Farklı açıklamalara karşın, şimdiden açığa çıkan bir gerçek, MİT üst düzey görevlisi Kaşif Kozinoğlunun, Yargıtay Başkanından Çakıcı dosyasıyla ilgili talepte bulunduğudur. Kozinoğlunun, Yargıtay Başkanı Özkaya ile yaptığı bütün temasların asıl konusunun Çakıcı dosyası olduğu, Başkanın da ifade ettiği bir husustur.Bu durumda sorun, Kozinoğlunun bu girişimi kişisel olarak mı yaptığı, yoksa MİT adına ve MİT Müsteşarı Atasagunun bilgisi ve talimatı doğrultusunda mı yaptığı noktasında düğümleniyor.Atasagunun açıklamalarına bakıldığında, görünen, MİT Müsteşarının, Kozinoğlunun Özkayayı ziyaretinden bilgi sahibi olduğu, ancak "Çakıcı dosyası"nı görüştüğünden haberdar olmadığı biçimindedir. Atasagun, Kozinoğlunun kendisine, Özkaya ile Çakıcı dosyasıyla ilgili görüşmediklerini söylediğini ifade etmiştir. Oysa, Özkaya, bunun tam tersini söylemektedir. Bu durumda ortaya şu soru çıkıyor: Kozinoğlu, Müsteşarına, temaslarıyla ilgili bütün bilgileri aktarmadı mı?Atasagun, Çakıcı dosyasını kapattıklarını, bu konuda MİTin adını kullanan personeli varsa onun işini bitireceğini söylediğine göre akla bu olasılık geliyor.Yargıtay Başkanının, görüşmediği bir konuyu görüştük demesi mümkün olmadığına göre, geriye başka olasılık kalmıyor.Eğer sorun Kozinoğlunun Çakıcıyla olan özel ilişkisi ise, Atasagunun, "Ben önce kendi personelime güvenirim" sözlerinin dayanaklarını incelemesi gerekiyor.Bu durum, Atasagunun bilgisi dışında olsa da MİTte bazı üst düzey görevlilerinin kurum adını da kullanarak, Çakıcıyı kurtarmaya çalıştıkları sonucu ortaya çıkıyor ki, bu, MİT açısından büyük bir sorun oluşturuyor. Çakıcıyı kurtarmak üzere, MİTin kurumsal kimliğini de kullanarak, hem de yargı üzerinde çaba gösterilmesi, hem MİT hem de Yargıtay açısından kabullenilmesi mümkün olmayan bir durum...İşin MİTle ilgili boyutunu, MİTin iç denetimiyle Başbakanlık Teftiş Kurulunun çözmesi ve yargıya ulaştırması gerekiyor.Yargıtaydaki sorun da yine Yargıtayca çözülmek zorunda...Ulaşılmasının, hele hele bir davayla ilgili olarak ulaşılmasının kesinlikle mümkün olmaması gereken Yargıtay Başkanının, salt MİT mensubu diye Çakıcı dosyasıyla ilgili temas kurmakta, bilgi vermekte veya verdirmekte sakınca görmemesi, arada Çakıcıyla bağlantılı bir müteahhidin bulunması, yargının zirvesi için handikap oluşturuyor.Bu olayda kişisel yönler ve kusurların, kurumsal yönler ve kusurlardan iyi ayrılması gerekiyor."Çakıcı ricaları"nın devletin zirvelerinde rahatça dolaşmasının sadece kişisel değil, kurumsal olarak da güvensizlik yarattığı açık olduğuna göre, bu ayrımın süratle yapılması ve kurumların gerekli önlemleri alması, yapılması gereken ilk iş olmalı... fbila@milliyet.com.tr MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile Yargıtay Başkanı Eraslan Özkayanın açıklamaları çelişiyor. Gerçekler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Okun, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı ve Birinci Başkan Vekili Mater Kabana teslim ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerde yer alıyor. Yargı sürecinde bu bilgi ve belgeler de ortaya çıkacaktır.