ABD'nin Irak'taki yönetimin sivil sorumlusu Bremer, Irak'ta en iyi rejimin federasyon olacağını söyledi.
Kuzey Irak'taki Kürt liderler, federasyonun etnik esaslı olması için çaba harcıyorlar. Kürt liderlerin düşündüğü Kürtlere ve Araplara dayalı ikili bir federasyon. Türkmenleri ve diğerlerini dikkate almıyorlar. Bremer'in yaklaşımı da gösteriyor ki, ABD'nin eğilimi de aynı yönde...
Bu gelişmeye karşı Türkiye, İran ve Suriye yüksek perdeden olmasa da tepkili görünüyorlar. Bu tepki Suriye Devlet Başkanı Esad'ın Ankara ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Gül'ün Tahran ziyaretinde de ortaya çıktı.
Türkiye, İran ve Suriye'nin vereceği tepki ABD'yi ne kadar etkiler, gelişmelere ne kadar yön verebilir, bu belli değil.
ABD'nin, başından beri Kürt grupları desteklediği biliniyor. Bremer, bu desteğin 1991'deki Birinci Körfez Savaşı'ndan beri devam ettiği anlamına gelen açıklamalar yaptı.
Kürt grupların bugünkü noktaya gelmelerinde birinci derecede ABD korumasının etken olduğu, ayrıca PKK ile mücadele nedeniyle, Türkiye'nin de Çekiç Güç-Keşif harekâtına, mecburen sağladığı katkıyla dolaylı destek olduğu söylenebilir. 11 yıllık bu süreçte, Kuzey Irak'ta ve Türkiye sınırları içinde PKK ile mücadele eden Türkiye, aynı süre içinde, ABD'nin İncirlik üzerinden Kuzey Irak'a koruma sağlaması ve Kürt grupların devletleşmesine yardım etmesine tepki gösterememiş oldu.
Irak'ın ABD tarafından işgalinden sonraki süreçte ise tümüyle devre dışına düşen Ankara, şimdi bölge ülkeleriyle yaptığı temaslarda nabız yokluyor. Ancak, bu aşamadan sonra Kuzey Irak'taki gelişmeleri yönlendirmesi, eskiye göre çok daha zor görünüyor.
"Kırmızı çizgiler"den biri olan Türkmenlerin varlığından başta ABD ve Kürt liderler olmak üzere kimse söz etmiyor. Türkiye'nin Türkmenleri gündeme getirme yönünde ciddiye alınır bir çabası da gözlenmiyor.
Ankara, bu ve benzeri ulusal çıkarlarını, dolaylı biçimde gözetmeye çalışıyor ki, bu da etkinliğinin ne kadar zayıfladığını gösteriyor. Kuzey Irak'taki çıkarlarını ABD'ye havale etmiş durumda. Buna PKK ile mücadele de dahil...
Irak'ın yeniden yapılandırılması konusunda Türkmenlere de yer verilmesini ancak yine ABD'ye "rica" ile gündeme getirmeye çalışmak dışında başka bir şansı yok gibi...
Ankara, ABD'nin taleplerini kabul etmeyi sürdürüyor. ABD de Kuzey Irak'ta ve Kıbrıs'ta Türkiye'nin karşısındaki duruşunu değiştirmiş değil. İstifini bile bozmuyor.
Türkiye, hâlâ tribünde..