Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AKP, bu manevrasıyla CHPyi hem kullanmış hem kandırmış, AByi de tereddüde sevk etmiş oldu. CHPyle zina konusunda anlaşmış olmasına karşın, son anda bu anlaşmayı bozdu.Bu, AKP açısından güven kaybı yaratan bir tutumdur.Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve Adalet Bakanı Cemil Çiçekin, CHP lideri Baykalla vardıkları uzlaşmanın, Başbakan tarafından bozulması birçok yönden yaralayıcı olmuştur.Başbakan Tayyip Erdoğanın zinanın suç olarak Türk Ceza Yasasında yer almasını istediği biliniyor. Bunda yadırganacak bir durum yok. Tek başına ve büyük çoğunlukla iktidar olan Başbakan ve AKPnin bu yönde bir düzenleme yapmak istemesi de yapması da doğal. İktidar partisi siyasi iradesini bu yönde kullanacaksa buna engel bir durum zaten yok.Bu doğrultu da Başbakan Erdoğan, Türk Ceza Yasası, komisyondan veya genel kuruldan geçerken bu yönde bir madde önerebilir ve yasalaştırabilirdi. Benim tercihim bu yönde, iktidar benim, diyebilirdi.Anamuhalefet partisi CHPde muhalefet görevini yapar ama sonuçta bu düzenleme AKPnin istediği biçimde yasalaşırdı.Bu normal yol dururken, AKPnin yaptığı zikzak güven bunalımına yol açmış durumdadır. Yasanın bütün maddelerini CHPye söz vererek sağladığı mutabakatla 6 Ekime yetiştirmek zorundayız diyerek ve hiçbir muhalefetle karşılaşmadan geçirdikten sonra, önerge verme şansını korumak için yürürlük ve yürütme maddelerinde tasarıyı komisyona çekmek etik bir davranış olmamıştır.AKP şimdi tasarının akıbeti için 6 Ekimde AB Komisyonunun açıklayacağı İlerleme Raporunu bekleme eğilimindedir. Türkiyeye tarih verilmesini riske sokacak bir rapor olursa, zina konusuna girmeden belki tasarıyı yeniden geçirecek; ifadeleri yumuşak bulursa zina konusunu yeniden tasarıya sokmayı yeğleyecektir. Bu da uygun bir tutum değildir.AKP, zina konusunu suç sayarak düzenleme yapmak istiyorsa, tasarıyı yeniden Meclise gönderip açık şekilde bunun gereğini yapmalıdır; yok eğer, Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptanın açıkladığı gibi amaçları yeni düzenleme yapmak değil, diğer yasalarla yürürlük tarihi uyumlaştırmasıysa o zaman da onun gereğini yapmalıdır. Kaldı ki, Toptanın bu gerekçesi inandırıcı değildir. Yürürlülük uyumu sağlamak için bu tasarının komisyona çekilmesi gerekmezdi.AB Komisyonu Sözcüsü Filori, dün, Türk Ceza Yasasının 6 Ekimden önce çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, zina konusunda düzenleme yapılması halinde bunun AB açısından olumsuz karşılanacağını, raporun ya olumsuz ya da koşullu çıkabileceğini ilan etti.Başbakan, iktidara geldiği günden beri kilitlendiği ABden müzakere tarihi almaya bu kadar yaklaşmışken, olumsuz sonucu göze alacak kadar zinanın suç sayılması gerektiğine inanıyorsa artık geri dönmemeli, aksini düşünüyorsa 6 Ekimden önce yasayı çıkarmalıdır.CHP lideri Deniz Baykal, AKP tarafından kandırılmış olduklarını vurgulamakla birlikte, Başbakan Erdoğana, Türk Ceza Yasasını Meclisten geçirmeyi öneriyor. Özellikle AB açısından bunun gerekli olduğunu savunuyor. Baykal dünkü görüşmemizde, Başbakan Erdoğanın tavrının Türkiyeye zarar verdiğini, zaman geçirmeden bu hatasından dönmesi gerektiğini belirtti. Baykal, Başbakana seslenerek, "Gelin yarın (bugün) bu yasayı Meclisten geçirelim ve ABde oluşmuş tereddüdü de kaldıralım" dedi. CHP liderinin Grup Başkan Vekili Kemal Anadolu, Adalet Bakanı Cemil Çiçeke göndererek, gerekli görülürse Başbakanla da görüşmeye hazır olduğu mesajını ilettiği de öğrenildi.Baykal, Başbakandan gelen yanıta göre bugün kamuoyuna da bir değerlendirme yapacak. fbila@milliyet.com.tr AKPnin yeni Türk Ceza Yasası konusunda yaptığı son dakika manevrası güven sarsıcı oldu.