Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Milli Güvenlik Kurulu'nda ne kadar tartışma yaşanmış olsa da bildiriye laiklikle ilgili bir cümlelik duyarlılık yansıtılmış olması ortamı rahatlatmış görünüyor.
MGK'nın hem sivil, hem askeri kanadında kamuoyuna kriz havası vermeme konusunda ortak bir özen gösterildiği belli.
Bu havanın doğmasında Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde hükümet kanadından gelen yumuşatıcı ve uzlaşmacı mesajların etkisi olduğu da açık...
Toplantı öncesi bu yönde mesajlar veren Adalet Bakanı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek ile toplantı sonrasında da görüştük.
Çankaya'ya çıkarken, "Biz baltalarımızı, onlar da mızraklarını çekiyor değil" diyerek, MGK'nın kavga yeri olmadığını belirten Çiçek, "laiklik" konusunda bildiride yer alan vurgu ile ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı:
"Laiklik öyle iki yaramaz çocuğun sallamasıyla sökülecek bir fidan değil ki... Laiklik, 80 yıllık Cumhuriyetimizde kökleşmiş bir kurumdur. 80 yıllık bu kurum, bir fidan mıdır ki, iki yaramaz silkeleyince devrilsin? Cumhuriyet tarihi boyunca zaman zaman sıkıntılar olduğu doğrudur ama bu süre içinde laiklik artık kökleşmiştir. İki yaramaz laikliği yıkamaz. Eğer yıkabileceklerini düşünürsek, 80 yıllık çabamıza, Cumhuriyetimize, onun kurumlarına haksızlık etmiş oluruz. Kendimize de haksızlık etmiş oluruz."
Adalet Bakanı Çiçek, MGK'da her türlü konunun görüşülmesini ve her görüşün açıklanmasını yararlı bulduklarını da kaydediyor. Çiçek, hükümete yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak ise şöyle diyor:
"Tabii herkes o zeminde aklına takılan soruları soruyor. Yanıtlarını alıyor. Bizler de aklımıza gelenleri soruyor ve gündeme getiriyoruz. MGK'da devletin, milletin en üst düzey temsilcileri bir araya geliyorlar. Orada kimsenin devletine, milletine, vatanına olan sevgisi diğerinden az değil. Burada bir tereddüt yok. Haklılık, haksızlık sorunu değil. Önemli olan ülkenin, devletin, milletin yararına sonuçlara ve çözümlere varabilmek."
Çiçek, bu tür toplantıların öncesi ve sonrasında kamuoyunda kriz havası yaratılmasının çok yanlış olduğunu vurgularken, şu örneği veriyor:
"Biz IMF'den 1.4 milyar doları alabilmek için dört ay müzakere ediyoruz, uğraşıyoruz. Ama bu tür tartışmalar, bunların tırmandırılması veya bu havayı ima eden tek bir söz söylenmesi faizleri bir puan bile yükseltse bizim dört aylık çabamız boşa gidiyor. Bu nedenle herkesin sözlerine dikkat etmesi, ülke yararı için bu özeni göstermesi gerekir."
Çiçek, her konunun konuşarak, görüşerek halledilebileceğini vurguladıktan sonra da şunları söylüyor:
"Her insan, her kurum elbette yanlış yapabilir. Hata yapabilir. Bu normaldir. Eğer ortada bir kasıt yoksa bu yanlışlıkların giderilmesi, hataların düzeltilmesi elbette mümkündür. Hepimizin bu konuda dikkatli olması gerekiyor."
Çiçek'in sözlerinden de anlaşılıyor ki, MGK toplantısı sonrasında ortaya çıkan bildiri, hükümeti rahatlatmış durumda. Tartışmalardan gerekli mesajların da alındığı ve bundan sonrası için daha özenli davranılacağı da anlaşılıyor.