Baykal, Gül'ün, Hamas ziyareti konusunda kendi kusurunu basına yüklemeye çalıştığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Gül'ün bu tavrı sıkışan, hata yapan iktidarların klasik tavrıdır. Büyük bir yanlış yaptıklarında bir skandala neden olduklarında kabahati iki kuruma yüklemeye çalışırlar. Ya ana muhalefeti suçlarlar ya da basını. Gül'ün bu tutumu aynı mahiyettedir. Kendi kusurlarının faturasını basına kesmeye çalışıyorlar. Haksızdır. Yersizdir. Hamas ziyaretine yönelik ulusal ve uluslararası eleştirileri yansıtmak basının görevidir. Basın bu görevini yapmıştır." Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Hamas ziyaretine ilişkin eleştiriler konusunda, Türk basınını gizli servislerin ve diplomatların manipülasyonuna açık olmakla suçlamasına CHP lideri Deniz Baykal'dan tepki geldi. Baykal, Hamas ziyaretiyle PKK arasında paralelliğin İsrail'in resmi görevlileri tarafından kurulduğunu anımsattı ve şöyle devam etti:"Sayın Gül Türk basınına niye kızıyor? Hamas-PKK paralelliğini İsrail'in resmi ağızları kurdu. İsrail hükümet sözcüsü canlı yayınlarda söyledi. Basın bunu yansıtmayacak mı? Basını manipüle eden gizli servisler, yabancılar hangileriymiş, Sayın Gül çıksın açıklasın." İsrail'in beyanı Baykal, Hamas davetinin terörle mücadele konusunda Türkiye'ye dost çevreleri karşısına almasına neden olduğunu, bunun de hükümetin yanlışından kaynaklandığını öne sürdü:"Daha hiçbir şey netleşmeden, henüz terör tanımından çıkmamış bir örgütü davet ediyorsunuz ama misafirinizden de kaçıyorsunuz. Bu tavır bile bir hata içinde olduğunuzu, bir mahcubiyet içinde olduğunuzu gösteriyor. Madem davet ettiniz, çıkın konuğunuzun karşısına oturun. Hem çağırıp hem kaçmak nasıl bir iş? İşte İran'da gördük, İran Cumhurbaşkanı, aynı konuğu karşısına oturtup konuştu. Ama bizim Başbakan, davet ettiği konukla karşılaşmayayım diye kaçtı, yolunu değiştirdi, mobilyacı dükkânına falan girdi. Sonar, Meclis'te hamaset nutukları atıp daveti savundu. Bu şimdi dış politika mı oldu? Çağırdınız ve Dışişleri Bakanı düzeyinde görüştünüz. Ama partinin amblemini kapattınız, AKP yazılarını örttünüz. Bu davet bir skandaldır ve sorumlusu da hükümettir. Daha kısa bir süre önce AB terör listesini, Türkiye onayladı. Bunun tarihi 6 Şubat 2006'dır ve siz 10 gün sonra bu listede yer alan Hamas'ı davet ediyorsunuz. Bu listenin 17. sırasında Hamas, 23. sırasında PKK yer alıyor. Bu da tepkilere neden oldu. Dış politika ciddi bir iştir. Öyle din, mezhep dayanışmasıyla yürütülmez." Terör listesi CHP lideri, Gül'ün basını eleştiren sözlerini değerlendirirken, Erbakan'ın Libya gezisini de anımsattı ve şu yorumu yaptı:"Sayın Gül, basını gizli servislerin, yabancıların manipülasyonuna açık olmakla suçluyor. Ortada bir manipülasyona gelen varsa o da hükümettir. Yabancıların etkisiyle iş yapan varsa, hükümettir. Biz nereden geldiklerini biliyoruz. Libya gezisi henüz belleklerde taze. O gezide Erbakan'ı, Gül'ü ve diğerlerini hatırlıyoruz. Din veya mezhep dayanışmasıyla dış politika yürütülmeye çalışıldığı ve Türkiye'nin ne hallere düşürüldüğünü unutmadık. İslam Yüksek Komutanlık Konseyi üyeliklerini, sekreter veya yardımcılıklarıyla ilgili gerçekleri de unutmadık. Geldikleri kaynak budur. Bu zihniyetle dış politika yürütülürse, işte böyle içinden çıkamayacakları durumlar oluşur."Baykal, hükümetin Türkiye'yi uluslararası alanda zor duruma düşürdüğünü, terörle mücadelede destek olan ülkeleri karşıya ittiğini ve büyük risk oluşturduğunu da vurguladı. fbila@milliyet.com.tr 'Libya belleklerde'