Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Dışişleri Bakanlığı, Çankaya zirvesine sunmak üzere Annan planı üzerindeki çalışmasını sonuçlandırıyor.
Dışişleri Bakanı Gül, Annan planını görüşmeye oturmaktan başka çare olmadığını da açıkladı. Böylece Ankara'nın Annan planının esas alınmasına ilişkin yaklaşımı resmileşmiş oldu. Bu yaklaşım KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın yaklaşımıyla örtüşmüyor. Denktaş, Annan planının esas alınamayacağı görüşünde. Bu iki yaklaşım Çankaya'da masaya yatırılacak ve uyumlaştırmaya çalışılacak.
Dışişleri'nin çalışmasında değişiklik önerileri olarak Kuzey'e gelecek Rum sayısının planda öngörülen orandan daha aşağıya çekilmesi ve 65 yaş üzerindekilerin de bu sayıya dahil edilmesinin bulunduğunu daha önce duyurmuştuk.
Cumhuriyet'te Mustafa Balbay, dünkü haberinde daha detaylı bilgileri yansıttı.
Dışişleri çalışmasında Güzelyurt'un paylaşılması, AB hukukunun kabul edilmesi, İngiliz üslerinin kapsam dışı bırakılması, Kuzey'e gelecek Rumların milletvekili seçilememesi, Türkiye ve Yunanistan'ın garantörlüğünün sürdürülmesi, Türkiye ve Yunanistan'dan gelenlerin iki tarafta yüzde 5'i geçmemesi önerilerinin de bulunduğunu açıkladı.
Bu haliyle öneriler KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın beklentilerini karşılamıyor, yaklaşımına uymuyor. Çankaya zirvesinde bu yönü ele alınacaktır.
Ayrıca, Denktaş'ın çok önemli bulduğu bir husus da Annan planının, boş sayfalarının tarafların uzlaşamaması halinde Kofi Annan tarafından doldurulacak ve uzlaşma sağlanmasa da planın otomatik olarak referanduma götürülecek olması. Keza, taraflardan birinin planı referandumda reddetmesi halinde ne olacağı konusunda bir hüküm bulunmaması. Türk tarafı reddetse bile Rum tarafının yine AB'ye girmesine bir engel bulunmayışı...
Denktaş'ın beklentisi, Dışişleri'nin getireceği önerilerde bu konularda çekince konulması ve karşı öneride bulunulması. Aksi halde görüşme süreci başlarsa sonucun her durumda referandum olacağının unutulmaması.
Dışişleri'nin bu yaklaşımına karşın Denktaş ve kurmaylarının çözüm önerileri, üzerinde durulmaya değer nitelikte. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, sınırların açılmasında yaptığı gibi son aşamada Annan belgesi üzerinden önerilerini gündeme getirerek konuya yeni bir açılım sağlayabilir.
Bu açılım şöyle özetlenebilir:
Annan planının esasa dönük hükümlerinin görüşülmesi sürecinde, Rum tarafı Mayıs 2004'te AB'ye üye olabilir; bu sırada AB, KKTC ile temasa geçerek diğer kurucu devlet sıfatıyla müzakere başlatabilir, iki taraftaki ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla AB fonlarından KKTC yararlanabilir, keza KKTC'ye uygulanan ambargoya son verilebilir; Aralık 2004'te de Türkiye'ye müzakere tarihi verilir, süreç başlatılabilir; sonuçta da Türkiye ile aynı zamanda KKTC diğer kurucu devlet sıfatıyla yeni devlet içinde AB'ye üye olabilir...
Bu önerilerin AB'nin iyi niyetli olması halinde uygulanabilir olduğu da Denktaş ve kurmaylarınca vurgulanıyor.
Çankaya zirvesinde, bu yaklaşımın da masaya getirilmesi yüksek olasılık...