ABD'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Weston'un kafası karışıkmış. Kendi söyledi. Yunanistan'da, KKTC'de ve Türkiye'de yaptığı temaslar sonrasında, "kafam karışık gidiyorum" dedi. Kafasındaki karışıklığın birçok kişi tarafından da paylaşılan bir karışıklık olduğunu da ekledi.
Weston haklı!
Kendisi gibi kafası karışık olanlar var.
Örneğin Verheugen'in kafası...
İhtimal ki, onunki de karışık.
Nasıl karışmasın ki?
KKTC seçimlerini muhalefet kazanırsa meşru, Denktaş yanlıları kazanırsa gayrimeşru sayacağız, demişti.
Şimdi ne sayacak?
Meşru mu, gayri meşru mu?
Gayri meşru saysa Mehmet Ali Talat'a "ayıp" olacak. Meşru saysa, Denktaş'ı ve KKTC'yi tanımış olacak.
Karışık bir durum!
Haliyle, Weston gibi Verheugen'in de kafası karışıktır.
Kolay değil...
Peki kafaları karıştıran ne?
Kuşku yok ki, Weston, Verheugen ve onlarla aynı safta yer alanların kafasını KKTC seçimleri karıştırdı. KKTC seçimlerinde muhalefet bloku, sandıkları silip süpürseydi ve bu sonuçla Danktaş devre dışı kalsaydı, kafaları karışmayacaktı. O zaman ne yapacaklarını biliyorlardı.
Ama öyle olmadı. Denktaş yanlıları ile muhalefet bloku sandıktan eşit sandalye sayısıyla çıktılar. Bu durum Cumhurbaşkanı Denktaş'ın konumunu ve işlevini güçlendirdi.
Evdeki hesap çarşıya uymadı.
Kafalar bundan karıştı...
Oysa Denktaş'ın kafası net...
Diyor ki, "AB, Kıbrıs'ın bir bütün olarak üye olmasını istiyor mu? İstiyor. Türkiye'nin de AB üyesi olmasını istiyor mu? İstiyor. O zaman, Türkiye ile Kıbrıs'ın bir bütün olarak aynı zamanda üye olmalarını kabul eder, bunun için gerekli olan sürede Türkiye ve KKTC ile müzakereleri başlatır, sürdürür ve sonuçlandırır."
Gayet net bir öneri...
Ama kafası karışıkların işine gelmez!