Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Komutandan çarpıcı mesajlar Jandarma Genel Komutanları gibi Kara Kuvvetleri Komutanları da, "Atatürkçü Düşünce Sistemi"ni vurgulayan konuşmalar yaptılar. Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini devreden Org. Aytaç Yalman, "Atatürk ilke ve devrimlerinin, dış dinamiklerin teşvik ve himayesinde tartışıldığını, ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görmek gerçekten hüzün vericidir" derken, görevi devralan Org. Yaşar Büyükanıt, laikliği korumak konusunda, "Hiç kimsenin bu konudaki kararlılığımızı sınamaya kalkmasını tavsiye etmiyorum" vurgusunu yaptı.Org. Yalman, Türkiyenin dış siyaseti ve güvenlik politikalarının sadece dış güçlerin arzuları istikametinde şekillendirilemeyeceğini, Cumhuriyet kuruluş felsefesinin ve Atatürkün manevi mirasının dikkate alınması gerektiğini; Org. Büyükanıt da, güvenlik bağlamında Türkiyenin kendi öz tehdit algılamasını kendisinin belirlemesinin zorunluluk olduğunu belirtti.İki komutanın konuşmaları birbirini tamamlayan, benzer kaygılara vurgu yapan nitelikteydi.Törenden sonraki kokteyl bölümünde ise Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkökle yine sohbet olanağı bulduk. Org. Özkök, gazetecilere şu değerlendirmeyi yaptı:"Ben Türkiyenin geleceği konusunda karamsar değilim. Umutluyum. Sorunlardan korkmamak lazım. Ben öyle durumlarda arkadaşlarıma hep şunu söylerim: Korkmayın, NUTUKu okuyun. Bakın Atatürk, bu büyük millet, ne zor koşullarda neleri başarmış. Çok karamsar olmaya gerek yok. İhtiyatlı iyimserlik, ihtiyatlı karamsarlık, bu ölçü iyi. Ne çok karamsar, ne de çok iyimser olunmalı. Gerçekçi olmak lazım. Türkiye nerelerden nerelere geldi. Biz gaz lambasıyla okurduk. Gençliğimde bizim birlikte bir kişinin özel arabası olurdu, şimdi başçavuşun da arabası var. Bunlar güzel gelişmeler." Jandarma Genel Komutanlığının devir teslim töreninden sonra önceki gün de Kara Kuvvetleri Komutanlığının devir teslim törenini izledik. Org. Özkök, ülke için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini, Atatürkün öğün, çalış, güven sözünün çok isabetli olduğunu, Kendimize güveneceğiz, öğüneceğiz ama mutlaka çalışacağız, sorunlarımızı böyle aşarız dedikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"Ben, Türkiyeyi, vatanını en çok Türk Silahlı Kuvvetleri sever, diğerleri kötüdür, gibi bir yaklaşımı da yanlış buluyorum. Hayır. Ben sadece Türk Silahlı Kuvvetleri değil, Türkiyenin bütün kurumlarıyla ayağa kalkmasını, yükselmesini istiyorum. Topyekun, hep birlikte Türkiyenin yükselmesini istiyorum."Org. Özkök, sorunlardan çekinmemek gerektiğini vurgularken, ABD de dahil bütün ülkelerin önemli sorunları olduğunu belirtti ve bir anısını şöyle aktardı:"Bir askeri komite toplantısında yanımda Ukrayna Genelkurmay Başkanı oturuyordu. Nasılsınız, ne var ne yok? diye sordum. Şikayetlendi. Çok sorunlarımız var dedi. O zaman karşıda oturan diğer ülke Genelkurmay başkanlarını göstererek dedim ki, Bak şu gördüğün herkesin, her ülkenin sorunu var, sorunsuz ülke yok. Sorunlardan çekinmemek lazım. Bugün süper güç olan ABDnin de birçok sorunu var."Yaşar Paşa da şunları söyledi:"TSK tenkide açıktır. Bunlardan yararlanıyoruz. Ama bunun yapıcı olması gerekli. Bazen alay edercesine oluyor. Bu yanlış. Tenkit de saygılı, ölçülü olmalı." Her ülkenin sorunu var Org. Özkökle gazetecilerin sohbetinde spor ve sigara da yer aldı.Org. Özkök, Beşiktaşlı olarak TSKda azınlıkta kaldıklarını belirtip yeni komutanlarla Genelkurmayda Fenerbahçeliler tarafından kuşatıldığı esprisini yaptıktan sonra, "Büyükanıt Paşayla ne konuştuysanız, tuttuğu takım hariç ve Fenerbahçeyle ilgili söylediği sözler hariç, ne söylediyse aynen ben söyledim kabul edebilirsiniz" dedi.Özkök, Çakıcının Beşiktaş üyesi olduğu anımsatılınca da şu yorumu yaptı:"Tabii, üzücü. Şimdi insanları bilemeyebilirsiniz, bazı kişiler hakkında iddialar olabilir. Ama bunun gibi (Çakıcı) çok belirgin kişiler olunca, ilişkileri herkesçe bilinen kişi olunca, olmuyor, üzücü bir durum, tabii ki..." Tuttuğu takım hariç Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkökün protokol çadırında otururken sık sigara içtiği gazetecilerin dikkatini çekmişti. Sohbet sırasında nedeni sorulunca, gülerek şu yanıtı verdi: "Bugün saat 24.00 itibarıyla sigarayı bırakıyoruz da ondan. Ben, Büyükanıt Paşa ve Fevzi Türkeri Paşa bu gece 24.00te sigarayı bırakıyoruz. Komutanlar için bugün anlamlı bir gün, görevi devraldılar. Sigarayı bırakacaklar, ben de bırakacağım."Eşine dönüp gülünce Bayan Özkök de karardan duyduğu memnuniyeti belirtti, Daha önce de bırakmıştı ama yine başladı diye ekledi. Eşinin anımsatması üzerine Org. Özkök, sigara öyküsünü şöyle anlattı:"Ben uzun süre bir ilke koymuştum: 3 + 1 formülüm vardı. Yani günde üç tane içiyordum, bir tane de joker hakkım vardı. Uzun süre bunu uyguladım. Ama Genelkurmay Başkanı olunca, yoğun iş, stresli günler, artırdım. (Eşine dönerek sen bunu duyma, dedikten sonra) Baktım ki, bir paketi bulmuşum, hatta biraz geçiyor. Sigarayı artırdım. Ama artık bırakmanın zamanı geldi, hatta geçti bile. Şimdi böyle bir karar aldık. Ben gençlerin yanında da özendirici olmasın diye içmezdim. Bu gece artık bırakıyoruz." Org. Özkök, bu açıklamayı yapınca eşi de gazetecilere dönerek, "Artık kendini kamouyuna karşı bağladı, bırakmak zorunda" diyerek, komutanın kararını güvenceye almış oldu.Eski bir komutanın anılarında okumuştum; düşmanı kuşatınca her tarafı kapatmamak lazım. Bir yeri açık gibi tutun, oradan kaçmaya çalıştığında hemen harekete geçersiniz. Sigarayı çok ölçülü içmek için böyle yöntemlerim oldu. fbila@milliyet.com.tr Sigarayı bırakıyoruz