Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kişi başına gelir rakamları reel değildir. Milli gelirin nüfusa bölünmesiyle ortaya çıkan "gelir düzeyleri" kâğıt üzerindedir. Bu nedenle kişi başına gelirden çok gelir dağılımı anlamlıdır.Türkiye'de gelir uçurumu her zaman yüksek olmuştur. Sosyal devlet ilkesi yaşama geçirilemediği, adil bir vergilendirme sistemi kurulmadığı, kayıtdışı ekonominin her zaman çok büyük olduğu, geliri yeniden dağıtacak politikalar izlenemediği için adil bir gelir dağılımına ulaşılamamıştır.On yıllar boyunca ağır borç yükü altında kalan Türkiye'de bütçeler yatırıma pay ayıramayan, borç faizini ödeme listelerine dönüşmüştür. Plan-program-bütçe üçlüsü anlamını yitirmiştir. Gelir grupları arasındaki farkın 10 katı aşmış olduğu bir ülkede, borç ödeme telaşından vergi-harcama araçlarıyla sosyal amaçlı düzenlemeler yapamıyorsanız, uçurumu daraltmanız zordur.Türkiye'nin yıllardır temel sorununu bu oluşturur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) milli gelir ve yoksulluk rakamlarını açıkladı. Aynı günlerde yeni asgari ücret belirlendi. Sosyal devlet ilkesinin kâğıt üzerinde kaldığı Türkiye'de, açlık ve yoksulluk sınırları sık sık gündeme geliyor. Her kurumun saptadığı parasal sınırlar birbirinden farklı. TÜİK de yaptığı son araştırmaya göre Türkiye'de 623 bin kişinin açlık sınırının altında, 14 milyon 681 bin kişinin da yoksulluk sınırının altında yaşadığını kamuoyuna açıkladı. Bu rakamlar nüfusun yaklaşık beşte birini oluşturuyor.Ülke nüfusunun yüzde 29'u yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa, sosyal politikaların devreye sokulması ve bu gelir uçurumunun daraltılmasına çalışılması gerekir. Oysa, Türkiye'de siyasi iktidarların böyle bir çabası olmuyor. Aksine, kriz koşulları biraz da bahane edilerek, alt gelir gruplarının geliri daha da düşürülüyor. Vergi yükü yine bu gruplar üzerine bindiriliyor. Sosyal devlet sorumluluğu ise "kaynak yok" gerekçesiyle hep öteleniyor. Açlık-yoksulluk Asgari ücret -adı üzerinde- bir kişinin fiziki ve sosyal yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan asgari gelirdir. Bu ücret 403 YTL olarak belirlendi. Bu ücret düzeyinin hem fiziki hem de sosyal yaşamı devam ettirmeye yetmesi gerekir. Bu parayla asgari düzeyde de olsa geçinilemeyeceğini asgari ücretle çalışanlar değil, işverenler bile belirtiyorlar. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, asgari ücretin yetersizliğini "Uzaylı olsa geçinemez" diyerek ifade ediyor.Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, satın alma gücündeki gerilemeyi, asgari ücretle alınabilecekleri geçmişle kıyaslayarak ortaya koyuyor.Her seçim döneminde siyasi partiler "yolsuzluk ve yoksullukla mücadele"yi programlarının ilk sırasına koyuyorlar. Oylar böyle toplanıyor.Ancak dönem sonu geldiğinde yolsuzluğun da yoksulluğun da hüküm sürmeye devam ettiği görülüyor. fbila@milliyet.com.tr Asgari ücret