Ankara dün bu soruyla meşguldu.Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, konuya açıklık getirdi. Gönül dünkü görüşmemizde şu bilgiyi verdi :"Gazeteci arkadaşlar bana NATO'dan bir talep var mı, diye sordular. Ben de yok, dedim. Gerçekten de NATO'dan talep yok. Ama ABD başka NATO başka. ABD'den bir başvuru var. Ama bu resmi talep biçiminde değil. Savaş sonrasında Irak'ın istikrarı ile yeniden yapılandırılması konusunda nasıl ve ne kadar katkıda bulunabileceğimizi soruyor. Çok geniş, detaylı bir liste ile ne kadar katkıda bulunabileceğimizi saptamak istiyor. Bunlar arasında asker de var, nükleer silah uzmanı da, balistik füze uzmanı da, binaların onarımı için gerekli teknik eleman da var. Biz şimdi bunu değerlendireceğiz."Milli Savunma Bakanı Gönül, durumun değerlendirildiğini belirttikten sonra, yapılacak katkının nasıl finanse edileceği konusunun açık olduğunu kaydediyor:"Yapacağımız katkının gerektirdiği masrafların kim tarafından ve nasıl karşılanacağı belli değil. Bunu da değerlendireceğiz."Gönül'e soruyoruz :- Sizin değerlendirmeniz nasıl? Türkiye bu talepleri karşılamalı mı?"Elbette" diye yanıt veriyor Milli Savunma Bakanı:"Elbette, bence karşılamalıyız. Hatta, bana göre masraflarını biz karşılayacak olsak bile olumlu yanıt vermeliyiz. Irak'ın yeniden yapılandırılması ve istikrarı bizim için de çok önemli. Türkiye buna katkı yapmaktan memnun olur. Gerek asker gönderilmesi gerekse diğer taleplerin mümkün olduğunca karşılanmasında ben fayda görürüm. Türkiye'nin devrede olmasının ve katkıda bulunmasının ileriye dönük yararları da olacaktır. Irak'ın yaralarının sarılması konusunda da katkıda bulunmak Türkiye'yi memnun edecektir."Ankara, bundan sonraki süreçte ABD ile ilişkileri güçlendirecek, Ankara'yı Irak konusunda devreye sokacak ve etkin kılacak bütün adımları atmak eğiliminde. Milli Savunma Bakanı Gönül'ün yaklaşımından da bu anlaşılıyor.Geride bırakılan süreçte özellikle ikinci tezkerenin geri çevrilmesiyle oluşan olumsuz havanın süratle dağıtılması için Ankara önemli adımlar attı. Bundan sonra da aynı çizgiyi izlemeye kararlı görünüyor.ABD'nin Ankara'ya ilettiği talepler, sanıldığı gibi ikinci tezkerenin geri çevrilmesiyle 50 yıllık Türk - ABD ilişkilerinin bir kalemde silinip atılmadığını gösteriyor.Kendi gölgemizden korkmadığımız sürece ABD'nin bölgede Türkiye'nin işbirliğine ve katkılarına her zaman gereksinim duyacağı gerçeğinden hareket edilmesi gerekiyor. fbila@milliyet.com.tr ABD, Türkiye'den Irak için taleplerde bulundu mu? Asker istedi mi?