Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Konunun özü, siyasetin "ticarete" alet edilip edilmediği, bu yolla mal artışı sağlanıp sağlanmadığı. Siyasetin, yakınlara çıkar sağlama aracı olarak kullanılıp kullanılmadığı. Bu nedenledir ki tartışmanın eksenini mal varlığından çok, kaynakları oluşturuyor.Başbakan, bu tartışmalar yoluyla siyaset kurumunun ve siyasilerin yıpratıldığı nedeniyle tepki gösteriyor.Ancak, Türkiye'de, siyaset-ticaret ilişkisi maalesef bu tartışmaları haklı ve yerinde kılacak ölçüde sıkı fıkı... Türkiye'nin gündeminde günlerdir mal varlığı tartışmaları var. Karşılıklı açıklamalar ve iddialar sürüyor. İki miletvekili, dün bu tartışmanın örneklerinden birini verdiler.DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan, AKP Grup Başkan Vekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin'in, "ihale talimatı" verdiğini öne sürdü. Ergin'in, Antakya Doğumevi'nin işlerinin kime verileceğini, el yazısıyla, işlerin karşısına yazdığını söyledi ve gazetecilere bir belge gösterdi.Eraslan, Ergin'in bu talimatının, bir milletvekilinin iktidar gücünü ve nüfuzunun akçalı işlerde kullanılması örneği olduğunu ve Anayasa'ya ve TBMM üyeliğiyle bağdaşmayan işleri düzenleyen yasaya aykırı olduğunu iddia etti. 'İhale talimatı' Ergin'in, Eraslan'a yanıtı gecikmedi.Ergin, el yazısının kendisine ait olduğunu, ancak bunun bir talimat niteliği taşımadığını, bu işlerin çatı ve tesisat onarımı, plastik kapı yapımı gibi küçük işler olduğunu kaydetti. Ergin, kendisinin hiçbir ticari faaliyeti olmadığını belirttikten sonra, bu kez iddia sahibi Eraslan'a yönelik şu soruları sordu:"İddiaları gündeme getiren vekil, kamu kurumlarına mal satmakta mıdır? Özeraslan Limited Şirketi, piyasa fiyatlarının iki katına kamu kurumlarına yakacak, kömür satmış mıdır? Bu olaydan dolayı soruşturma açılmış mıdır?"Ergin, Eraslan'ın AKP'den ayrılıp DYP'ye geçmesiyle bu olay arasında bağlantı olduğunu da ima eden bir konuşma yaptı. 'Kömür sattın mı?' İki milletvekilinin karşılıklı iddiaları böyle...Siyaset-ticaret ve nüfuz kullanımıyla kayırmacılık suçlamaları var.Türkiye bu nitelikteki iddialara yabancı değil. Çok daha üst düzeyde alınan kararlar ile çok daha büyük ihaleler için de bu tür iddialar gündemde.Tüpraş'ın yüzde 14 hissesinin blok satışından Galataport ihalesine, imar planlarının değiştirilmesinden vergi düzenlemelerine kadar birçok alanda büyük iddialar söz konusu...Bu koşullarda, Başbakan ve diğer siyasilerin kamuoyunun mal varlığı konusunda duyarlılık göstermesini anlayışla karşılamaları gerekiyor. Anlayışla karşılamanın ötesinde kamuoyunu tatmin edecek denetim mekanizmalarını çalıştırmaları ve şeffaflığı sağlamaları da gereklidir.Siyaset-ticaret ilişkisi sürdükçe ve normal karşılandıkça etkili önlem almak mümkün değildir. Milletvekili veya bakanların ticaretle uğraşmaları, kamu kurumlarına mal satmaları, ihalelere müdahale etmeleri önlenmelidir. Başka türlü temiz topluma ulaşmak hayal olur.Bu nedenledir ki, dünya, siyasiler ve kamu görevlileri için mal varlığıyla ilgili olarak "tersine ispat yükümlülüğü"nü kabul etmiştir. fbila@milliyet.com.tr Siyaset-ticaret