Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyetin 80. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyonda "eşsiz davetiye" tartışmasına son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanı'na, eşsiz davetiyelerin Başbakan Erdoğan dahil, AKP milletvekillerinde ve bazı kesimlerde alınganlık yarattığını anımsatarak, bu tepkilerin bundan sonrası için kararını değiştirip değiştirmeyeceğini sorduğumda kesin bir ifadeyle değiştirmeyeceğini söyledi ve ekledi :
SAYGININ GEREĞİ
"Bu günlük bir karar değildir. Bundan sonra da değişmez."
Sezer'in tartışmayı Çankaya açısından noktalayan bu sözleri de gösteriyor ki, bundan sonraki davetlerde de Cumhurbaşkanı, eşleri türbanlı olanları eşsiz davet etmeyi südürecek. Sezer, bu tutumunu, Cumhuriyet'in temel niteliklerinin ve bu niteliklere saygının bir gereği olarak görüyor.
Yine Sezer'in ifadesine göre bu tutum bir devlet tutumu ve sonrası içinde bir çizgi çekildiğini gösteriyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan ise resepsiyon boyunca sürekli bir gerginlik istemediklerini vurguladı. Cumhuriyetle demokrasi arasında makas bulunduğunu ve bunu kapatmaya çalışacaklarını belirterek de Çankaya'nın tutumunu onaylamadığı mesajını verdi. Fırsat olduğunda bu konuyu Cumhurbaşkanı'yla da konuşacağını ifade etti.
Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök ise Cumhurbaşkanı'nın tutumu konusunda yorum yapmasının söz konusu olamaycağını belirttikten sonra, "yüce makam her zaman doğrusunu yapar" sözleriyle de Sezer'in tutumunu dolaylı biçimde desteklemiş oldu.
ASKER GÖNDERME
Cumhurbaşkanı Sezer, sohbetimizde, Irak'a asker gönderme konusu açılınca, "Bana göre Türkiye açısından Irak konusu kapandı. Koşulların oluşmadığı anlaşılıyor" diyerek, asker göndeme olasılığının ortadan kalktığı mesajı verdi.
Genelkurmay Başkanı Org. Özkök ise Irak konusunda ABD ile askerler arasında bazı alt düzey yazışmalar yapıldığını ancak siyasi kararların beklendiğini belirtti. Org. Özkök, Türkiye'nin tercihinin birinci seçenek olarak açıklanan Selahattin bölgesi olduğunu, ancak buna karşı bazı hassasiyetlere dayalı tepkiler geldiğini de belirtti. Türk askeri açısından lojistik kolaylık olacağı için bu bölgenin tercih edildiğini vurguladı.
Irak Geçici Yönetimi'nin Kuzey Irak'taki Türk askerlerinin çekilmesini isteyebileceği yönündeki haberleri anımsattığımda ise "Orada PKK tehdidi oldukça bunu istemeleri mantıksız olur. Ama PKK tehdidi ortadan kalkarsa, o zaman zaten orada bulunmamızın nedeni kalkmış olur" yanıtını verdi.
KIBRIS SORUNU
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman da, Irak konusunda siyası otorite kararı bulunmadığına vurgu yaptı. ORg. Yalman, henüz hangi bölgede ve nasıl görev alınacağı aşamasına gelinmediğini, bu konunu müzakere edilmesi için önce siyasi otoritelerin karar ve talimat vermeleri gerektiğini belirtti.
Org. Yalman, KKTC ile ilgili olarak seçim sonrasına dönük yorumlar anımsatılıp, görüşü sorulunca şu değerlendirmeyi yaptı "Benim KKTC konusunda söyleceğim şudur : KKTC vatandaşları sonradan pişman olacakları bir karar vermemelidir. Kararlarını verirken, sonradan keşke bunu yapmasaydık diyecekleri bir duruma gelmemeleri gerekir. Bunu iyi hesaplayarak karar vermelerinde fayda var."
Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur da Kıbrıs konusunu şöyle değerlendirdi :
"Devletler yaşadıkça sorunları olur. Sorunları o devlet çıkarları doğrultusunda çözmek hepimizin tüm yurttaşların namus görevidir.
Bunu çözmemek 'ver, itaat et, kurtul' demek ihanettir. Kıbrıs sorunu da bu kapsamda mütalaa edilmelidir. Türkiye'nin düşmanları ile Kıbrıs Türklerinin düşmanlarıyla işbirliği yapanları hayretle, ibretle izliyoruz."
Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, laiklik, Atatürkçülüğe yöneltilen statükoculuk gibi eleştiriler konusundaki sohbette ise sert ifadeler kullandı ve şöyle konuştu :
"Kemalizm akıl ve bilimi rehber edinmiştir. Kemalizmi 70 sene önceye odaklanmış, 70 sene öncede kalmış bir ideoloji olarak yorumlamak ahmaklıktır. Türkiye'yi çağdaş yapmayı öngören ideolojiyi terkedip, 1000 yıl önceye mi dönelim. Anayasamız da Atatürkçü düşünceye dayalıdır. Aksine düşünceler Anayasaya ve yasalara aykırıdır."
Yolsuzlukların laik sistemden kaynaklandığına yönelik yorumlar konusunda ise Org. Eruygur şu değerlendirmeyi yaptı :
"Ahlaksızlıkları, hırsızlıkları Kemalizm ideolojisi ile maksatlı biçimde özdeşleştirip, bu ideoloji sorun yaratmıştır demek istiyorlar. Atatürkçüler bu oyunun farkındadır ve bunların perdelerini açacak ve halkımıza anlatacaklardır. Kimse bundan şüphe etmemelidir. Türkiye'yi bölmek isteyenler, geriye götürmek isteyenler de eriyip gidecek, Kemalizm ve Türkiye Cumhuriyeti birlik bütünlük içinde ebediyen yaşacaktır. Bu ulusumuzun andıdır."
'SEVMEZLER'
Org. Eruygur, Atatürkçlüğün maksatlı olarak dine karşı gibi gösterildiğine de değindi ve şöyle konuştu :
"Diğer maksatlı bir propaganda da Atatürkçülüğü dine karşı gösterme gayretidir. Atatürk ve dava arkadaşları ulusal onurumuzu ve İslam inancını kurtarmışlardır. Onların hoşlanmadıkları, Atatürk'ün dini sömürü aracı olmaktan çıkarmış olmasından kaynaklanmaktadır. Kemalizme düşmanlıkları bundandır. Yurttaşlarımızın temiz din duygularını istismar ederek, ceplerini dolduranlar Kemalizmi sevmezler."
Çankaya resepsiyonu, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, bakanlar ve komutanların gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıkladıkları, geniş bir platform görünümündeydi.
Resepsiyondan çıkan sonuç ise devletin organları arasında uyumlu çalışmanın ilk koşulunun ve ortak zemininin Cumhuriyet'i ve onun niteliklerini ortak payda olarak görmek olduğuydu...