Bu tartışmanın çıkardığı toz duman içinde gözden kaçırılan bir yön var: İşini düzgün yapanlar...Çakıcı olayında işini düzgün yapanlar yok muydu?Elbette vardı. Onlar olmasaydı, sonuç, Çakıcı lehine olurdu. Oysa öyle olmadı. İşin esasına bakıldığında, bütün bu yanlış girişimlere, işini düzgün yapmayan kişilere rağmen, Yargıtayın kararı Çakıcı aleyhine sonuçlanmıştır.Bu da gösteriyor ki, Çakıcı adına devreye girenler, mensup oldukları kurumun adını kullanarak, yargı sürecini etkilemeye çalışanlar başarılı olamamışlardır.Bu yönüyle Çakıcı dosyasına bakıldığında...Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele Dairesinin Çakıcıyı, adamlarını, kendisinin veya adamlarının ilişki kurduğu kişileri iyi izlediği ve edindiği bilgileri İstanbul Başsavcılığına zamanında ve düzenli olarak aktardığını görüyoruz. Bu durum, Çakıcının ve çevresinin izlenmesi konusunda Emniyetin işini düzgün yaptığını gösteriyor.Keza, aldığı bilgileri değerlendiren ve yine zaman yitirmeden harekete geçen İstanbul Savcılığı da görevini hakkıyla yerine getiriyor. İlgilileri soruşturuyor, ifadelerini alıyor ve Emniyetten aldığı bilgilerle davaya müdahale edilmeye çalışıldığı yönündeki kaygısını Ankaraya yine zamanında iletiyor. Bu bilgiler ve kaygılar da yine zamanında Yargıtaya yansıtılıyor. İş yükünün çokluğu bilinen Yargıtayın yine işini düzgün yapan mensupları, bir müdahale ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde özverili bir çalışmayla, dosyayı sonuçlandırıyorlar. Dosyaya bakan Yargıtay 1. Ceza Dairesinden oybirliğiyle çıkan karar bunun kanıtı. Ki bu karar, Çakıcının adamlarının, Çakıcı adına devreye girenlerin beklediğinin tam aksine bir karardır.Bu sonuç, Emniyette ve yargıda görevini gerektiği gibi yapan dürüst kamu görevlileri sayesinde alınmıştır.Bu sonuç şu açıdan önemlidir:Kişisel kusurların, yanlışların kurumların tümüne mal edilmesini önlemiştir. Kurumların düzgün çalışan personeli, kurumlarını da töhmet altında bırakılmasından kurtarmışlardır.Bundan sonra yapılması gereken, düzgün çalışmayan kişilerle, kurumların birbirinden ayrılması ve bu kişiler için hukuk çerçevesinde gereğinin yerine getirilmesidir.Kişisel kötü örneklerin kurumları yıpratmasına izin verilmemesidir. fbila@milliyet.com.tr MİT Müsteşarı ve Yargıtay Başkanını karşı karşıya getiren Çakıcı dosyası ve olayıyla ilgili yeni bilgiler kamuoyuna yansıyor. Bu süreçte düzgün olmayan kişisel girişimlerin ve ilişkilerin kurumsal itibarla güçlendirilmeye çalışıldığı da anlaşıldı. Yanlış girişimler, yanlış ilişkiler de ortaya döküldü.