Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Annan planı konusunda Ankara ile uyumlu bir politika oluşturulmasını bekliyor ama Başbakan Erdoğan'ın verdiği sinyaller, görüş ayrılığının sürdüğünü gösteriyor.
Denktaş, Annan belgesini, felsefesi, çerçevesi değiştirilmeden görüşmeyeceğini dün bir kez daha açıkladı. Oysa, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Ankara, bu belgenin zemin kabul edilmesinde ısrarlı.
Bu durumda Cumhurbaşkanı Denktaş'ın tavrı ne olur?
KKTC Cumhurbaşkanı, Ankara bu yaklaşımını sürdürürse, görüşmecilikten çekilmeye ve yeni bir görüşmeci atamaya yatkın görünüyor. Eğer, Erdoğan hükümeti, Annan planını görüşme kararı alırsa, Denktaş, yeni bir görüşmeci önermelerini isteyecek ve önerilen kişiyi görüşmeci olarak atayacak.
Bu süreçte, KKTC ve Türkiye açısından doğabilecek olumsuz sonuçlara dikkat çekmeye, görüşmeciyi ve heyetini uyarmaya devam edecek. Beklentisi, Ankara'nın yapılacak zirveler sonrasında, Denktaş'ın uyarılarını dikkate alması ve Annan planı dışında bir yeni plan ve yaklaşımla masaya oturulması.
Aksi takdirde yeni görüşmeciyle gelinecek nokta Annan planının esasını kabul eden bir aşama olursa o zaman, böyle bir anlaşmayı onaylamaktansa Cumhurbaşkanlığı'ndan da çekilecek. Denktaş'ın çevresine verdiği izlenim bu...
40 yıllık mücadele sonrasında Annan planını kabul eden bir anlaşmaya imza koymaktansa, Cumhurbaşkanlığı'nı da bırakmayı yeğleyecek. Denktaş'ın bu kararlılığının nedenlerine gelince...
KKTC Cumhurbaşkanı, Annan planının, görüşmeye davetiye çıkarmadığını, yapılacak ufak tefek değişiklikler varsa, onların Rumlarla yapılmasını, ancak, planının esasına dokunulmadan referanduma gidilmesini öngördüğüne dikkat çekiyor.
Annan planının görüşme zemini kabul edilmesi halinde Türk tarafının esaslı değişiklik önermesine bile olanak tanınmadığını, esasa ilişkin olmayan düzenlemeler yapılmasına izin verildiğini anımsatıyor. Bu halde de sonucun Annan planının imzalanması olacağını, bunu da kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguluyor.
ABD ve AB'nin, "Rumlar imzalamazsa ne olur?" sorusuna, "Bir şey değişmez" yanıtını verdiklerini, buna karşın "Türk imzalamazsa hem KKTC hem de Türkiye'nin sıkıntıları artar" denilerek, tehdit ve şantaj yöntemi kullanılması da Denktaş'ı üzüyor. ABD ve AB'nin çifte standart kullandığına işaret ediyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın umudu, Cumhurbaşkanı Sezer başkanlığında yapılacak Kıbrıs zirvesinde, uyarılarının dikkate alınması...
Denktaş özellikle, Türkiye girmeden Kıbrıs'ın bir bütün olarak AB'ye alınmasının 1960 andlaşmalarına aykırılık oluşturacağına dikkat çekiyor. KKTC ile Türkiye'nin bağının koparılması halinde, yapacak bir şey kalmayacağı konusunda da Ankara'yı uyarıyor.
Her şeye rağmen Erdoğan hükümeti, Annan plan çerçevesinde imza atılması kararı verir ve bunu sağlamak için ağırlık koyarsa, yakın çevresine "Türkiye'ye savaş açacak halimiz yok" diyen Denktaş'ın, aradan çekilmeye kararlı olduğu belirtiliyor.
Bu durumda, Erdoğan hükümetinin tavrı değişmezse, Denktaş'ın iki aşamalı bir tutum izleyeceği anlaşılıyor. Önce görüşmecilikten, onay aşamasında da Cumhurbaşkanlığı'ndan çekilmek...