İmam, Cem'i son yolculuğuna onun şiiriyle uğurladı.Devlet, siyaset, sanat, basın dünyasından birçok ünlü ismin yanı sıra, her görüşten, her kesimden vatandaşların da geniş katılımıyla İsmail Cem'e yarışır bir cenaze töreni oldu.Camideki tablo, kimseyi kırmadan, incitmeden, ilkeli ama kavgasız gürültüsüz de siyaset yapılabileceğinin kanıtıydı. Cem böyle bir iz bırakmıştı siyaset dünyasına. Teşvikiye Camii'nin avlusundaki manzara İsmail Cem'in çok hoş bir seda bıraktığını gösteriyordu. Yıllardır sol partilerde çalışmış tanıdık yüzler vardı Teşvikiye Camii'nin avlusunda. Saçlar beyazlaşmış ama aynı heyecanla "sol"u konuşan eski siyasetçiler, sendikacılar, öğretim üyeleri, sanatçılar "solda yaprak dökümü"nden söz ediyor, "Bir bir gidiyorlar" diye hayıflanıyorlardı.CHP'de, SODEP'te, Halkçı Parti'de, SHP'de, DSP görev almış aynı isimler:Bir tarafta CHP lideri Baykal ve CHP'liler, bir tarafta Zeki Sezer ve DSP'liler, bir tarafta Murat Karayalçın ve SHP'liler, bir tarafta Hüsamettin Özkan ve eski YTP'liler, bir tarafta DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve 10 Aralıkçılar avluyu doldurmuşlardı.Cem'in cenazesi solu aynı caminin avlusunda toplamıştı.Vatandaşlar gazetecilere şöyle yakınıyorlardı:"Önce Bülent Ecevit, şimdi İsmail Cem gitti. Sol öksüz kalıyor, kimsesiz kalıyor. Bir bir gidiyorlar. Yaprak dökümü gibi. Yerlerine de kolay adam yetişmiyor. Karizmatik lider olarak bir Baykal kaldı. Yük onun omuzlarında."Bu ve benzeri yorumlarda Baykal'a yüklenen özel bir sorumluluk vardı. Yaprak dökümü "Solda karizmatik lider olarak Deniz Baykal kaldı" diyen bazı DSP'liler, eski YTP'liler, bir dönem SHP'de çalışmış olanlar, CHP liderine özel bir sorumluluk düştüğü yargısında birleşiyorlardı:"Deniz Bey solu büyütmeli, bütünleştirmeli. Bu görev ve sorumluluk artık Baykal'ındır. Sol bu kez seçime bölünmüş biçimde değil, bütünleşmiş, birleşmiş biçimde girmelidir. Bir tek oy boşa gitmemelidir."Papandreu'dan zeytin dalıCem'in cenazesinde en çok alkışlanan isimlerin başında PASOK'un lideri, Sosyalist Enternasyonal'in Başkanı Papandreu geliyordu. Türk-Yunan ilişkilerine birlikte yeni soluk getirdiği arkadaşını, meslektaşını uğurlamaya gelmişti. Hem de Türk solunun çok ihtiyacı olan anlamlı bir jestle: Zeytin dalı...Papandreu, Cem'i zeytin dalıyla uğurladı. Baykal'ın yükü İsmail Cem solda hep bütünleştirici bir işlev gördü. SHP'de, CHP'de, DSP'de yer aldığında bölünmüşlükten şikâyetçi olur, yeni, bütünleştirici çıkışlar arardı.DSP'de Bülent Ecevit aktif siyaseti bıraktıktan sonra onun yerine yakıştırılan isimlerin başında geliyordu. Olmadı.Temmuz 2002'de yollar ayrıldı. Yollar ayrılmasına karşın Ecevit ve Cem, yaşamlarının sonuna kadar birbirlerinden hep sevgi ve saygıyla söz ettiler. Her ikisi de siyasette nezaket, zarafet örnekleriydiler.Bülent Ecevit gibi İsmail Cem de Türk soluna hem teoride hem de pratikte önemli katkılarda bulunmuş ilkeli, dürüst, öncü isimlerden beriydi.Türk solu dün Teşvikiye Camii'nde hüzünlüydü... fbila@milliyet.com.tr Cem'in misyonu