Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön CNN Türk'te, dün Murat Yetkin'le birlikte konuk ettiğimiz Baykal'ın sert tutumu, rahmetli Bülent Ecevit'in, Merve Kavakçı'nın Meclis Genel Kurulu'na türbanla girmesi üzerine gösterdiği tepkiyi anımsattı.Baykal, AKP'nin üniversitelerde türbanı serbest bırakmak için anayasa değişikliğine yönelmesini, "din devletine, din toplumuna gidişin bir adımı" olarak tanımladı. Bu nedenle de sorunu "laik rejim" çerçevesinde ele almak gerektiğini savundu.CHP lideri, konuyu "özgürlük" sorunu, bir grup genç kızın üniversitede türbanlı olarak okuma sorunu olarak görmüyor. AKP'nin yeni bir rejim araşıyında olduğunu ve Türkiye'nin 80 yıllık laik yol haritasını değiştirmek isteği olarak tarif ediyor. CHP lideri Deniz Baykal, sözü hiç dolandırmadan, AKP'nin laik olmayan yeni bir rejim arayışına yöneldiğini söyledi. CHP lideri, üniversitelerde türbanı serbest bırakmaya dönük girişimleri, AKP'nin "laiklikle hesaplaşması" olarak niteledi. Baykal, üniversitelerde türban sorununu bir özgürlük sorunu olarak sunmanın bir "kandırmaca", "kamuoyunu aldatma" girişimi olduğunu söylüyor. Asıl amaç ise devleti ve toplumu din kurallarıyla yönetmek...CHP lideri, türban için Anayasa'ya hüküm koymanın, yeni anayasa yapmanın gerçek hedefinin de laikliğin belirleyici olmadığı yeni bir rejim olduğunu öne sürüyor. Gidişin din devletine doğru tehlikeli bir gidiş olduğunu da şöyle ifade ediyor:"Bunu görmeyenlere hayranım. Bunu nasıl başarıyorlar, anlamak mümkün değil. Bu gidişin buraya doğru olduğunu herkes görsün kardeşim. Ben görüyorum. Kralın çıplak olduğunu görüyorum ve söylüyorum." 'Kral çıplak' Başbakan'ın laikliğe inanmadığını, hem Müslüman hem laik olunamayacağı biçimindeki görüşünü de değiştirmediğini öne süren Baykal, şöyle konuştu:"Öyle anlaşılıyor ki, iktidardakiler laiklikten sıkılmışlar, bunalmışlar. Laikliğe karşı arayış var. Bu arayış bizi nereye götürür? Bu arayış iyi midir, kötü müdür? Buna destek verenler var, katkı verenler var. Bunu anlayışla karşılayanlar var. Bir sürecin içinden geçiyoruz. Bütün bunların gereksiz, yanlış ve sakıncalı olduğuna inanıyorum." 'İktidar laiklikten sıkıldı' CHP lideri, dinin bugünkü iktidar döneminde olduğu kadar tehlikeli biçimde kullanılmadığını da belirterek, şöyle devam etti:"Şimdi, ilk kez maalesef, din siyasetin içine tehlikeli bir şekilde sokuluyor. Din çok önemlidir çok saygıdeğerdir. Günümüzde önem kazanmıştır. Ama onun önemli olması, ondan kaynaklanan yanlışlıkların yapılmayacağı anlamına gelmez. Milletimize şunu anlatmak lazım: İnançlar tamam, din tamam, ibadet tamam. Ama yobazlığa, ölçüyü aşmaya siyasete, toplum yaşamına, hukuka ve eğitime taşımaya izin vermeyin, ne olur."Baykal, bazı konulardaki sert tutumu ve üslubu nedeniyle hep eleştirildi. 22 Temmuz öncesinde de seçimi "laiklik ve laikliğe dönük tehlikeler" eksenine oturtmakla, bu nedenle oylarını yüzde 20 bandına hapsetmekle suçlandı. Daha esnek olsa daha çok oy alabilirdi diye eleştirildi.CHP lideri böyle düşünmüyor. Rejime demokratik karakterini veren laiklik ilkesinin oy hesabına gelecek bir konu olmadığını vurguluyor. Bu ilkeyi korumayı oy hesabı dışında bir görev olarak görüyor. CHP'nin kurucu parti sorumluluğu olarak bu ilkeye oy hesabı yapmadan sahip çıkmak sorumluluğu bulunduğunu süylüyor ve şöyle diyor: "Laikliğe karşı gevşek duruş, din üzerinden siyaset siyasi prim getiriyormuş! Eksik olsun o siyasi prim!.." fbila@milliyet.com.tr 'Yobazlığa izin vermeyin'