Hükümet, Kopenhag kriterleri ve Ulusal Program çerçevesinde, terörden zarar görenlere tazminat ödenmesi için yasa çıkarma çalışmalarını sürdürüyor.
Tazminat düzenleyen yasa, terör nedeniyle göç etmek zorunda kalan vatandaşların köye dönüşlerine ilişkin projenin önemli ayaklarından birini oluşturuyor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, insan haklarına saygılı sosyal devlet ilkesinin gereği olarak yürüttüklerini söylediği yasa tasarısının Meclis'ten geçtikten sonra zaman yitirilmeden uygulamaya geçileceğini vurguluyor.
Adalet Bakanlığı, bu çalışmayı ilerletirken, Dışişleri Bakanlığı da, Birleşmiş Milletler, ABD ve Irak Geçici Yönetimi'yle bir başka çalışma yürütüyor.
Terör yıllarında Irak'a geçen ve Mahmur kampında yaşamlarını sürdüren vatandaşların köylerine dönmeleri...
ABD ve Irak Geçici Yönetimi'yle yapılacak bir anlaşma çerçevesinde dönüşler başlayacak. Üç otorite arasındaki görüşmeler, bu dönüşün usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği de bu projeyle yakından ilgileniyor.
BM ve AB'nin ilgi nedeni, projenin uygulanmasına maddi katkı sağlamak. Yakılan, yıkılan, terk edilen köylerin yeniden ve uygun görülecek yeni yerlerde inşası amacıyla BM ve AB fonlarından yararlanılması amacıyla, temaslar sürdürülüyor.
Üç ayda yönetmelik
Terör zararlarının tazminine ilişkin yasa tasarısı, uygulanacak usul ve esasları belirlemek amacıyla yasanın yürürlüğe girmesinden sonra üç ay içinde bir yönetmelik çıkarılmasını öngörüyor. Bu yönetmelik kurulacak Terör Zararlarını Karşılama Fonu'nun çalışma kurallarını, mala, vücut bütünlüğüne ve cana yönelik zararların nasıl tespit edileceğini belirleyecek.
Zarar tespitini yapacak olan il komisyonlarının denetimi ise yasa tasarısında İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu ile Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na veriliyor.
Ancak Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı'nda ise teftiş kurullarının kaldırılması öngörülüyor. Bu yasa tasarısı ile terör tazminatına ilişkin yasa tasarı arasında denetim yönünden bir çelişki ortaya çıkabilir. Bu çelişkinin yasa tasarılarının Meclis'te görüşülmesi sırasında kaldırılması gerekiyor.
Zararların tazminine ilişkin tasarı belli büyüklükteki ayni ifa ile nakdi ödemelerin bakan onayıyla yapılabileceğini de hükme bağlıyor.
Hükümetin bu konularda çalışmaları hızlandırması Kopenhag kriterleri bağlamında görülüyor. Bu yasa düzenlemeleri ve köye dönüş projesinin yaşama geçirilmesiyle AB'nin uygulamaya dönük eleştirilerinin en aza ineceği beklentisi hükümete hakim görünüyor.
Uzmanlar ise yasal düzenlemelerden sonra uygulamada da çeşitli sorunlar çıkabileceğine dikkat çekiyorlar. 1984'ten bu yana 30 bin terör olayının yaşandığını belirten uzmanlar hak sahiplerinin ve zararların saptanmasının kolay olmayacağı kanısındalar. Uygulama açısından hükümetin ek düzenlemeler ve personel tahsisi yapması gerekeceğine işaret ediyorlar.