Antalya temsilcimiz Oktay Pirimle birlikte Antalyada görüştüğümüz Baykal, Başbakan Erdoğanın bu tutumuyla, başta terör olmak üzere yasadışı güç örgütleri ve odaklarına cesaret verdiği kanısında.Baykal, Başbakanın sorumluğunun olaylar karşısında net ve kararlı tavır almayı gerektirdiğini, kaçak ve tereddütlü bir duruş sergilemenin bu ülkeye zarar verdiğini vurguluyor.Ana muhalefet lideri, Başbakanın bu tutumuna örnekler verirken, şu olayları anımsatıyor: Baykalın verdiği ilk örnek İstanbulda sinagoglara düzenlenen saldırılar. Bu terör eylemi karşısında Başbakanın eylemi yapanların beslendiği, yetiştiği ve savunduğu akımları suçlamamak için net tavır koyamadığını; eylemi kimlerin, hangi kaynaktan beslenerek yaptıklarını söylemekten kaçındığını; saldırıları kimlerin yaptığını değil, kimlerin neden yapmamış olabileceğini savunduğunu kaydetti.Baykalın ikinci örneği Vandaki olaylar. Baykal Vanda bir polis merkezinin basılması, gözaltındakilerin kaçırılması, polise tekme tokat atılması, devletin adeta ihtar edilmesi karşısında da Başbakan Erdoğanın sorumluluğu ve konumuna uygun bir tepki vermediğini belirtti. İçişleri Bakanının istifasını gerektiren böyle bir olayda, istifa bir yana, Başbakanın da İçişleri Bakanının da anlamlı bir suskunluğu tercih ettiğini; bu yetmiyormuş gibi Milli Eğitim Bakanının da olayların sorumlusu görünen eski milletvekili Mustafa Bayramı telefonla arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu anımsattı. Baykal, bu olaylar karşısında Başbakan Erdoğanın açık tavır alması gerekirken, Van Valisi Hikmet Tana CHPye karşı siyasi içerikli laf yetiştirme görevi verdiğini söyledi.CHP liderinin, Başbakanın tavırsızlığına verdiği ikinci örnek ise, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemirin öldürülen teröristin evine resmi araçlarla taziye ziyaretinde bulunması karşısındaki suskunluğu. Baykal, Başbakan Erdoğanı bu olayı ve siyasi anlamını görmezden geldiğini, susarak geçiştirmeye çalıştığını, bu konuda soru soran gazetecilere karşı onları tersleyen bir üslup kullanmakla eleştirdi.Baykal, hızlandırılmış tren faciası ve son tren kazaları konusunda da Başbakan Erdoğanın istifa etmesi gereken Ulaştırma Bakanını koruyarak yine yanlış bir tutum sergilediğini vurguladı. Baykal, bu yöndeki sorular karşısında Başbakan Erdoğanın gazetecileri azarlamasına dikkat çekti.Ana muhalefet lideri, Başbakan Erdoğanı ve hükümeti terörle mücadelede kararlı davranmamakla, eve dönüş yasasıyla Hizbullah örgütü mensuplarını dışarıya çıkarmakla, terörle mücadeleyi ABDye havale etmekle de suçladı.Baykala göre Başbakan Erdoğan Türkiye için çok önemli bu olaylar karşısında hep "yanlış sinyal" verdi ve "yanlış düğmeye" bastı.Türkiyenin kimden yana olduğu belli olmayan seyirci bir başbakana sahip olduğu görüşünde.CHP lideri, Başbakanın bu tutumunun artık vatandaş tarafından da saptandığını ve hükümete açtığı krediyi kapatmaya başladığını, bunu yurt gezilerinde açıkça gözlediğini söyledi. fbila@milliyet.com.tr CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğanı Türkiye gündemindeki çok önemli olaylarda net tutum almamakla; ülkeyi yöneten başbakan gibi değil, daha çok, bir "seyirci, gözlemci" gibi davranmakla suçluyor.