Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Bülent Ecevit, DSP kurultayında genel başkanlığa aday olmayacağını açıkladı. Yaklaşık yarım yüzyıllık siyasi yaşamı boyunca Türkiye'nin kaderinde etkili olan Ecevit, aktif siyasi yaşamını kendi kararıyla noktalamış oluyor.
Kuşku yok ki, kurultay sonrasında, "onursal başkan" konumunda DSP'ye fikri katkılarını sürdürecektir.
Ecevit'le kararını açıklamasından sonra konuştum. DSP lideri, Türkiye'ye ve özellikle DSP'li gençlere çağrıda bulunurken, iki tehlikeden söz etti:
1- Atatürk devrim ve ilkeleri ile Cumhuriyetimizin laik niteliği tehlikeyle karşı karşıyadır.
2- Türkiye dış politika alanında, özellikle de Ortadoğu ile ilgili olarak çok ciddi tehlikeli bir süreçten geçmektedir.
Ecevit, vurgu yaptığı bu iki tehlike karşısında siyasi mücadele yapılması ve kararlılık gösterilmesi gerektiğine inanıyor.
Hem iç politikadaki gelişmeler, hem de ABD'nin Irak'ı işgali ve sonrasındaki gelişmeler açısından kaygılı olduğunu vurguluyor. ABD'nin Ortadoğu ve Irak politikasının Türkiye'nin başına dertler açtığını belirten Ecevit, Ankara'nın bu konuda çok dikkatli olması ve uzun vadeli düşünmesi gerektiği üzerinde de duruyor.
Ecevit'in DSP Genel Başkanlığı'nı bırakması konusunda yaklaşık 1.5 yıla yakın süredir direnmesinin nedenlerine gelince...
Ecevit, bu süreçte ve özellikle de 2002 yılının Mayıs ayındaki rahatsızlığı süresince hem Başbakanlıktan, hem de DSP Genel Başkanlığı'ndan zorla uzaklaştırılmasına dönük girişimlere karşı bir direnç gösterdi. Dünkü sohbetimizde, "Bu süreçte yaşadıklarım bir dayatmaydı. Başbakanlık sorumluluğum vardı. Bir çeşit komployla karşılaşmıştık. Bu nedenle direnmek ve bu oyunu bozmak gerekiyordu" değerlendirmesini yaptı.
Ecevit'in rahatsızlığı döneminde, "Ecevit'siz ve MHP'siz" bir hükümet modeli ve bunu sağlamaya dönük bir senaryonun dayatma ile uygulanmaya çalışıldığı bu süreç DSP'nin Meclis'te ikiye bölünmesiyle sonuçlanmıştı.
Ecevitler o dönemde rahatsızlığının dahi siyasi amaçlar için istismar edilmesine tepki göstermişlerdi.
Oysa, rahatsızlığından çok önce Rahşan Ecevit, DSP'de lider değişikliği konusunda bir formül geliştirmiş ve nabız yoklamaya başlamıştı. Buna karşın, hem parti içinden, hem parti dışından yoğun bir baskı ve dayatmayla karşılaşınca bu kararı uygulayamamıştı.
Ecevit, yerel seçimlerden sonra yapılacak kurultayda genel başkanlık görevini bırakacak. Ancak Ecevitler de DSP'ye deneyimlerini aktarmayı, politika üretiminde yardımcı olmayı sürdürecekler.
Ecevit, rahatsız olduğu dönemde bir çeşit sivil darbe girişimi ile karşılaşmamış olsaydı, belki bu kararını çok daha önce açıklamış olacaktı.