Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül de aynı konuda Avrupa Birliği ülkelerinin nabzını tuttular.Askeri heyetler Türk askerinin muhtemel görev yeri, işlevi, intikali, lojistik desteği gibi teknik konularda müzakereleri sürdürecekler.Bu arada ABDnin Birleşmiş Milletlere yöneldiği de gözleniyor. Birleşmiş Milletlerden yeni bir karar çıkması ABD kadar Türkiyeyi de rahatlatacak.Irak konusunu öteden beri yakından izleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Ankaranın karar vermeden önce bazı koşulları gözetmesi gerektiğini vurguladı.Ecevit, hükümetin, Türkiyenin ağırlığına ve gücüne uygun bir yaklaşımla ulusal çıkarlara uygun formüller üretebileceğine ve ABDye kabul ettirebileceğine inanıyor.Ecevit, Irak konusunda alternatifli üç öneride bulunuyor:1- BM YÖNETİMİ: Irakta Birleşmiş Milletler yönetimi kurulmalı. ABD işgal sonrası bir düzen ve hakimiyet kuramadı. Diğer ülkelerden alacağı destekle de kurması mümkün gözükmüyor. Türkiye de tek başına bunu yapamaz. En uygun yol, BM yönetimi oluşturmaktır. Bu yönetimde de Türkiyenin yeri ve ağırlığı olmalıdır.ABD de bu ihtiyacı duyuyor ama BM şemsiyesi altında Irakta yönetimin yine kendisinde olmasını istiyor. Bunu da BM kabul etmez. Uygulanabilir formül BM yönetimi altında Türkiye, İran ve diğer bölge ülkeleri Irakta görev almalı ve istikrarı sağlamalıdır. Normal Irak yönetimi kurulunca da çekilmelidir.2- KUZEY IRAKTA OLMALIYIZ: Türkiyenin Kuzey Irakla ilişkilendirilmeden Iraka asker göndermesinin bir anlamı yok. Türkiyenin sorunu Kuzey Irakladır. Bizim Irakla, Saddam yönetimi zamanında da bir sorunumuz olmadı. Saddam yönetiminin diğer bölge ülkeleriyle sorunu oldu ama bizimle olmadı. Bizim o dönemde de Kuzey Irakla sorumumuz vardı. Şimdi de var. Nitekim Kuzey Iraktaki Kürt klanları Türkiyeye karşı açık tavır aldılar. Son olarak Irak Dışişleri Bakanlığına getirilen Zebarinin sözleri bunu kanıtlıyor. Eskiden hislerini pek belli etmezlerdi. ABD işgalinden sonra ise açıkça bunu dile getiriyorlar. Oysa, yıllardır Kuzey Irakta Kürt grupların güvenliğini sağlayan, ekonomilerini ayakta tutan, ihtiyaçlarını karşılayan Türkiyedir. Eğer Türkiye asker gönderecekse mutlaka Kuzey Irakta görev yapmalıdır. Irakta normal yönetim kuruluncaya kadar Türkiye, Kuzey Irakın yönetiminde ve güvenliğinde ağırlık sahibi olmalıdır. Bu Türkmenlerin ve Türkiyenin güvenliği için de bir zorunluluktur.3- ÜÇÜNCÜ YOL GİTMEMEKTİR: Bir BM yönetimi kurulamayacaksa, Türk askeri Kuzey Irakla ilişkilendirilmeyecekse, o zaman Iraka gitmenin de anlamı yoktur. Koşullar, Türkiyenin Kuzey Iraktaki askeri varlığını artırmasını gerektiriyor. Bu çok açık. ABD buna engel olup, sadece riskli bir bölgede kendi askerlerinin yerine Türk askerinin görev almasını, hedef haline gelmesini istiyorsa, buna evet demenin izahı olmaz. Hükümet bu yönünü düşünmelidir. ABDnin Türkiyeye ihtiyacı olduğu açık. Türkiyesiz yapamayacağı da açık. Bunu daha önce söylemiştim. Ama hükümet daha şimdiden TBMM asker gönderme kararı almış gibi konuşunca, pazarlık gücü kalmıyor. Bu hatadır. Bu hata geçen kez de yapıldı. Türkiye, ağırlığına uygun bir şekilde masaya oturup bu konuları açıklığa kavuşturmadan, karar almamalıdır. BM yönetimi olmayacaksa, Kuzey Irakın güvenliği ve yönetiminde söz sahibi olacak şekilde müzakere yürütmelidir. fbila@milliyet.com.tr Ankara, Iraka asker gönderme konusunu ABD ile müzakereye başladı. Önümüzdeki hafta ABD askeri heyetinin yeniden Ankaraya gelmesi bekleniyor.