Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, profesörlerle yaptığı toplantıyla yeni anayasa sürecini başlattı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ABD’den dönmesinden sonra da iktidar partisi muhalefet partilerine mektup yazarak yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili randevu talep edecek.
Siyasi partilerin hemen hepsi yeni bir anayasa yapılması konusunda hemfikirler. Ancak TBMM’de yeni anayasa çalışmalarına geçmeden önce CHP’nin bir önkoşulu var: Tutuklu milletvekillerinin, TBMM’ye gelmelerinin ve tutuksuz yargılanmalarının sağlanması...

“Protokol var”
CHP’nin bu görüşünü Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin iletti. Tekin, dün, gazetelerin Ankara bürolarını ziyaretinde bu görüşü açıkladı.
Milliyet’in Ankara bürosunu ziyaret ederken yaptığımız sohbette CHP’nin tutuklu milletvekillerinin durumunu önkoşul olarak öne süreceğini şöyle açıkladı:
“TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek yeni anayasa için kolları sıvadı. İktidar partisi de muhalefete mektup göndereceğini açıkladı. TBMM açılınca yeni anayasa çalışmalarına başlayalım diyorlar. İyi güzel de, Meclis önce kendi yarasını kapatmalı. Tutuklu milletvekilleri var. Meclis yaralıdır. Bu milletvekillerinin sorununun çözülmesi lazım. Meclis’e gelmeleri ve çalışmalara katılmaları lazım. Bu yara iyileşmeden, her şey normalmiş gibi çalışmak mümkün değil. Bu konuda bir protokol yaptık. Bu protokolün gereği yerine getirilmeli. Tutuklu milletvekillerinin Meclis’e gelmelerini ve tutuksuz yargılanmaları nasıl sağlanacaksa Meclis önce bunu sağlamalı; ondan sonra anayasa çalışmalarına geçmeli. Bu sorun çözülmeden bize gelin yeni anayasa çalışmalarına katılın demeleri ve bizden bunu beklemeleri yanlış bur tutumdur. Bu bizim önkoşulumuzdur.”

MİT-PKK görüşmesi
Gürsel Tekin, MİT-PKK görüşmesiyle ilgili olarak da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun olgun ve yapıcı bir tutum aldığını, Başbakan Erdoğan’a “niye görüştünüz” diye değil, “kamuoyuna neden doğru söylemediniz” diye soru yönelttiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir taraftan PKK ile görüşmüyoruz, görüşmeyiz diyeceksiniz; bir taraftan görüşüldüğünü iddia edenlere şerefsiz diyeceksiniz; görüştüğünüz ortaya çıkınca da yine muhalefeti eleştireceksiniz. Bu olacak iş mi? Görüştüğünüz ortada, kayıtlarda var. Bu halde bile sorumlu muhalefet anlayışı sergileyen Sayın Kılıçdaroğlu’na yükleneceksiniz. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz şimdi PKK ile ne görüşüldü, ne taahhüt edildi, ne oldu, ne bitti öğrenmek istiyoruz. Ana muhalefet partisi olarak bu bizim hakkımız. Meclis açılınca bu konuyu da gündeme getireceğiz. Bize bilgi vermelerini, kamuoyunu yanıltmamalarını talep edeceğiz.”
Kılıçdaroğlu ‘Şartlar oluşursa genel af düşünülebilir’ dedi diye ‘kıyamet koparıldığını’ belirten Tekin şu yorumu yaptı:
“Sayın Kılıçdaroğlu şartların oluşması koşuluyla böyle bir söz söyledi diye yedi düvel ayağa kalktı. Genel Başkanımıza söylenmeyen kalmadı. Peki şimdi ne oldu? Siz Kılıçdaroğlu’na yüklenirken bir taraftan da PKK ile masaya oturmuşsunuz, pazarlık yapmaya başlamışsınız. Halk bunu görmüyor mu, elbette görüyor. Bunu nasıl izah edeceksiniz?”
Tekin, hükümetin önemli konuları kanun hükmünde kararname ile düzenlemesini de eleştirdi ve “Her şeyi kanun hükmünde kararname ile yapacaklarsa o zaman Meclis’e ne gerek var” diye de sordu.