Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Ankara, Irak'a asker gönderme konusunu ABD ile müzakereye başladı. Önümüzdeki hafta ABD askeri heyetinin yeniden Ankara'ya gelmesi bekleniyor.
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül de aynı konuda Avrupa Birliği ülkelerinin nabzını tuttular.
Askeri heyetler Türk askerinin muhtemel görev yeri, işlevi, intikali, lojistik desteği gibi teknik konularda müzakereleri sürdürecekler.
Bu arada ABD'nin Birleşmiş Milletler'e yöneldiği de gözleniyor. Birleşmiş Milletler'den yeni bir karar çıkması ABD kadar Türkiye'yi de rahatlatacak.
Irak konusunu öteden beri yakından izleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Ankara'nın karar vermeden önce bazı koşulları gözetmesi gerektiğini vurguladı.
Ecevit, hükümetin, Türkiye'nin ağırlığına ve gücüne uygun bir yaklaşımla ulusal çıkarlara uygun formüller üretebileceğine ve ABD'ye kabul ettirebileceğine inanıyor.
Ecevit, Irak konusunda alternatifli üç öneride bulunuyor:
1- BM YÖNETİMİ: Irak'ta Birleşmiş Milletler yönetimi kurulmalı. ABD işgal sonrası bir düzen ve hakimiyet kuramadı. Diğer ülkelerden alacağı destekle de kurması mümkün gözükmüyor. Türkiye de tek başına bunu yapamaz. En uygun yol, BM yönetimi oluşturmaktır. Bu yönetimde de Türkiye'nin yeri ve ağırlığı olmalıdır.
ABD de bu ihtiyacı duyuyor ama BM şemsiyesi altında Irak'ta yönetimin yine kendisinde olmasını istiyor. Bunu da BM kabul etmez. Uygulanabilir formül BM yönetimi altında Türkiye, İran ve diğer bölge ülkeleri Irak'ta görev almalı ve istikrarı sağlamalıdır. Normal Irak yönetimi kurulunca da çekilmelidir.
2- KUZEY IRAK'TA OLMALIYIZ: Türkiye'nin Kuzey Irak'la ilişkilendirilmeden Irak'a asker göndermesinin bir anlamı yok. Türkiye'nin sorunu Kuzey Irak'ladır. Bizim Irak'la, Saddam yönetimi zamanında da bir sorunumuz olmadı. Saddam yönetiminin diğer bölge ülkeleriyle sorunu oldu ama bizimle olmadı. Bizim o dönemde de Kuzey Irak'la sorumumuz vardı. Şimdi de var. Nitekim Kuzey Irak'taki Kürt klanları Türkiye'ye karşı açık tavır aldılar. Son olarak Irak Dışişleri Bakanlığı'na getirilen Zebari'nin sözleri bunu kanıtlıyor. Eskiden hislerini pek belli etmezlerdi. ABD işgalinden sonra ise açıkça bunu dile getiriyorlar. Oysa, yıllardır Kuzey Irak'ta Kürt grupların güvenliğini sağlayan, ekonomilerini ayakta tutan, ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye'dir. Eğer Türkiye asker gönderecekse mutlaka Kuzey Irak'ta görev yapmalıdır. Irak'ta normal yönetim kuruluncaya kadar Türkiye, Kuzey Irak'ın yönetiminde ve güvenliğinde ağırlık sahibi olmalıdır. Bu Türkmenlerin ve Türkiye'nin güvenliği için de bir zorunluluktur.
3- ÜÇÜNCÜ YOL GİTMEMEKTİR: Bir BM yönetimi kurulamayacaksa, Türk askeri Kuzey Irak'la ilişkilendirilmeyecekse, o zaman Irak'a gitmenin de anlamı yoktur. Koşullar, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki askeri varlığını artırmasını gerektiriyor. Bu çok açık. ABD buna engel olup, sadece riskli bir bölgede kendi askerlerinin yerine Türk askerinin görev almasını, hedef haline gelmesini istiyorsa, buna 'evet' demenin izahı olmaz. Hükümet bu yönünü düşünmelidir. ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğu açık. Türkiye'siz yapamayacağı da açık. Bunu daha önce söylemiştim. Ama hükümet daha şimdiden TBMM asker gönderme kararı almış gibi konuşunca, pazarlık gücü kalmıyor. Bu hatadır. Bu hata geçen kez de yapıldı. Türkiye, ağırlığına uygun bir şekilde masaya oturup bu konuları açıklığa kavuşturmadan, karar almamalıdır. BM yönetimi olmayacaksa, Kuzey Irak'ın güvenliği ve yönetiminde söz sahibi olacak şekilde müzakere yürütmelidir.