CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli hakkında önemli iddialarda ve ağır ithamlarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, Dişli’nin eskiden ortağı olduğu şirketin ilgilendiği bir arsa için banka kredisi alınması ve imar değişikliği yapılması sonrasında kendisine 1 milyon dolar ödenmesine ilişkin bir protokolü açıkladı. Ayrıca, protokolde öngörüldüğü gibi banka kredisinin sağlandığı ve imar değişikliğinin de yapıldığını kanıtlarıyla kamuoyuna sundu.
Protokolde Şaban Dişli’nin de imzası var. Dişli, imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak, söz konusu 1 milyon doların bir komisyon veya rüşvet niteliğinde olmadığını, eski ortaklarına kredi alabilsinler diye kendi birikimlerinden 1 milyon dolar aktardığını açıkladı.
Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı işlemler ve gösterdiği belgelerden sonra kamuoyunda Dişli hakkında “ticaret-siyaset” ilişkisi açısından bir soru işareti doğduğunu söylemek gerçekçi olur
Dişli’nin yaptığı açıklama ise soru işaretlerini ortadan kaldırmış değil.
Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun, Dişli’nin Sakarya’da kuzenine devrettiği fabrikanın mühürlenmesi üzerine yine imar değişikliği yaptırdığını da açıklaması, soru işaretlerini artırdı.
Yanıtlanması gereken soru şu:
“Şaban Dişli, milletvekili ve AKP Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasi nüfuz kullanmak suretiyle imar değişikliği yaptırıp ortaya çıkan rant artışından pay mı alıyor?”
Dişli elbette bu konuda iddia ve ithamları reddediyor. Yaptığı açıklama eski ortakları için 1 milyon dolar verdiği ve bu risk karşılığında da söz konusu protokolü imzaladığı biçiminde...
Belgelemek gerekir
Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki, AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten bir milletvekili olarak Dişli’nin, ticari faaliyetlerini sürdürmemesi gerekir. Yapacağı her işlem veya ticari faaliyetin siyasi nüfuzla ilişkilendirileceğini tahmin etmesi gerekirdi.
Dişli, savunmasında 1 milyon doları eski ortaklarına verdiğini ve güvence olarak da o protokolü imzaladığını söylüyor.
Dişli, öncelikle, 1 milyon doları ortakları lehine bloke ettirdiğine ilişkin banka belgesini kamuoyuna sunmalı.
Ayrıca, imarı değiştirilen arsanın yeni değerinden satışı sonrası elde edilen paradan protokolde öngörüldüğü gibi 1 milyon dolar alıp almadığını da açıklamalı ve belgelemeli...
Ortaklık ilişkisi kalmamış bir şirkete 1 milyon doları neden karşılıksız verdiğini de açıklamalı...
Keza, açıklanması gereken bir diğer husus da, Dişli’nin “konudan bilgim yok, ilgim yok” biçimindeki sözleri...
Dişli’nin konudan haberi, ilgisi ve bilgisi olmaması mümkün değil, çünkü, altına imza attığı protokolde konu açıkça yazıyor: Banka kredisi sağlanması ve imar değişikliği sonrasında 1 milyon dolar ödenmesi...
Şaban Dişli herhalde bu belgeyi okumadan imzalamış olamaz.
Hiç kimse kime ve niye verdiğini bilmeden 1 milyon doları başkası adına bloke ettirmez.
Dişli bu soruları yanıtlayamaz ve açıklamalarını belgelemezse, bu hem kendisi hem de AKP için ciddi bir sorun oluşturur.