'in niteliklerine karşı bir "karşı devrim" gibi yorumlandığı da anımsatılınca, Org. Büyükanıt tepki gösterdi. "Yapılan değişikliklerin Atatürk ilke ve devrimleriyle, Cumhuriyet'in nitelikleriyle ne ilgisi var?" diyerek söze başlayan Org. Büyükanıt, bu tür yorumların yanlış olduğunu vurguladı ve şöyle dedi:
"Ne ilgisi var? Atatürk ilke ve devrimlerini, Cumhuriyet'in temel niteliklerini ilgilendiren bir yönü yok. Kaldı ki, Türk milleti de böyle bir şeye izin vermez. Söz konusu bile olamaz." Komutanlarla yaptığımız sohbetten edindiğimiz izlenim o ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, çağdaş değerlere ulaşmada, bu değerlere uygun bir yapılanmaya, Avrupa Birliği'ne tam üye olmaya dönük adımlara açık. Bu konuda bir engel oluşturmadıkları gibi bir tereddüt içinde de değil. Duyarlı oldukları konu bu amaç ve araçlar bahane edilerek Cumhuriyet'in niteliklerini ve üniter yapısını bozmaya dönük girişimler. Komutanların, "Millet izin vermez" dedikleri de bu tür girişimler...