Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eruygur, kendi dönemlerinde de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefini paylaştığını, ancak sürecin önemli sorunlar yarattığını kaydetti. Problemin hedefte değil, süreçte olduğunu vurguladı. Foreign Affairs dergisinde çıkan "Türk Ordusunun Avrupa Yürüyüşü" başlıklı makaleyle ilgili tartışmaları değerlendiren eski Jandarma Genel Komutanı, emekli Orgeneral Şener Eruygur, Türkiye için "hedefte değil, süreçte" sorun bulunduğunu söyledi. Eruygur, Türkiye'nin Kuzey Irak politikasının hatalı olduğunu, Ankara'nın ileriyi göremediğini belirtti. Kuzey Irak'ta bir "Kürt devleti nüvesi"nin kurulmasına Türkiye'nin de katkıda bulunduğunu, bu anlamda 1991'den sonra izlenen politikanın hatalı olduğunun şimdi anlaşıldığını kaydetti.Eruygur, şu değerlendirmeyi yaptı:"Bugün Kuzey Irak'ta bir devlet kurulmasına Türkiye de katkıda bulunmuş oldu. Keşke öyle olmasaydı. Hata yaptık. Barzani-Talabani, PKK-Öcalan arasındaki çatışmalar, çekişmelerle sorunun kontrol edilebileceği düşünüldü. Klasik, birbirine kırdırma politikasıyla sonuç alınacağı zannedildi. Halbuki sonuçta bunların hepsinin amacının aynı olduğunu göremedik. Ortak amaçları bir Kürt devleti kurmaktı. Aralarında çekişme, çatışma, yarışma olsa da ortak hedeflerinin bu olduğu unutulmamalıydı." 'Hata yaptık' Eruygur, bundan sonraki süreçte, Türkiye için önemli olanın Kuzey Irak'taki mevcut durumun bir adım daha ileri gitmesinin önlenmesi olduğuna işaret ederek kaygısını şöyle dile getirdi:"Şimdi İran'a dönük, Suriye'ye dönük bazı girişimlerden söz ediliyor. ABD'nin taleplerine ilişkin haberler yansıyor. Türkiye açısından önemli olan, Kuzey Irak'taki oluşumun lokalize edilmesi, bu düzeyde kalmasıdır. Bu nedenle Irak'ın toprak bütünlüğü çok önemlidir. Bazı gelişmeler olur, İran'dan Suriye'den bir parça koparırlarsa o zaman Türkiye de riske girer.Bu nedenle mevcut durumun bir adım öteye gitmesinin önü alınmalıdır. 1991'den beri yapılan hatalar tekrar edilmemelidir. Bu hatalar biraz da yakın tarihin bilinmemesinden kaynaklanıyor." 'Lokalize edilmeli' Eski Genelkurmay Başkanı, emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu da Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı çifte standart uyguladığı gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Kıvrıkoğlu, AB'nin sadece Türkiye'ye değil, başka ülkelere de özel koşullar öne sürdüğü görüşünün, çifte standart gerçeğini değiştirmediğini belirterek, şu örnekleri veriyor:1 AB, Güney Kıbrıs'a, Annan Planı'na evet de deseniz, hayır da deseniz tam üye olacaksınız, demiştir. Peşinen garanti vermiştir.2 Türkiye'ye, Yunanistan'la sınır sorunlarınızı çözün öyle gelin, demiştir, Yunanistan'a aynı koşulu sürmemiştir.3 Türkiye'ye Lozan'a ve Avrupa Konseyi kararına aykırı olarak Kürtler ve Aleviler azınlıktır, haklarını verin, demiştir. Yunanistan'a, Makedonlarla, Arnavutlarla ilgili bir şey söylememiştir.4 Kıbrıs özel koşul olmayacak diye 1999'da Sayın Ecevit'e yazılı taahhütte bulunmuşlar, ancak buna rağmen Kıbrıs'ı her aşamada Türkiye'nin önüne önkoşul olarak koymuşlardır. Bunlar çifte standart örnekleridir.5 Türkiye'ye serbest dolaşım ve tarım konusunda kalıcı kısıtlamalar getirecek düzenlemeler yapmışlardır. Bunlar çifte standarttır." fbila@milliyet.com.tr Kıvrıkoğlu