Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DTP yerel seçim kampanyasını sokak gösterileriyle yürütüyor. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, bu şiddet eylemlerini ve gösterilerini "halkın tepkisi" olarak tanımlıyor ve partisine mal edilmesine karşı çıkıyor. Türk, böyle söylese de milletvekilleri kepenk kapatmaları için dükkân dükkân dolaşıyorlar. Bugün DTP'nin PKK ile birlikte hareket etmediğini kim söyleyebilir?

Pompalı yanıt
Diyarbakır'da, Van'da, Hakkâri'de Başbakan Erdoğan'ın ziyareti nedeniyle yapılan sokak gösterileri İstanbul'da da vardı. Göstericilerin taş ve sopalarından sokak sakini vatandaş esnaf da nasibini aldı. Camlar, çerçeveler kırıldı.
Bu arada bir vatandaş, göstericilere pompalı tüfekle karşılık verdi. Göstericilerin üzerine değil ama havaya doğru iki el ateş etti. TV'ye yansıyan görüntülerde, arkadaşları tarafından sakinleştirilip götürüldü.
Bu görüntü üzerinde çok ciddi biçimde durmak gerekiyor. Çünkü, böyle bir tepki tam da terör örgütünün istediği tepkidir. Türkiye'yi Türk-Kürt çatışmasına sürüklemek isteyenlerin arayıp da bulamadığı bir tepkidir bu.
Televizyonlara yansıyan pompalı tüfek görüntüsü çok büyük bir tehlikenin işaretidir. Vatandaşların pompalı tüfek görüntüsüne bu bilinçle bakmaları gerekir.
PKK yandaşlarının eylemlerine, gösterilerine, vatandaş "Kendimi savunuyorum" diyerek, eylemle, silahla karşılık verirse, bu, Türkiye'yi bir iç kargaşaya sürükler. Toplumsal düzen kalmaz. Halk karşı karşıya gelir.
Oysa bugüne kadar tüm tahriklere ve acılara rağmen Türk halkı bu oyuna gelmemiştir. Etnik ayrışmaya dayalı çatışmaya yönelmemiştir. Bunu isteyenlerin oyununu sağduyulu tutumuyla boşa çıkarmıştır.

Sokağa dökülmek
DTP seçim kampanyasını sadece yandaşlarını değil çocukları da sokağa dökerek yürütüyor. Bu kabul edilebilir bir siyaset yöntemi değildir. Sokağı tahrik etmek, polise, askere, esnafa saldırmak, demokratik seçim mücadelesi sayılabilir mi? Elbette sayılamaz.
Bu eylemler karşısında DTP'nin beklediği nedir?
Bu tahrik politikası nasıl barış ve kardeşlik çağrısı olarak kabul edilebilir?
DTP Genel Başkanı Türk, eylemlere, gösterileri "halk tepkisi" diyor. 10-12 yaşındaki çocukların polise taş atmaları "halkın tepkisi" mi?
Nasıl ki, pompalı tüfekle ateş eden kişinin bu hareketi, halk tepkisi olarak görülemezse, ilköğretim çağındaki çocukların ellerine taş verip polise atmalarını sağlayanların bu hareketi de "halk tepkisi" sayılamaz.

Ateşle oynamak
Bu politika ateşle oynamak anlamındadır. Türkiye'yi kaosa, iç kargaşaya, giderek iç savaşa yöneltmek isteyenlerin "Biz demokratik haklarımızı kullanıyoruz, siyaset yapıyoruz veya halk böyle tepki gösteriyor" türünden savunmaları, kabul edilemez ve onları sorumluluktan kurtarmaz.
Eylemlerden ve gösterilerden zarar gören vatandaşların da sokakta karşılık vermeye yönelmeleri yapacakları en büyük yanlış olur. Yasadışı eylem ve gösterilerle mücadele görevi güvenlik güçlerinindir.
Suçluların yakalanması ve yargıya teslim edilmesi, güvenlik güçlerinin işidir.
Vatandaş sağduyuyu elden bırakmamalı, DTP de bu eylemlerle ne yaptığını iyi düşünmelidir.