Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD ile sorunun sadece ekonomik alanda düğümlendiği yargısının yanlış olduğunu söylüyor. Babacan, dünkü görüşmemizde, "Ekonomik sorunların yanı sıra, Kuzey Irakla ilgili önemli sorunlarımız da var" diyerek, Türkmenlerin durumu ile Kürt grupların bazı davranışlarını örnek verdi. Özellikle operasyon muhtemel gelişmeler konusunda Kürt gruplar ve Türkmenlerle ilgili kaygılar bulunduğunu kaydetti. Babacanın kastettiği bu siyasi nitelikli kaygılar neler? BASKIYI ARTIRDI Bu kaygıların kaynağı, ABDnin Iraka müdahalesi yaklaşırken KDP lideri Barzaninin Irak Türkmen Cephesi üzerinde son günlerde ağırlaştırdığı baskı. Bu baskı Ankarada rahatsızlık yarattı. Operasyon öncesinde Barzaninin Türkmenleri sindirmeye yönelik girişimleri, Türkiye - ABD görüşmelerini de olumsuz etkiliyor. Barzaninin Irak Türkmen Cephesi Güvenlik Dairesi Başkanı Emir İzzeti tutuklaması, Kuzey Irakla ilgili gerginliği tırmandırdı. Barzaninin İzzeti tutuklamakla kalmayıp, "El Kaide ile ilişkisi var" diyerek ABDlilere de sorgulatmaya kalkması, hamile eşini ve kardeşini sorgulaması ve Irak Türkmen Cephesini "terör örgütü" olarak nitelemesi, Ankaranın sertleşmesine neden olabilir. YANLIŞ YAPILIYOR Barzaninin operasyon öncesindeki bu girişimleri ve Türkmenlere dönük bazı baskınlar gerçekleştirmesi, Türkiyenin operasyon sonrasıyla ilgili olarak ABDye yansıttığı "güvensizliği" artırıyor. Ankaranın değerlendirmesi şu: "Barzani, operasyon öncesinde, Kuzey Irakta tek siyasi otorite olarak KDPnin muhatap alınmasını istiyor. Bu nedenle de Türkmenleri baskı altına alıyor. Türkmenlerin, KDPyi üst siyasi otorite olarak tanımasını istiyor. Oysa Türkmenler, ancak eşitlik düzeyinde ilişki geliştirebileceklerini söylüyorlar. Bu nedenle de Barzani, operasyon öncesinde, biraz da ABDye güvenerek baskıyı artırıyor, kendine göre tutuklamalar yapıyor. Bu da Ankarayı çok rahatsız ediyor. Barzani, Türkiyenin tepkisini ölçmeye, kararlılığını sınamaya çalışıyor ve yanlış yapıyor. Türkiye, Türkmenlerin güvenliğini sağlamaya kararlıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irakta güvenlik önlemi almasının amaçlarından biri de budur. Barzani bunu unutmamalıdır." Değerlendirme böyle... MUSUL KRİZİ Türkmenlere baskıyı artıran Barzaniye, KDPnin diplomatik bir nitelik taşımadığı halde Ankarada temsilci bulundurduğu, Ankaranın bu iyi niyetini gözden geçirebileceği de anımsatılıyor. Duyulan kaygı ise şöyle özetleniyor: "Musul ve Kerküke ABD birliklerinden başka silahlı gücün girmeyeceği konusunda Türkiye ile ABD mutabakata varmış durumdalar. Ancak, Barzaninin operasyon ortamında Musula silahlı güçle girmeyi hedeflediği, bunu yapamazsa, sivil görüntü altında bir göç dalgasıyla KDP mensuplarının yine Musula girmelerine yönelik hesaplar yapıldığı bilinmektedir. ABD, böyle bir giriş izin verilmeyeceği konusunda Ankarayla mutabakat içinde olmakla birlikte, bir fiili durum yaratılması halinde Türkiye gerekli müdahaleyi yapmaktan çekinmeyecektir. Türkiyenin bu kararlılığı ABDye yansıtılmıştır." SÖZ VERİLDİ AMA... fbila@milliyet.com.tr Barzaninin Türkmenlere yönelik baskıyı artırması, Kuzey Irakta en önemli gerginlik kaynağı olarak görülüyor. Ankara, ABDnin garanti vermesine karşın KDPnin Türkmenleri sindirmeye yönelmesi, Musul ve Kerküke girmeye çalışması halinde Türkiyenin bağımsız hareket ederek bunu önleyeceği vurgulanıyor. Örnek olarak da Afganistan gösteriliyor. Afganistan operasyonu sırasında da ABDnin Kuzey Cephesine bağlı birliklerin Kâbile girmeyeceği yönünde Pakistana garanti verdiği ancak, bunun yerine getirilmediği belirtiliyor. Ankara, mutabakatta bulunmasına ve ABDnin söz vermesine karşın, Kürt grupların, operasyon sürecinde böyle bir girişimde bulunacaklarından kuşku duyuyor ve bu olasılığa karşı alacağı tutumu şimdiden taraflara yansıtıyor. Barzaninin, K. Iraka Türk askerinin girmesine karşı duruşu ve Türkmenlere baskısı, Ankaranın sabrını zorluyor.