CHP kurultaya gidiyor. Daha doğrusu sürükleniyor. Kurultayda yeni genel başkan ve yöneticiler seçilecek. Sonra aynı tas aynı hamam...
CHP'de, yenilgiden sorumlu olan herkesin sorgulanması gerekmez miydi?
Örneğin Baykal ve yönetiminin hesap vermesi gerekmez miydi? Örneğin, "CHP barajın altında kalsın da Baykal gitsin" hesabıyla partisi için kılını kıpırdatmayanlar var mıydı? Örneğin, partinin semtine uğramayıp, sadece ekranlarda genel başkanla aynı karede görünmek için ortaya çıkan milletvekilleri var mıydı? Ya da barajın kokusunu alınca kaçanlar?..
Anlaşılan bunlardan hesap sorulmayacak. Aksine bunlar, "CHP'yi kurtarmak" için yine en önde olacaklar. Hani katiller vardır. Cinayeti işledikten sonra, şüphe çekmemek için gelir, olay yerindeki halkın arasına karışırlar. Hatta, öne çıkar, "Allah Allah nasıl da kıymışlar zavallıya" diye dövünür, ambulans falan çağırmaya kalkarlar. CHP'yi batıranları şimdi bu rolde görüyoruz.
İçlerinden biri genel başkan olursa, şaşmayın.
CHP'nin ilk üç başkanı, Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit karizması olan liderlerdi. Devrimsel hareketlere, kitlesel dönüşümlere imza attılar.
Sonra gelenler, büyük mirası yiye yiye barajın altında sekiz seksene kadar indirdiler.
CHP sorunu, üye, delege, vs.. temelinde değil, toplum ve ülke çapında çözüm istiyor. Bunu yapacak olanlar da, bugüne kadar bu partiden maddi - manevi nasiplenmemiş olanlardır. Son yirmi yıldır görüşlerinde istikrar ve tutarlılık olan, delegelerin ve örgütün değil, halk kitlelerinin ihtiyaç ve talepleriyle ilgili, onlara çözüm arayan, kurultaylarda üç - beş oy daha fazla almak için CHP'nin temel ilkelerinden ödün vermemiş, belki bu yüzden kazanamamış, yetkili ve etkili olamamış, ama parti parti dolaşmamış bir lider CHP'yi kurtaracaktır.
O liderin herkese karşı, hele hele halka karşı kurnazlık konusunda beceriksiz olması gerek. Günlük politikalarla, her fırsatı oya çevirme konusunda yeteneksiz olması gerek. Türkiye'ye hedefler gösterecek, kitleleri o hedeflere yöneltecek bir lider gerek.
"Lider devri geçti" diyen, kendini kandırır. Hareketleri yürütenler liderlerdir. Ecevit ve Demirel'in yerleri doldurulabilseydi, yirmi yıl sonra biri başbakan, biri Cumhurbaşkanı olabilir miydi?
Sayın Baykal, CHP'nin barajın altında kalmasından CHP'ye oy vermeyenlerin bile tedirgin olduğunu söyledi. CHP için en kritik nokta burasıdır. CHP'ye layık görülen konum, rejimin sigortası olmak mı? Başkaları iktidarda olacak, CHP "yedek lastik" olarak kalacak. Daha 1970'lerin başında bu düşünce Ecevit'in ağzından, "CHP rejimin stepnesi olamaz" sözüyle reddedilmemiş miydi?
Lider, CHP'yi iktidara taşımalıdır.
Mevcut siyasi tabloya göre CHP'nin yeniden doğuşu iki etkene bağlı görünüyor: Ecevit'in başarısız olması ve CHP'nin liderine kavuşması. En az Ecevit kadar sabırlı, en az Ecevit kadar tutarlı liderine...
Lider bulunamazsa ne olur? CHP'ye bir genel başkan bulunur. Zaten adayı da çok. CHP bu genel başkanla gelecek seçimde barajı da geçer.
Ama Cumhuriyeti ve demokrasiyi kuran CHP bir "hatıra pulu" olarak kalır.
Öyle kalacaksa, feshedin bu partiyi gitsin, daha iyi...
Yazara E-Posta: h.bila@milliyet.com.tr