ÖNCE küskünlerin çelişkileri...
Şimdi küsen milletvekillerine bir soru:
- 1995 seçimlerinde niye küsmediniz?
Bugün aday listelerinin demokratik biçimde belirlenmediği gerekçesiyle küstünüz. Bu küskünlükle de, Meclis'i toplayıp seçimleri ertelemek istiyorsunuz. Oysa 1995 seçimlerinde de milletvekili listeleri yine aynı yöntemle belirlenmişti, ama, siz küsmemiştiniz.
O zaman beğendiğiniz lider ve aday belirleme yöntemlerini, bugün niye beğenmiyorsunuz?
Lider ve yöntem, sizi seçilecek bir yerden milletvekili adayı yapınca "demokratik", yapmayınca "anti - demokratik" mi oluyor?
1995'te küsmediğiniz için bugün küsmeye hakkınız yok.
Küsmeye hakkınız olmadığı gibi seçimi erteletmek amacını gizleyerek, "terör, DGM, pişmanlık" gibi Türkiye'nin çok önemli sorunlarını alet etmeye de hakkınız yok.
* * *
PARTİLERİN çelişkileri de küskünlerden az değil.
Birkaç ay önce, "seçim, seçim" diye yeri göğü inleten, "önce seçim tarihi belirlensin" diye şart koşanların da, bugün küskünleri kullanmaya çalışmaları da bir çelişki.
İktidarı her türlü yöntemle seçime zorlayıp şimdi "ayak sürümek" de çelişki.
"Nasıl olsa birinin sırtına binip Meclis'e girerim" hesabıyla, "attığında mangalda kül bırakmayan" baraj altı partilerin, büyük partilerle ittifak yapamayınca, bu kez küskünlerin sırtına binmeye çalışmaları da çelişki.
"Biz seçimi erteletmeye kesinlikle karşıyız" diyen liderlerin, parti sözcülerine, "Meclis'i toplamaya çalışan arkadaşlar da demokratik ve anayasal haklarını kullanıyorlar, onlar hala milletvekili, ne yapalım" gibisinden açıklamalar yaptırmaları da çelişki.
"Seçimin ertelenmesine en karşı biziz" dedikten sonra, karşı oy kullanmak yerine "sadece toplantıya katılmayız" diyerek kenara çekilip küskünlere pas atmak da çelişki.
Bu kadar çelişki ve tutarsızlık içinde vatandaştan güven beklemek de bir başka çelişki...
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr