Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       "İŞİN içinde eski deyimle bir (sır), yeni deyimle bir (gizem) var" diyor, DTP lideri Hüsamettin Cindoruk, "Bülent Bey'e yarın (bugün) önce bu sırrı soracağım."
       - Ortada bir
"sır" olduğu sonucuna neden vardınız?
       - Ecevit çok deneyimli bir siyaset adamı. Elbette bir bildiği vardır, ama 61 kişiyle hükümet kurmaya çıktı. Bu işin bir sırrı olmalı. Hem hükümet kuracak, hem de Bütçe Komisyonu'na 25 üye verecek kadar milletvekili yok ki. Acaba bir takviye mi alacak, diye düşünüyorum. Acaba ANAP'la bir anlaşmaya mı vardılar? Önce bunu bir sorup öğrenmek istiyorum.
       Cindoruk'tan önce aynı soruyu Ecevit'e yöneltiyoruz:
       - 61 kişilik grubunuzun hem hükümeti kurmaya, hem de komisyonlara üye vermeye yeterli olmadığı, bu nedenle DSP azınlık modelinin yaşama geçemeyeceği söyleniyor. Ne diyorsunuz?
       - Bu sayısal konu abartılıyor. Öyle bir sorun yok. Bugün 38 üyeli bir hükümet var. Ama, devlet bakanlıklarının sayısını azaltmak mümkün. Bu nedenle sayısal olarak yöneltilen eleştiriler yersiz. Azınlık hükümeti kurulabilir.
       DTP lideri Cindoruk, sorunun sadece sayısal değil aynı zamanda siyasal yönünün de bulunduğunu vurgulayarak, ülke koşullarının "geniş tabanlı" bir hükümet gereksinmesi doğurduğunu söylüyor.
       "Biz bunu" diyor, "Yılmaz - Baykal protokolü açıklandığında söylemiştik. Bu protokolle hükümet fiilen bitmiştir. Geniş tabanlı bir hükümet kurulsun, bunun için biz yerimizi de bırakmaya hazırız, demiştik. Bugün de aynı ihtiyaç sürüyor."
       Ecevit ise Cindoruk'la aynı görüşte değil. Cindoruk'un bu yaklaşımına karşın, DSP lideri şöyle diyor:
       - Birkaç ay sonra seçime gidilecek. Bu koşullarda çok partili bir koalisyon hükümetinin uyum içinde çalışması çok zordur. Hükümet içinde birçok tartışma ve sorun çıkar. Oysa benim önerdiğim azınlık modeli, Meclis'le uyumlu çalışmak, Meclis'teki eğilimleri daha fazla dikkate almak zorundadır. Kendi içinde uyumlu bir parti olduğu bilinen DSP, hükümette uyumlu ve hızlı karar alır ve bunu Meclis'le uyumlu biçimde yürütmek zorundadır.
       Ecevit, "tek parti hükümeti"nin seçime giderken doğurabileceği sakıncalara ise şu yanıtı veriyor:
       - Sanıyorum kimse benden partizanlık beklemiyor. Bunu yapmayacağım biliniyor. Bu konuda geçmiş uygulamalar da ortaya koydu ki, bizim partizanlık gibi bir yaklaşımımız yok.
       Yeniden DTP lideri Cindoruk'a dönüyoruz:
       - Ecevit'e ne diyeceksiniz?
       - Önce azınlık modelinin sırrını öğrenmek istiyorum. Sonra nasıl bir hükümet programı oluşturacağını sormak istiyorum. Ortada bir de güvenoyu sorunu var. Şu ana kadar ANAP dışında bir destek gelmedi. Bizim sayısal desteğimiz de durumu çok değiştirmez. Ama siyasal desteğimiz önemlidir. Ben Anadolu'yu geziyorum. Halkın seçim istediği falan yok.
       - Ecevit'e önerileriniz neler olacak?
       - Türkiye'de iki önemli kriz var: 1- Siyasal kriz, 2- Ekonomik kriz. Siyasal krizin ağırlık merkezini Öcalan olayı oluşturuyor. Belki PKK bitecek ama, yerine bir Kürdistan kurumu getirmeyi hedefliyorlar. Bu çok önemli. Ekonomik krizin boyutları ve vatandaşa dönük etkileri büyüyor. İşsizlik riski büyük. Bu durumda Türkiye'nin tek parti azınlık hükümetinden çok, geniş tabanlı bir hükümete ihtiyacı olduğu açık.
       - Seçimlerin ertelenmesini isteyecek misiniz?
       - İki seçimin bir arada yapılmasının teknik zorlukları var. 750 bin tane sandık olacak. Yüksek Seçim Kurulu 750 bin sandığa, sandık kurulu oluşturmada güçlük çekecek. Vatandaş, iki seçimi bir arada istemiyor. Bize göre genel seçim ertelenebilir. Önce yerel seçimler yapılır. Geniş tabanlı, güçlü bir hükümet ve uygulayacağı programa göre genel seçim tarihi saptanır. Sayın Ecevit'le bunları konuşacağım.
       Sorularımıza verdiği yanıtlardan Cindoruk'un da azınlık hükümetine karşı olduğu anlaşılıyor.
       Ecevit'in, "DSP azınlık modeli"nin "sırrı" konusunda, Cindoruk'u ikna etmesi gerekiyor.




Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr