Milliyet'in seri haber ve fotoğraf yayınlarıyla ortaya çıkan gerçek, Adalet Bakanlığı'nı ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu harekete geçirdi.Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Canpolat hakkında soruşturma başlattı. İki müfettiş görevlendirildi. Hazırladıkları ön rapor, Çiçek tarafından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na sevk edildi. Kurul, soruşturmanın selameti ve yargının itibarının korunması bakımından Canpolat'ı görevden uzaklaştırdı.Adalet Bakanlığı ve Yüksek Kurul'un işlemleri, kamuoyu vicdanını rahatlatan ve yargıya güveni artıran işlemlerdir. Canpolat'ın görevden uzaklaştırılması, savcıların da denetlenebildiğini ortaya koydu.Bakan'ın harekete geçmesi ve Yüksek Kurul'un aldığı karar, yargıya güven açısından isabetlidir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, hayali ihracatçı Turan Çevik ile şüpheli ticari ilişkilere giren Beyoğlu Başsavcısı Ünal Canpolat'ı görevden aldı. Bu işlemlerin yapılması sırasında dikkat çeken bir yön de Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın kararların dışında kalmalarıdır.Bakan ve müsteşarın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda üye olmaları en çok eleştirilen konuydu. Bakan ve müsteşarın, kurul üyesi olmaları, yargının bağımsızlığını gölgeleyen, siyasetin yargıya müdahale ettiğine yönelik eleştirilere gerekçe olan bir durumdu. Çiçek ve Kasırga, başsavcının görevden uzaklaştırıldığı kurul toplantısına girmeyerek, bu eleştirileri en azından bu olayda kesmiş oldular. Adalet Bakanı, bu eleştirileri önlemek için genellikle kurul toplantılarına girmemeyi yeğliyor. Tabii bu, sorunu kökünden halletmiyor ama en azından eleştiriler karşısında özenli davranıldığını gösteriyor.Canpolat'ın görevden uzaklaştırıldığı toplantıya, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Celal Altunkaynak başkanlık etti. Bakan ve müsteşarın olmadığı, sadece yargıçların katıldığı toplantıyla görevden uzaklaştırma kararı alındı.Altunkaynak ve yargıç kurul üyelerinin aldığı karara, siyaset karıştığını söylemek mümkün değil. Bakan yok Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Beyoğlu Başsavcısı'yla ilgili olarak aldığı bu kararla vicdanları rahatlatırken, Mehmet Ali Ağca'yı bariz yanlışlıklarla erken tahliye eden savcı ve yargıçlar hakkında bir işlem yapılmadı.Oysa kamuoyu en azından 9 yüksek yargıç ve savcının, aynı hatayı zincirleme olarak nasıl tekrarladıklarını merak ediyor.Üsküdar 2. Ağır Ceza, Kartal 1. Ağır Ceza, Kartal 2. Ağır Ceza mahkemelerinde görev yapan 9 yargıçla, ilgili savcılar dikkate alındığında, yanlış kararın kaç uzman elden yanlış olarak geçtiği anlaşılıyor.Öyle ya...Yargıtay kararında açıkça ortaya konulan bu "hata"ları kimler, nasıl yaptı? Bu kararı itiraz mercii olarak inceleyen diğer yargıçlar aynı "hata"ya nasıl düştüler?Beyoğlu Başsavcısı'nı görevden uzaklaştıran Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Ağca kararının yargıçları ve savcıları için bir denetim yapamıyor mu? Beyoğlu Başsavcısı için müfettiş görevlendiren ve denetim sürecini başlatan Adalet Bakanı, aynı mekanizmayı Ağca kararlarını verenler için de işletmeye neden gerek görmüyor? fbila@milliyet.com.tr Ağca kararı