Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


BAŞBAKAN Bülent Ecevit'le, partisinin seçim bildirgesini açıkladığı basın toplantısı bitiminde sohbet olanağı buluyoruz.
Acaba Başbakan, "Meclis'in açılması, rejimi sarsacak bazı isteklere yol açabilir" sözleriyle ne demek istedi?
"Birtakım pazarlıkların şimdiden gündeme geldiği anlaşılıyor" sözleriyle ne kastediyor?
"Sayın Erbakan'ın kendi kişisel durumuyla ilgili olarak ortamın karışmasına katkıda bulunduğu anlaşılıyor" sözleriyle, "rejim kaygısı" arasında bağlantı var mı?
Başbakan'dan "rejim kaygısıyla" ilgili sözlerini açmasını istiyoruz.
- Meclis açılır ve küskünler amaçlarına ulaşırlarsa önemli sıkıntılar doğar. Bir kere siyasi partilerin Meclis'teki etkinliği azalır. Birtakım yapay oluşumlar ortaya çıkar. Yapay partiler oluşabilir. Bu durumda Meclis normal düzeninde çalışamaz. Böyle bir tablo da bir bakıma rejim bunalımı demektir.
Ecevit, Meclis çoğunluğunun buna izin vermemesi gerektiğini vurguluyor.
Ecevit, açıkça ifade etmiyor ama "küskünler hareketinin, Erbakan'ı kurtarma hareketine dönüşmesi halinde rejimin başka açılardan da bunalıma girmesi" endişesi de söz konusu.
Bu nedenle küskünlerin, haklı olsalar bile küskünlüklerini kendi partilerinde halletmeleri, bunun bedelini millete ödetmemeleri gerektiğini vurguluyor.
Başbakan'a soruyoruz:
- DSP hükümeti destekleyen partilerin milletvekilleri, küskünlerin önerilerini reddetmek üzere Meclis'te hazır bulunacaklar mı?
- Evet. Tedbiren Meclis'te olacaklar. Ama küskünlerin Meclis'i açmalarına katkıda bulunmayacaklar.
- CHP'nin tutumunu nasıl buluyorsunuz? Meclis'e katılmayacaklarını söylediler?
Başbakan bu soruyu, "Ben yakından izleyemedim" diyerek yanıtı Uluç Gürkan'ın vermesini istiyor.
Gürkan, "CHP'nin bu tavrının küskünlere pasif destek" anlamına geleceğini vurguladıktan sonra şöyle diyor:
- Katılmamaları, küskünlere yardımcı olmak anlamına gelir. Küskünlerin önerilerinin reddi için katılıp oy kullanmaları gerekir. CHP böyle bir tavrı almazsa oylamalar kritik olabilir.
Bu kez Ecevit, Gürkan'a soruyor:
- Sayın Baykal'ın "Kesin karşıyız" sözleriyle, Sayın Kumbaracıbaşı'nın küskünlere destek anlamına gelebilecek sözleri bir muvazaa olabilir mi?
- Olabilir. CHP farklı görüşler açıklıyor. Yarın (bugün) CHP için bir test günü. Seçimlerin ertelenmesine gerçek karşılar mı, değiller mi, ortaya çıkacak.
Gürkan, FP için de şu saptamayı yapıyor:
- FP'den 35 kişi Meclis'in toplanması için imza verdi. Toplam sayı 116. Meclis'i açmak için 68 kişiye daha ihtiyaç var. FP, bu desteği de sağlarsa 103 kişi yapar ki, bu da partinin üçte ikisi demektir. Bu halde de FP parti olarak küskünleri desteklemiş olur. Bunun bir anlamı da Erbakan'ın FP'ye hakimiyetidir.
Kaygı, küskünlerin Meclis'i açalım, seçimleri erteleyelim derken, FP'den büyük bir "Erbakan partisi" yaratmaları...



Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr