Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ arasında gerçekleşen görüşmede, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören düzenlemenin hukuki ve pratik sonuçlarının Adalet, Milli Savunma ve Genelkurmay hukukçuları tarafından bir rapor haline getirilmesi karara bağlandı. Taraflar sorunun bundan sonra çözümünün Cumhurbaşkanı Gül’de olduğu ve gerekirse hazırlanacak raporun Köşk’e iletilmesi konusunda anlayış birliğine vardı
Askerlerin sivil mahkemede yargılanmalarını öngören önergenin gece yarısı yasalaşmasıyla uç veren krizin, yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un yüz yüze görüşmeleri sonucunda kontrol altına alındığını söyleyebiliriz.
Erdoğan-Başbuğ zirvesine, tartışma üslubunun değil, aksine karşılıklı anlayışın hâkim olduğunu da belirtmemiz lazım.
Ortak çalışma kararı
Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un, zirvede Erdoğan’ı, söz konusu düzenlemenin doğuracağı hukuki ve pratiğe dönük sorunlar konusunda örnekler vererek bilgilendirdiği gelen haberler arasında.
Genelkurmay Başkanı açısından, zirveye yansıtılan görüş ve talebin, söz konusu düzenlemenin yaratacağı sorunların gözden geçirilmesi ve uygulamaya girmeden önce bir çözüm bulunması yönünde olduğunu da kaydedebiliriz.
Erdoğan’ın, Org. Başbuğ’un dile getirdiği hukuki ve pratikte doğabilecek sorunların incelenmesi anlayışıyla konuya yaklaştığı söylenebilir.
Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın anlayış birliği içinde vardıkları sonuç ve aldıkları karar konusundaki izlenimimi şöyle özetleyebilirim:
1- Adalet Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili uzmanları, Milli Savunma Bakanlığı’nın hukuk danışmanları ve Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nin hukukçuları, ortak bir çalışma yürütecekler. Bu çalışmanın, dün itibarıyla başladığını da söyleyebiliriz.
2- Yapılan düzenleme anayasaya aykırılık, mevcut yasalarla çelişki ve uygulamada doğurabileceği sorunlar açısından ayrı ayrı incelenecek.
3- Üç kurumun hukukçuları arasında koordineli olarak yürütülecek inceleme sonucunda ortaya çıkacak rapor, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’na sunulacak.
Erdoğan ile Org. Başbuğ’un, bu aşamada doğabilecek sorunların çözüm yerinin Çankaya Köşkü olduğu konusunda bir anlayış birliği içinde oldukları ifade edilebilir.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hukukçularına yaptıracağı incelemenin yanı sıra Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay hukukçularının yürütecekleri çalışmanın sonuçları da ihtiyaç duyulması halinde Köşk’e iletilecek.
Cumhurbaşkanı Gül’ün yaptıracağı inceleme sonucunda kullanacağı takdire müdahale anlamında değil, ama hukuki ve pratikte doğabilecek sorunlar konusunda bilgilendirilmesi için girişimde bulunulacak. Konu, Başbakan Erdoğan veya Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ tarafından Cumhurbaşkanı Gül’ün dikkatine sunulacak.
Erdoğan’ın kastı yok
Başbakan Erdoğan’ın, Org. Başbuğ’u ve TSK’yı zor durumda bırakacak bir kastı olmadığı, bir kelimelik yasa değişikliğinin yaratacağı hukuki ve pratik sorunlar konusunda detaylarıyla bilgilendirilmediği de yansıyan bilgiler arasında.
Erdoğan’ın Başbuğ’la görüşmeden önce Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le uzun bir görüşme yapması da bu hassasiyetine bağlanıyor.
Kurumlar arası uyuma ve ortak çalışmaya verdiği önemi her fırsatta vurgulayan Erdoğan’ın kişiliğinin ve çalışma anlayışının; Genelkurmay Başkanı’nı ve TSK’yı zor durumda bırakacak bir düzenlemenin önerge ve gece yarısı operasyonuyla yapılmasına uygun olmadığına da dikkat çekiliyor.
