‘Sayın Tayyip Erdoğan’ın değiştim iddialarını hiç gerçekçi bulmuyorum. Bence Saadet Partisi ve AK Parti bir elmanın iki yarısıdır...
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, laiklik karşıtı akım ile etnik temelli akım karşısında demokratik, laik Cumhuriyet’i korumanın tek yolu olarak iki turlu seçimi görüyor. Çiller, dünkü görüşmemizde, Türkiye’de merkez sağ ve merkez solun çok parçalı olduğuna dikkat çekerek, radikal akımlara karşı halkı ve Cumhuriyet’i koruyacak formülün iki turlu seçim olduğunu vurguladı. Çiller, AK Parti ve lideri Tayyip Erdoğan’ın ve HADEP’in politikalarını eleştirirken şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben Sayın Erdoğan’ın değiştim iddialarını gerçekçi bulmuyorum. Geçmiş dönemde beni Refah’la koalisyona zorladılar. Bu benim için de, ülke için de önemli bir deneyim oldu. Bana göre ortada bir değişiklik yok. Bunlar (Saadet Partisi ve AK Parti) bir elmanın iki yarısıdır. Türkiye bir daha laiklik karşıtı bir akımın iktidarı riskine sokulmamalıdır."
Çiller, bunun yolunun da iki turlu seçim olduğunu belirtti ve şu formülü önerdi: "İki turlu seçim vatandaşa kendisi açısından ikinci en iyiyi seçme olanağı veriyor. İlk turda en çok istediği partiye oy verir, ama onun iktidar şansı yoksa ikinci turda ikinci ‘evet’ini kullanma şansı doğar. Çünkü insanların ‘Allah korusun’ dedikleri durumlar vardır. Vatandaşın Allah korusun, dediğinden kurtulmasının yolu iki turlu seçimdir. Üniversite sınavında da öğrenciler en çok istedikleri okuldan ikinci, üçüncü istediklerine doğru sıralama yaparlar. En çok istediklerine giremezlerse ikinciye girmeye çalışırlar. Çünkü üniversiteye girememek, onların ‘Allah korusun’ dedikleri bir sonuçtur. Bunun nedeni açıkta kalma korkusudur. Bu nedenle ilk tercihleri olmazsa diğer tercihlerine razı olurlar. Siyaset de böyle olmalı. Allah korusun, dediğinin işbaşına gelmesini önlemenin yolu iki turlu seçimle ikinci tercihine oy verebilmektir." Çiller, iki turlu seçimin temsilde adalet ilkesine de uyduğuna, ikinci turda yine vatandaşın doğrudan oy kullanarak tercihini belirlediğine dikkat çekti.
Merkez güçlenmeli
Çiller, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünün ve laik yapısının korunması ve güvence altına alınması için merkezin güçlenmesi, bunun için de iki turlu seçime gidilmesi gerektiğinin altını çizdi ve şöyle dedi: "Merkez sağ da, merkez sol da parçalı. Bunun sorumlusu biz değiliz. ANAYOL formülü yürüseydi, bugün sağ da, sol da toparlanmış olacaktı. Ama ANAP bu formülü yürütmedi. Aksine benim üzerime yürüdü, asılsız iddialarla yıpratmaya çalıştı. Bir noktadan sonra beni Refah’la koalisyona zorladı. Ben bütün iddialardan yargı kararıyla aklandım. Şimdi sağda ve solda bütünleşme çatıda olamadığına göre temelde olmalı. Bunu da vatandaş iki turlu seçimle sağlayacaktır. Merkez sağı da merkez solu da toparlayacaktır. Bunu seçmen yapacağı için de kimsenin itirazı olamayacaktır."
Çiller, iki turlu seçimle, ekonomide her sonuçta optimal fayda sağlayan nokta gibi siyasetle "toplumsal optimal memnuniyeti" bulmanın mümkün olduğunu belirtti. Bunun yolunun ikinci tura iki veya en fazla 3 partinin girmesiyle sağlanacağını kaydeden Çiller, "Bu durumda partilerden biri yüzde 51’i bulacak, diğerleri yüzde 49’u paylaşacaktır. Vatandaşın en çok çekindiği, istemediği, korktuğu seçenek devre dışı kalacak ve iktidar şansı olmayacaktır. Bu ikinci tercihle belirlenecek yüzde 50’nin üzerindeki destek ise vatandaş için optimal memnuniyeti sağlayacaktır" dedi. Çiller, bu gerçeğin merkez sağda ve soldaki diğer partiler tarafından görülmesi gerektiğini vurgulayarak, iki turlu seçim önerilerine iktidar partilerinin de destek vermesini istedi.
DYP lideri Çiller, AK Parti lideri Erdoğan’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan Rize konuşmasına şaşırdığını da belirtti ve şu değerlendirmeyi yaptı: "1990’lı yıllar Türkiye’nin PKK’nın belini kırdığı yıllardır. Özellikle 1993 - 1994 ve 1995 yılları böyledir. Bunu Abdullah Öcalan da itiraf etti. Biz bu yıllarda var gücümüzle PKK’nın üzerine gittik ve sonuç aldık. Bu mücadeleyi veren Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, emniyet güçlerine eleştiri yöneltmek sadece üzücü değil, ayıptır. Bunu anlamam ve kabul etmem mümkün değildir. Biz o dönemde Türkiye’yi böldürtmeyiz diye yola çıktık, böldürtmedik. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. Türkiye’yi böldürtmeyiz. Gidin Çanakkale’ye bakın. Şırnaklı, Hakkârili, Kocaelili, Yozgatlı, Mardinli, Edirneli şehitler kucak kucağa yatıyor. Olay budur. Bu millet böyle doğmuştur. Bunu kimse bölemez. Bu amaçla siyaset yapanlar da karşılarında bizi bulurlar. Ben 93 - 95’te PKK ile en sert mücadeleyi verdim ve Güneydoğu’dan en çok milletvekilini de parlamentoya ben taşıdım. Bu konularda ödün vermemiz söz konusu olamaz."
Özay Şendir
'Nefes almak için izin bekleyen Miçotakis'
29 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yurt, burs, staj, keyfiyet
29 Haziran 2025
Zeynep Aktaş
Zemini güçlü olan yatırımcıyı çekiyor
29 Haziran 2025
Ali Eyüboğlu
Cemal Hünal: ‘Issız Adam’ benim dönüm noktam
29 Haziran 2025
Güldener Sonumut
Mark Rutte’ye haksız eleştiri
29 Haziran 2025