Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Afganistan olayı ve Taliban yönetiminin yol açtığı görüntüler "İslam ülkeleri ve laiklik" tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Afganistan görüntüleri karşısında, "Atatürk modeli"nin İslam ülkelerince örnek alınmasının nihai çözüm olacağına, bir aydınlanma, çağdaşlaşma modeli olarak benimsenmesi gerektiğine ilişkin görüşlerimizi birkaç kez bu köşeden duyurmuştuk. Başbakan Ecevit'le önceki gün yaptığımız söyleşide bu konu yeniden gündeme geldi.

Afganistan olayı acaba İslam ülkeleri arasında laikleşme yönünde bir gelişmeye yol açabilir mi? 1920'lerde Atatürk'ü örnek almaya çalışan Afganistan yeniden bu yola girebilir mi? Bu diğer İslam ülkelerinde laikleşme ve demokratikleşme süreci için bir başlangıç olabilir mi?
Başbakan Ecevit, bu konuda iyimser bir bekleyiş içinde. 21. yüzyılda laikliğin İslam dünyasında kök salacağını düşünüyor. Değerlendirmesi ve öngörüsü şöyle:

"Afganistan'da Türkiye'nin model olması elbette hemen sağlanamaz. Son zamanlarda bazı olumsuz, köktendinci akımlar gelişti. Ama sanıldığı kadar güçlü olmadıkları da ortaya çıktı. Öyle sanıyorum ki, Afganistan olayında, Türkiye'nin öncelikli katkısıyla tüm İslam aleminde olumlu gelişmeler başlayacaktır."
Ecevit'in sözünü ettiği "olumlu gelişmeler"i biraz daha açmasını istiyoruz. Şöyle diyor:

"Örneğin Kuzey Afrika'ya baktığımızda, hiçbiri resmen laik olmasa bile bazı laik adımlar atılıyor. Fiilen laik ülke olma yolunda önemli adımlar atıyorlar. Suriye öyle, Mısır öyle, Ürdün öyle... Şimdi bu yöndeki gelişmelerin daha da hızlanacağını düşünüyorum. İslam alemiyle, Doğu - Batı arasında bir uygarlıklar çatışmasının söz konusu olmayacağının ortaya çıktığı kanısındayım." Ecevit, bu sürecin, laiklik ve terörle mücadele konusunda Türkiye'nin Batı nezdindeki ağırlığını da artıracağını düşünüyor ve şöyle devam ediyor:

"Türkiye'nin ağırlığı şimdiden arttı. Bu terörle mücadele açısından da önemli bir gelişmedir. Tabii genel olarak ABD ve Batı'nın terörle mücadele konusunda ciddi tavır koymaları önemlidir. Bu durumda Batı Avrupa'da da olumlu gelişmeler olması beklenir. Türkiye'de terör eylemleri düzenleyen bazı kuruluşların hala bazı Avrupa ülkelerinde yerleşmiş oldukları ve eylemleri oradan düzenledikleri bilinen bir gerçek. Herhalde Avrupa Birliği ülkeleri bu konuda kendilerinden beklenenleri yerine getireceklerdir."
Ecevit, Afganistan olayıyla bazı dinamiklerin harekete geçtiğini ve artık durdurulmasının mümkün olmadığını da vurguluyor.