Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, devlet adamlığı ağır basan bir isimdir. Ulusal sorunlarda bu özelliği daha da öne çıkar. Kabinenin en kıdemli bakanı olan Çiçek, parlamentonun da en eski üyelerinden biridir. Bu nitelikleriyle ulusal, toplumsal sorunlarda liderler, partiler, kurumlar arasındaki kavgadan, çatışmadan rahatsız olur. Uzlaşma, dayanışma, birlik ve beraberlik çağrıları yapar, bu yönde öneriler geliştirir.
Önceki gün yaptığımız sohbette, başörtüsü, türban konusunda Baykal’ı samimiyetle destekleyen analizler yaptı. “Baykal’dan, CHP’den gelecek, Türkiye’ye huzur getirecek her girişimi açık yüreklilikle destekleyeceğini açıkladı.
Konuştuğumuz konulardan biri de Güneydoğu, terör ve Kürt sorunuydu. Çiçek bu konuda da şu öneriyi yaptı:
‘Kol kola gitsinler’
“Bu sorun bütün Türkiye’nin sorunudur. Milli bir sorundur. Bu tür sorunlar karşısında millet birlik, beraberlik, dayanışma görmek ister. Hatırlayın, Odalar Birliği Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu, bir toplantı öncesinde sahnede liderleri el ele tutuşturmuştu. Liderlerin verdiği bu fotoğraf kamuoyunda memnuniyetle karşılanmıştı. Şimdi Güneydoğu’daki soruna gelince, bu görüntü neden orada da verilmesin? Neden Sayın Erdoğan ile Sayın Baykal, Diyarbakır’a kol kola, el ele gitmesinler? Birlik beraberlik sadece bayramlarda yayımlanan demeçlerle olmaz.”
‘Nevruza birlikte gidelim’
Çiçek, liderlerin topluma birlik, beraberlik mesajı vermesi için birçok vesile bulunduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Birçok vesile var. Aslında vesileye de gerek yok. Bu mesajın verilmesi gerektiğine inanıyorlarsa, tüm liderler Diyarbakır’a birlikte gidebilirler. Örneğin önümüzde bayram var. Böyle bir bayram ziyareti neden yapılmasın? Veya Sayın Erdoğan, Sayın Baykal, nevruz için birlikte gidebilirler, el ele, kol kola halkın karşısına çıkabilirler. Bu sorunun çözümünde birlikte olacaklarını gösterebilirler. Tabii bu düşüncem diğer liderler için de geçerli. Hep beraber nevruza gidelim. Neden olmasın?”
‘Toplum daha ileride’
Çiçek’e göre birlik, beraberlik, dayanışma açısından toplum siyasetçilerin önünde gidiyor. Çiçek, siyasetçilerin bu konuda topluma yetişmeleri, en az onlar kadar çaba göstermeleri gerektiğini şöyle savundu:
“Toplum siyasetçiden ileride. Kavgadan, çatışmadan, gerginlikten hoşlanmıyor. Toplum birlik, beraberlik, dayanışma gösteriyor. Hiçbir önyargısı yok. Bakın 1983’ten bu yana hemen hemen her seçimde bir başka partiyi tek başına iktidar veya birinci parti yaptı.
Önyargılı davranmadı. O halde siyasetçiler de böyle davranmalı. Bakın ABD’de Obama başkan seçildi, başkanlık yarışındaki en güçlü rakibi olan Hillary Clinton’a dışişleri bakanlığı önerdi, rakip partinin getirdiği bazı bakanlarla çalışmaya devam edeceği söyleniyor. Bu, ABD toplumu açısından birlik, beraberlik için güzel bir örnek.”
‘CHP ucundan tutarsa’
Çiçek, “İddia ediyorum ki” diye devam etti:
“Ulusal, toplumsal nitelik kazanmış büyük sorunlarımız var. Eğer bu sorunların bir ucundan biz, bir ucundan CHP tutarsa çok daha kolay çözeriz. Benim ana muhalefetten beklediğim yaklaşım budur. Diğer muhalefet partileri de bu sorunların çözümüne katkıda bulunabilir. Sonuçta önemli olan Türkiye’nin huzuru, refahı, barışıdır.”
