Yön 5 gün sonra Bülent Ecevit'i ölümünün birinci yılında anmaya hazırlanıyorduk ki, Erdal İnönü'nün ölüm haberi geldi. Yüzünden hiç eksik etmediği tebessümüyle canlandı gözümde Erdal İnönü. O kadar bilge bir kişiydi ki, eminim, ölümü de o kendine özgü tebessümüyle karşılamıştır. Bilim adamı gerçekçiliğiyle...Gerçeğin bir özelliğini ondan öğrenmiştim bir konferansında...Şöyle demişti:"Gerçeğin er veya geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır." Türkiye kısa aralıklarla değerli insanlarını yitirdi. Bülent Ecevit, İsmail Cem ve şimdi de Erdal İnönü... Erdal İnönü komplekssiz, sade, alçak gönüllü bir insandı. Değerini makamından alan ve onu önemseyen biri değildi. Çok da arzulu olmadığı siyasete bir misyon için girdi. 12 Eylül koşullarında, demokrasiyi yaşama geçirmek, müdahalenin ezip dağıttığı solu toparlamak için ısrarlı çağrılar üzerine girmişti siyasete...Erdal Bey, istemeyerek girmiş olsa da Türk siyasetine ve Türk soluna önemli katkılarda bulundu.Olağanüstü koşullarda Konsey'in vetosunu yemesine karşın yılmadı. 12 Eylül'ün siyasi yasaklarının kaldırılması için çok büyük çaba harcadı. Siyasete ilk büyük hizmeti, demokrasi ve özgürlükler alanında oldu.Yasaklı liderlerin siyasi özgürlüğe kavuşmaları için büyük çaba gösterdi.Yasaklı liderler için, "Rakibim olurlar" diye düşünmedi. Böyle bir kompleksi yoktu. Onun esas aldığı, demokrasi ve özgürlüklerdi. Küçük hesap yapmadı. Koltuğa hiç yapışmadı. Nitekim, koltuğu bırakıp çekilmeyi de bildi. Erdal İnönü'nün nitelikleri ve demokrasi anlayışı Türk siyaset ortalamasının çok üzerindeydi. Bu nedenle zaman zaman anlaşılması güç oldu.Bu niteliklerinden biri de uzlaşma kültürüydü.1991 seçimlerinden sonra DYP-SHP koalisyonu, Türk siyasetinin iki büyük akımını bir araya getirdi. Demirel ve İnönü'nün bu koalisyonu, 12 Eylül öncesinde büyük travma yaşamış toplumda yaraların sarılmasına, uzlaşma kültürünün yerleşmesine, siyasi kan davalarının küllenmesine yol açtı.İnsanlara, olaylara hep anlayışla, hep tebessümle yaklaştı. Sorun değil, çözüm üretmeye çalıştı. İnönü'nün katkıları Erdal İnönü, kısa ama Türk siyaseti ve demokrasisi için çok değerli siyaset ve devlet adamlığının yanı sıra dünya çapında bir bilim adamıydı.Siyasetten ayrıldıktan sonra bilim tarihiyle ilgileniyordu. Genç kuşaklar için çok önemli dersler verdi.Metin Toker'i anma toplantısında, bir kitapçık olarak da dağıtılan konferansında, Türkiye'nin geri ve geç kalmışlığını bilim tarihiyle o kadar güzel ortaya koydu ki, izleyen herkesi, her şeyi bir daha düşünmeye sevk etti.Erdal İnönü, o çarpıcı konferansında, Türkiye'nin en önemli eksiğinin "bilgi üretmemek" olduğunu vurguladı.Genç bilim insanlarına verdiği en önemli ders belki de buydu:"Türkiye'nin bilim tarihinden gelen farkı kapatmasını istiyorsanız, bilgi üretin."Bilim adamı Erdal İnönü'nün vasiyeti de ancak bu olabilirdi.İnönü ailesine, bilim ve siyaset dünyasına, ulusumuza başsağlığı diliyoruz. fbila@milliyet.com.tr Bilgi üretiminin değeri