Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnanması güç ama TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu Başkanı, Kütahya Milletvekili Dr. Soner Aksoy, ATO Başkanı Sinan Aygün'ü bu intiharları teşvik etmekle suçluyor.Aksoy, dün Aygün'e gönderdiği yazıda, Ankara Ticaret Odası Başkanı'nın beyanlarının "intiharları teşvik ettiğini" öne sürüyor.Bu çok ağır ve sorumluluk gerektiren bir suçlamadır.ATO Başkanı Sinan Aygün aylardır kredi kartı faizi nedeniyle kendisine başvuranların şikâyetlerini gündeme taşımaya çalışıyor. Kredi kartı faizlerinin yüksekliğine dikkat çekmek için gayret sarf ediyor. Kredi kartlarının insanları "faiz batağına" sürüklediğinden dem vuruyor ve TBMM'nin çözüm üretmesini talep ediyor. İki polisin intihar etmesiyle Türkiye gündemine oturan kredi kartı sorunu siyasi cephede "tehlikeli" bir tartışmaya sürükleniyor. Aygün'ün verdiği örnekler "faiz"in kredi kartı borçlularını ölçüsüz, insafsız bir sarmala soktuğunu gösteriyor. Aygün, şu bilgileri veriyor:"Kredi kartına uygulanan faiz ortalama yüzde 107. En yükseği yüzde 140, en düşüğü yüzde 60'a geliyor. Enflasyonun yüzde 7'ye düştüğü her gün tekrarlanıyor. Peki enflasyon buysa, bu faiz neye dayanılarak alınıyor? Böyle bir faiz oranı hangi piyasa kuralına uyuyor? Enflasyon yüzde 7, faiz ortalama yüzde 107. Bu, insafsızlık, zor durumdan yararlanma değil de nedir?"Aygün, dar ve sabit gelirlerin böyle bir faiz yükünün altından kalkmalarının mümkün olmadığını vurgulayarak, bütün olanaklarını faizi ödeyebilmek için harcadıklarını, ancak faiz faiz doğurdukça anaparayı ödemenin mümkün olmadığına dikkat çekiyor. Faiz sarmalı ATO Başkanı, kredi kartı şikâyetinde bulunanların çoğunlukla memur, işçi ve küçük esnaf olduğunu, bunlar arasında da polislerin önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor.CHP lideri Deniz Baykal ise, 50 bin polis memurunun maaşının hacizli olduğu bilgisini vererek, sorunun bir sosyal facia boyutuna ulaştığının altını çiziyor.Gelen şikâyetlere bakılırsa birçok işçi ve memurun durumu da farklı değil. Böyle bir faiz tuzağını "Serbest piyasa, ne yapalım?" diyerek, geçiştirmek mümkün değil. Serbest piyasanın da koşulları vardır, ayrıca hukuk denetimi altındadır. 'Altta kalanın canı çıksın ' demek, devletin ve hukukun olmadığı ortamlarda geçerli "orman kuralı"dır. Piyasa ekonomisi, orman ekonomisi değildir. 50 bin polis Borç sarmalının insan psikolojisini ne hale getirdiğini ise İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şöyle açıklıyor:"Sorumluluk duygusu sahibi, prensipli, onuruna düşkün kişilerin borçlarını ödeyemediklerinde kolayca depresyona girdikleri biliniyordu. Kredi kartları ilk tanışanlarda zihinsel körlük yaparak, risk hesabı yapmayı engelliyor. Beklentileri yüksek, eşi, yakınları, çevresi ve reklamların etkisiyle tüketim davranışı değişen sabit gelirli kişiler ciddi risk altında. Kredi kartıyla alışveriş yapanlar kazandaki kurbağa duygusuyla acıyı hissetmiyorlar. Bilindiği gibi suyu yavaş ısıtılan kurbağa piştiğini fark etmez. Fark ettiklerinde ise iş işten geçmiş oluyor. Uzun vadeli düşünmeyen kişilerde kredi kartı tuzak etkisi yapıyor."Geçim zorluğu içindeki insanlar için bu açıklama süreci doğru tanımlıyor.Bu sorumluluk -dolandırıcılar hariç- sadece vatandaşa yüklenemez. fbila@milliyet.com.tr Kurbağa etkisi