Bu nedenle, sonucun Erdoğan’ın kastına bağlayan yorumların gerçeği yansıtmadığına işaret ediliyor. Kulislerde, “Eğer Başbakan bu düzenlemeyi yol açacağı sorunlara rağmen zorunlu görseydi, bunu açıkça ilgili kurumlara da söyleyerek yapar ve savunurdu, baskın yorumlarına sebebiyet verecek bir yöntem izlemezdi” yorumları yapılıyor.
MSB’nin ‘uygundur’ görüşü
Yapılan iki düzenlemeden biri olan sivillerin askeri suç işlemeleri halinde sivil mahkemelerde, askerlerin de askeri mahkemelerde yargılanması konusunda Milli Savunma Bakanlığı’nın “uygundur” görüşü var.
Ancak önergeyle yasalaşan askerlerin sivil yargıda yargılanmasını öngören yasa değişikliğiyle ilgili MSB’nin görüşü önceden alınmış değil. Dolayısıyla önergeyle yasalaşan düzenleme ve yol açacağı sonuçlar konusunda Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay Başkanlığı’nın bilgilendirilmemesi bir eksiklik olarak görülüyor.
Genelkurmay Başkanlığı, sahte olduğu kanaatine vardığı fotokopi belgesinden önce bazı belgelerin bir gazeteye sızdırılması konusunda yürüttüğü soruşturma sonucunda bazı askeri personelle söz konusu gazete arasında ilişki saptadığı, bu konuyu ilgilendiren bir diğer bilgi.
Cumhurbaşkanı Gül, son düzenlemenin bununla ilgili hükmünü onaylarsa söz konusu soruşturma sonucu sivillere dava açılması halinde sivil mahkemeler yetkili olacak.
Tek kelimelik yasa değişikliğinin yarattığı gerginlik içinde önceki gece Köşk’e yapılan bir ziyaret de dikkati çekti. Çin’den önceki gün saat 18.30’da yurda dönen Cumhurbaşkanı Gül’ün saat 23.00’te bir konuğu vardı. Bu konuk, Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ydu.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, Hisarcıklıoğlu da yasa değişikliğinin yarattığı gerginliğin ekonomiyi olumsuz etkilediğini iletti ve Çankaya’ya krizin aşılması için bir yol bulunması gerektiği mesajını yansıttı. Çankaya’ya ilk mesaj bu yolla ulaştı.
Kısmi veto olasılığı
Sonuç olarak gözler Cumhurbaşkanı Gül’de...
Cumhurbaşkanı’nın yapacağı inceleme sonucunda, sivillerin askeri mahkemede yargılanmamasına ilişkin düzenlemeyi onaylayacağı; buna karşılık askerlerin, DGM’lerin yerine kurulan ağır ceza mahkemelerinin yetki alanındaki konularda suç işlemeleri halinde bu mahkemelerde yargılanmalarını düzenleyen maddeyi ise iade ederek, kısmi veto yetkisini kullanması yüksek olasılık olarak görülüyor.
Özkök: Sakin olmak lazım
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören yasa değişikliği ile ilgili olarak görüş bildirmesinin doğru olmayacağını ifade etti. Özkök Paşa, dün yaptığım görüşmede şu değerlendirmeyi yapmakla yetindi:
“Bu işlerin sakin halledilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bana abartılıyor gibi geliyor. Bu tür konuların halkı heyecana sokacak abartılı şekilde sunulması halkta da güvensizliğe yol açıyor. Buna dikkat edilmesi lazım. Heyecana yol açacak abartılı sunuşların demokratik kuralların güçlenmesine katkıda bulunup bulunmadığı düşünülmeli. Demokratik hukuk devleti kuralları var. Türkiye, AB üyesi olmak istiyor ve AB değerleriyle uyum sağlamaya çalışıyor.
Amaç halkımızın daha iyi yaşamasını sağlamak olduğuna göre, bütün bunlar dikkate alınarak hukuk kurulları içinde hareket edilmeli.”