Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nca, kişi ve gruplar hakkında istihbarat toplanmasına ilişkin kaymakamlıklara soru formu gönderilmesi tartışma yarattı ve tepki topladı.
Özellikle soru formunda, terör örgütlerinin yanı sıra, AB ve ABD yanlısı kişiler, bu devletlerle ilişkileri, sosyete grupları, masonlar, azınlıklar, internet grupları hakkında sorular bulunması, tepkilerin odak noktasını oluşturdu ve fişleme olarak değerlendirildi.
Hürriyet'in haberiyle ortaya çıkan bu durum karşısında, Genelkurmay Başkanlığı olayı doğruladı ve gerekli incelemenin yapılacağını açıkladı.
Bu olayda üzerinde durulması gereken üç yön var...
Birincisi; hukuk çerçevesinde terörle mücadele, önleyici güvenlik çalışmaları dışında, kişi veya grupların izlenmesi, kayda geçirilmesi demokratik hukuk devleti kurallarıyla bağdaşmaz. Türkiye'nin hukuk reformlarıyla hak ve hürriyetleri genişletip güvence altına almaya, şeffaflaşmaya, daha fazla demokratikleşmeye, çağdaş değerleri yaşama geçirmeye yöneldiği bir dönemde bu tür faaliyetler ulusal ve uluslararası düzeyde zedeleyicidir. Bu itibarla talihsiz bir olay olduğu açıktır.
İkincisi; Avrupa Birliği'ne üye olmayı desteklediğini her fırsatta açıklayan, ancak bu süreçte sürekli olarak AB üyeliğine karşı ve engel olmakla suçlanan Türk Silahlı Kuvvetleri açısından hem olumsuz değerlendirilecek hem de istismar edilecek bir olaydır. TSK açısından da bir talihsizliktir.
Üçüncüsü; işaretleri görüldüğü gibi TSK komuta kademesiyle ilgili tartışmalara konu edilerek, kurumsal yıpratmalara vesile edilebilecek nitelikte bir olaydır. Nitekim sunuş ve yorumlarda böyle bir gayret gözlenmektedir. Çok kritik bir süreçten geçmekte olan, iç ve dış yaşamsal sorunları bulunan Türkiye açısından en zarar verici olan da bu tür gayretlerdir.
Bütün bunlar dikkate alındığında, Genelkurmay Başkanlığı'nın duyurduğu incelemenin kısa sürede sonuçlandırılması ve olay hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi gereklidir.
Bu faaliyetin ne amaçla, hangi ihtiyaçla, kimin kararıyla yapıldığı ortaya çıkarılmalıdır. İnceleme sonucunda ulaşılacak bu bilgiler gerçeği ortaya koyacağından, sorumlular da anlaşılacak ve TSK'yı kurum olarak yıpratma gayretleri de etkisiz kalacaktır.