Son olarak AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer, TESEV'in "Almanak Türkiye: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" adlı yayınının tanıtıldığı toplantının açış konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eleştirdi.Kretschmer, TSK'nın sadece kendine verilen görevleri yerine getirmekle kalmadığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinin koruyucusu olarak kendini gördüğünü söyledi. TSK mensuplarının ulusal güvenlik konusuna çok geniş bir perspektiften bakarak, kamu hayatının hemen her yönüyle ilgili, örneğin din, eğitim, kültürel haklar, üniversite gibi konularda açıklamalar yaptığını belirten Kretschmer, bu açıklamaların halk üzerinde büyük etkisi olduğunu vurguladı.AB Temsilcisi aynı konuşmada, Türkiye'de güvenlik birimlerinin yasal ve kurumsal düzene saygı duymadığını da öne sürdü. Kretschmer'e göre, Türkiye'de güvenlik birimleri ve TSK "hesap verilebilirlik" konumunda da muaf tutuluyor. Avrupa Birliği'nin eleştiri okları, son günlerde yine Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelmiş görünüyor. Kretschmer gibi zaman zaman Brüksel'den de benzer eleştiriler geliyor.Peki Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bu eleştiriler nasıl karşılanıyor? TSK bu eleştirilerden nasıl etkileniyor?Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, dünkü görüşmemizde konu buraya gelince bir cümleyle yanıt verdi:"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu konulardaki görüşlerini 2 Ekim'de Harp Okulu'nun açılış töreninde yapacağım konuşmada açıklayacağım."Yaşar Paşa'nın 2 Ekim'de önemli bir konuşma yapacağı ve "TSK'ya ağır saldırılar var" diye nitelediği son dönemdeki eleştiri ve iddialara yanıt vereceği anlaşılıyor.Org. Büyükanıt, konuşmasının içeriğiyle ilgili soruma ise, "2 Ekim'i bekleyin" yanıtını vermekle yetiniyor. Yanıt 2 Ekim'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gündeminde terörle mücadele öncelikli konu...Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanlarıyla birlikte 2. ve 3. Ordu'ya ziyarette bulundu. Görevi teslim aldıktan sonra komuta heyetinin ilk ziyaret, inceleme ve denetimlerini 2. ve 3. Ordu bölgelerine yapmaları, terörle mücadeleye verdikleri önceliği gösteriyor.Org. Büyükanıt'ın bu ziyaretler sırasında gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta üzerine basarak verdiği iki mesaj var. Bu iki mesaj da kamuoyunda yanlış algılamalara yol açan izlenimleri düzeltmeye yönelik:1- "PKK Koordinatörü" diye bir görevlendirme yapılmadığı,2- Bu görevlendirmelerin Türkiye'nin terörle mücadelesini başka bir ülkeye (ABD) havale etmediği.Yaşar Paşa, bu yöndeki algılamaların ve izlenimlerin yanlış olduğunu her fırsatta vurguluyor. Bu düzeltmeleri yaparken de çok dikkatli, temkinli bir üslup kullanıyor. ABD'nin PKK terörüyle mücadele için emekli Orgeneral Ralston'u, Türkiye'nin emekli Orgeneral Edip Başer'i görevlendirmesinden sonra yaptığı açıklamalarda kesin bir değerlendirme yapmaktan kaçındığı gözleniyor. Değerlendirme yapmak için çok erken olduğunu söylüyor. İşin henüz başlangıç aşamasında olduğuna işaret ediyor.Bu temkinli yaklaşımdan çıkan sonuç, TSK'nın, önce Ralston'un neler yapacağını, nasıl bir projeye sahip olduğunu görmek istediği. TSK, "bekle-gör" aşamasında duruyor. Bu nedenle de Org. Büyükanıt, bu konuda kendini ve TSK'yı bağlamak istemiyor.Türkiye'nin terörle mücadeleyi başka bir ülkeye havale ettiği yönündeki yaklaşımların Türk insanını inciteceği açık.Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt da bu nedenle "Terörle mücadeleye artan bir kararlılıkla devam edeceğiz, kimseye havale etmeyiz, böyle şey olmaz" diyerek bu yaklaşımın yanlışlığını vurguluyor. fbila@milliyet.com.tr Temkinli yaklaşım